43. bölüm

8.7K 490 79
                                    

Evet sanırım şu intikam işini abartmıştım. Ama baya eğlenceli olmuştu. Eric ise sinirle bana bakıyordu. "Abartma canım sadece etek ve biraz makyaj görüyorlar" diyip güldüm. Kendi göremiyordu tabi. "Sen kaşındın küçük hanım" diyip gözlerini kapattı. Büyümü bozmuştu. Sonrada binaya girdi. Herkes hala gülüp aralarına konuşuyordu. Ellerimi cebime koyup matematikten tek 100 alan kız gibi bir havayla binaya girdim. O çektirirse bana bende şımarık kızlar gibi öyle şeyler yapardım tabi. Sınıfıma girip kene günaydın diyerek yerime oturdum. Öğretmen girmişti. Bu hocayı daha önce görmemiştim. Yeni gelmiş olmalıydı. Hoca dediğimde bizim yaşımızda gösteriyordu ama takım elbisesinden belliydi hoca olduğu. Masaya oturup "merhaba gençler. Ben yeni öğretmeninizim. Belirli bir branşım yok. Size bildiğim herşeyi öğretmek için burdayım. Adım john tomas" dedi. Bu adamda çok bilmiş havası seziyordum. Umarım bana takmaz kafayı diye tanrıya yalvardım. Ayağa kalkı ve kapıya doğru gidip geri döndü. "Enteresan bir dersle başlamak istiyorum. Sıkıcı derslerden yana değilim. İyi bir başlangıç olması için size en iyi bildiğim büyüyü göstermek istiyorum." dedi. Sanırım bu hocayı sevmiştim. "Hayatımızda en çok istediğimiz şey gerçeklerdir. Büyücüler bu konuda malesef sizden daha şanslı. Gerçekleri istedikleri zaman görebilirler. Onlardan sakladığınız bir hayat sırrı bile olsa." dedi. Aklıma takılan bir tek şu olmuştu. Madem büyücüler sır öğrenebiliyor benimkini neden büyüyle öğrenmiyorlardı. Mantıklı bir açıklaması kesinlikle vardır diyip boşverdim. Ama eve gidine bunu kesinlikle babama sormalıydım. Kafamı sallayarak düşüncelerden ayırıp derse odaklandım. Bu konu dikkatimi acaip çekmişti. Hoca ''mesela merak ettiğiniz , bilmek istediğiniz herhangi bir şey varsa bunu öğrenebilirim'' diye lafına devam etti. Kızın biri elini kaldırıp ''Elenanın sırrını da öğrenebilirmisiniz'' diye sordu. Demek benden meraklıları da varmış. Artık gözüm açık gitmicem. Kıza yaklaşarak ''onu henüz kimse çözemiyor'' dedi. Tabi bendede bir havalanma olmadı değil. Kim olsa havalara girerdi. Sadece bunu belli etmedim. ''evet şimdi bunu bir deniyelim. Böylece cadıların kolay lokma olmadığını anlamış olursunuz. Kim gizemli bir şeyler öğrenmek istiyor'' diye sordu. Bu Stefanın Sheilayla çıkma nedenini öğrenmek için fırsattı ama kendimi rezil etmek istemiyordum. Ben kararsızlığımla boğuşurken Kenin tahtaya çıktığını gördüm. Demek Ken'in de merak ettiği şeyler vardı. Arkama yaslanıp olacakları seyretmeye başladım. Hoca Keni sandalyeye oturtup ''neyi bilmek istiyorsun'' diye sordu. Ken ciddi bir şekilde ''annem kim'' diye sordu. Bu demek oluyorduki Juliaya hala inanmıyordu. Ben olsam bende bunu merak ederdim. Hoca gözlerini kapattı ve birşeyler söylemeye başladı. Bir dakika civarı sürmüştü. Birden gözlerini yuvalarından çıkacakmış gibi açıp ''sen Elena'ın kardeşisin. Ama bu nasıl olur'' dedi. Yani Julia doğru söylemişti. Ken gülerek ''niye hiç benzemiyormuyuz yoksa'' dedi. Bu benide güldürmüştü. ''Hayır. Elenanın bir kardeşi olduğunu bilmiyordum. Peki senin diğerlerinden ayrı özel bir yeteneğin varmı'' dedi. Ne meraklı buda. Dayanamayıp ''hocam isterseniz birde ben size öğrenme büyüsü yapiyim. Aklını karıştıran çok soru var heralde'' diye atladım. Herkes güldü ama bay John ciddiliğini koruyordu. ''sana sormadım'' diyip kene döndü. Oda gülmesini kesip ''sadece uçabiliyorum'' dedi. Kene yerine geçmesini söyledi. ve başka birilerini kaldırdı. Ne ergen bir sınıfım var. Ya sevgilileriyle yada hoşlandıkları ile ilgili şeyler öğrendiler. Tenefüse yaklaşık beş dakika kala herkese istediğini vermiş havalı bir şekilde sınıfın ortasında durup öğütlerine başladı. ''evet gençler. Bu dersin amacı size merak ettiklerinizi vermek değildi. Sadece cadıların ne kadar güçlü olabileceklerini göstermek istedim. Umarım anlamışsınızdır. Bir gün cadı bir düşmanınız olduğunda bence planlarınızı doğaçlama yapın yada fazlasıyla hızlı davranın.'' diyip sınıftan çıktı. ''Vay be ne dersti ama'' diyip arkama yaslandım. Stefanda olmayınca tenefüste yanına gidebileceğim kimse kalmıyordu. Etrafımda bir sürü kişi vardı ama ben yinede yalnız hissediyordum. Sınıftan çıkmak üzere olan bir kıza ''banada gelirken bir kan alırmısın'' diye seslendim. ''tamam'' diyip çıktı. Ken arkasına dönüp ''stefanı gerçekten anlamıyorum. Konuştum ama sanki büyülenmiş gibi ben o kıza aşığım diyip durdu'' dedi. İşte o an kafamda bir sürü senaryolar oluştu. Belkide birisi Stefana büyü yapmıştır. Olamazmıydı. Yada o kıza gerçekten aşıktı. Aşık olması fikri daha mantıklı geliyordu. Kim ayrılmamızı isterdiki. Belkide kız yaptırmıştır diye düşündüm bu sefer.

