three - liar for love

352 62 116
                                    

liar for love

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

liar for love

Büyük salona girip çıkan yardımcılar, bahçeyi düzenleyen çalışanlar, yemekler ilgilenen aşçılar ve en ince ayrıntısına kadar masayı hazırlayan hizmetkarlar...  Saray kendi içinde karmaşık bir düzen kurmuştu o gün.

Bahçedeki ufak düzenlemeleri denetleyen Han ve oğlu aralarında konuşuyor, çalışanlara neyi nasıl yapmaları gerektiğini anlatıyorlardı.

Pudra pembe ipek elbisesinin eteklerini sürükleyerek saray kapısından çıkan Ece Hatun, bahçeye çıkmış Han'a doğru ilerliyordu.

Önünde durup önce selam verdi.

"Han'ım emrettiğiniz gibi aşçılara ve yardımcılara söyledim haminnenin yemeği odasında olacak. Başka bir emriniz var mı?"

Han onun söylediğini başıyla onayladı. "Herkes güzelce hazırlansın. Hiçbir aksilik istemiyorum bugün. Giyeceklerimi ayarlamıştım odamda duruyor. Onları güzelce hazırlayın. Sarayın içindeki yeme-içme, sofra düzeni hepsinden sen sorumlusun. Bilirsin severim seni." Ece Hatun gülümseyip her şeyi halledeceğini söyledi ve yanlarından ayrılıp yine eteklerini sürükleyerek içeri girdi.

Mutfağa girip hazırlanan yemekleri tadarken diğer yardımcılar onu izliyordu. Ece Hatun sarayda, prensesin baş yardımcısı olması dışında onunla çok yakın arkadaş olduğu için oldukça kıskanılırdı. Bazı yardımcılar onun Türk prensiyle evleneceğini bile düşünüyordu.

"Buna çok az daha tuz ekleyin, daha iyi olur." Aşcı adam Ece Hatun'un dediğine kafasını salladı ve tuzluğa uzandı.

Hamur işlerini en sona bırakın, ateşin üstünden alır almaz sofraya gelsinler ki sıcak sıcak yensin." Mutfaktaki yardımcılar onu onayladıktan sonra mutfaktan çıkıp büyük salona, masayı kontrol etmek için girdi.

Haminne büyükçe ve oldukça rahat görünen koltuğa oturmuş dışarıyı izliyordu. Daima hoşnutsuz olan yüz ifadesiyle Ece Hatun'u süzdü.

"Söyle bana bir kahve yapsınlar."

"Mutfakta işler şu an çok yoğun. Herkes çalışıyor." Deyip geçiştirmek istese de haminne sataşacak birini arıyordu.

"O zaman sen yap! Ben bu sarayda senin gibi basit bir hizmetçi parçası değilim! Ben ne diyorsam o yapılır."

Ece Hatun sabır dileyip tepki vermemek için kendini sıktı. Bu kadının kendini beğenmiş tavırları herkes için büyük bir sorundu.

Masayı düzenleyen yardımcılardan birine işaret verdi ve kahve için onu gönderdi. Kendisi de masa düzeniyle ilgilenmeye devam ediyordu ancak haminnenin bakışlarının üzerinde olduğunun farkındaydı.

Hızlıca salonu ayarlayıp çıktığında saat epeyce geçmişti. Koşar adımlarla merdivenlere ilerledi ve soluğu prensesin odasına aldı.

Prenses üstündeki açık mavi elbisesi ile tekli koltuğuna oturmuş o dönemin en övülen kitaplarından birini okuyordu. Odası el yazması kitaplarla doluydu zaten, onun en büyük zevkiydi bu.

chalice ❧ harutoWhere stories live. Discover now