Dayanamayıp sınıftan çıktım. Öğretmen odalarının bulunduğu kata gelip kapı yanında John ismini aradım. İsiminin yazdığı kapıyı tıklatıp içeri girdim. Masasında oturuyordu. Beni görünce kafasını kaldırıp ''bir sorun mu var'' diye sordu. ''Aslında ben bir şey öğrenmek istiyorum. Bir büyüde bana yapsanız olurmu'' dedim. '' tabi geç otur diyerek karşısındaki tekli koltuğu gösterdi. Oturdum. Sandalyesinden kalktı yanıma geldi. ''Neyi öğrenmek istiyorsun'' diye sordu. ''Stefanla Sheilanın çıkmalarının sırrını öğrenmek istiyorum'' dedim. Gülerek ''senden daha gizemli birşey beklerdim'' dedi. ''Öğrencekmisiniz yoksa gidiyim mi'' diyerek tek kaşımı kaldırdım. ''tamam tamam bakıyorum'' diyerek gözlerini kapattı. Yine aynı sözleri söylemeye başladı. Bu normalde bir dakika felan sürüyordu ama yaklaşık beş dakika boyunca sözlerini sürdürdü. Her defasında daha şiddetli söylüyordu. Bir şeylerin ters gittiğinden emindim. Dürtüklesemde etki etmedi. Devam etti. Bu gerilmeme sebep olmuştu. Birden yere düştü adam. Ne yapacağımı bilemedim. Büyüyle ayıltıp koltuğa oturttum. Başını tutuyordu. ''ne olduğunu banada anlatıcakmısınız yoksa meraktan çatlamamı mı bekliyorsunuz'' dedim. Kendini zorda olsa oturduğu yerde dikleştirerek ''bu büyüyü yüzlerce defa yaptım ama ilk defa işe yaramadı. Tek görebildiğim karanlık.'' dedi. merakla ''peki bunun benim farklı olmamla bir ilgisi varmı'' diye sordum. ''Olay da o. Bu büyüyü sana yapmadım ki ben. Ortada garip birşeyler dönüyor'' dedi. Herşey için teşekkür edip odasından çıktım. Bir büyüyle birlikte olduklarından emindim. Öyle bir şey olmasaydı herşeyi görürdü. İyi ama bu büyüyü kim yapmıştı. Bir günümde soru işareti olmadan geçse şaşırırdım zaten. Tek aklıma gelen Sheila olmuştu. Belkide Stefanı tavlıyamayınca bir büyücü bulup kendine aşık etmişti. Bunu ondan öğrenmek en iyisiydi.

Stefanların sınıfına dalınca bütün gözler üstümde toplandı. İçerideki öğretmen bana öldürecek gibi bakışlar attıktan sonra ''dersimi bölmenin sebebinin önemli olmasını umud ediyorum'' dedi. ''Sheila yı bir beş dakika almam lazım.'' dedim. Stefanın önünde olan Sheila hemen ayağa kalkıp yanımdan geçerek sınıftan çıktı. Ardından çıkıp kapıyı kapattım. ''Ne oldu'' diye sordu. ''Burda konuşursam herkes dinler buda pek hoş olmaz. Gel okul dışarısına'' dedim. Sakinliğimi bu kadar korumama ben bile şaşırmıştım. Niye bu kadar sakindim ki. Dışarı çıkar çıkmaz sinirli tavıra dönüp ''Stefanı tavlamak için yaptığın büyüyü bozduruyorsun hemen'' dedim. ''Ben büyü felan yaptırmadım ki. O bana teklif etti'' dedi. Klasik suçum yok ayakları işte. ''Sen benimle dalga mı geçiyorsun.'' dedim tek kaşımı kaldırarak. ''Benim senin eski sevgiline merakım felan yok canım. Ben niye onuniçin büyü yapıyım ki'' dedi. ''Kızım sen kafayı mı yedin. Madem merakın yok çıkmasaydın'' diye bağırdım. O hala sakindi. Kendimi onu öldürmemek için zor tutuyordum. Gözlerinden bir anda yaşlar süzüldü. Ellerini kollarının arasına alıp ''bilmiyorum anladın mı beni. Onunla neden çıktığımı bilmiyorum. Sanki zorundaymışım gibi hissettim. Onla sevgili olmam gerekiyormuş gibi'' dedi. Bu kızdan hiç haz almıyordum ama bu sefer samimiyetine gerçekten inanmıştım. Bu demek oluyorduki büyüyü başka biri yapmıştı. Kim istemeyebilirdiki sevgili olmamızı. 10 saniye bile düşünmeden aklıma Eric geldi. John karanlık gördüğünü söylemişti. Bu kadar güçlü sanırım birtek Eric olabilirdi....

MERhaba arkadaşlar. umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. vote ve yorumlarınız bekliyorum. Emeğe saygı lütfen. Bu arada ''HAYALİNİ YAŞA'' adlı kitaba göz atarsanız sevinirim. iyi okumalar :)

Neyim benWhere stories live. Discover now