8.Bölüm

6K 385 138
                                    

Önceki bölüm

Mighta, yere yığıldı ve Kailanden masasından kalktı ve endişeli bir şekilde mighta'nın yanına geldi...
.
.
.
.
.
.
Ne kadar sürenin geçtiği bilinmez, Mighta acıyan başını tuttu ve yerinden doğruldu. Bir süre etrafa baktığında, Kailanden'in çalışma odasında ki koltuğunda uzandığını gördü.

Kailanden de tam karşısındaydı ve elinde bir çay bardağı vardı. Gözlerini kapatmıştı. Yana taranmış siyah saçları yukarı doğruda atılmış ve düzgünce şekil verilmişti. Giydiği kıyafetler şekilli vücudunda güzel duruyordu.

Kailanden, oldukça yakışıklı ve bir o kadar da yorgun görünüyordu. Yavaşça gözlerini açtı ve mighta'ya bakıp konuştu.

-Üzgünüm. Kitabı sana atmak istememiştim.

Mighta, biraz düşündü. Doğru, kafasına sert bir kitap atılmıştı. Peki ya neden? Ne suçu vardı? Kendisinden nefret ettiğini düşünmüyordu. Fakat kitap neden atılmıştı?

-Neler oldu?

Kailanden, derin bir iç çekip konuştu. Sinirlerimi biraz bozuk gibiydi. Belli ki sinirini bozan bir olay vardı ve öfkesini yansıtmak için kapıya attığı kitap da Mighta'ya denk gelmişti. Fakat mighta'nın aniden geleceğini nereden bilsindi ki?

-Sorun yok. Buraya neden geldin? Bir şey mi oldu?

Mighta, acıyan kafasını biraz ovuşturduktan sonra konuştu.

-Sadece...biraz konuşmak istemiştim.

Kailanden, mighta'nın tam da gözlerinin içine baktı. Derinlerde saklanmış bazı duygular vardı. Fakat öylesine derinlerde saklanmıştı ki.. Fark edilmiyordu.

-Pekala, madem buraya geldin o zaman konuşalım. Sana bir kaç öğretmen ayarladım. Okumayı ve yazmayı biliyor musun?

Mighta, hızlıca konuştu.

-Biraz. Fazla değil. Bu öğretmenler.. Ne için?

Kailanden, çayından bir yudum daha içtim ve bitirdikten sonra ahşap masaya bıraktı ve konuştu.

-Bilgin eksik. Bir kraliçe oldun ama hiçbir şey bilmiyorsun. Dans, nakış, tarih, moda gibi dersler göreceksin. Öğretmenlerin yarın buraya gelecek.

Mighta, biraz heyecanlandı. Yeni şeylere öğrenmek için büyük bir heyecan duyuyordu. Kailanden gerçekten de iyi biriydi. Merakla sordu.

-Benim..yapmam gereken bir şeylere var mı? Sana yardım etmek isterim.

Kailanden, hızlıca tersledi Mighta'yı.

-Bana yardım etmek mi? Saçmalık! Sen sadece bilgisiz piç bir çocuksun! İşime karışmaya hakkın yok!

Mighta, bir anda kendisine bağıran kailanden'e kırılmış bir şekilde baktı. Hakaret... Bunu hak etmemişti. Elbette bilgisiz ve piç bir çocuk olduğunu biliyordu. Fakat direk olarak yüzüne vurulmasından hoşlanmamıştı.

-Biliyorum.. Sadece sana yardım etmek istemiştim. Her neyse, ben gitmeliyim.

Mighta, rahat koltuktan kalktı ve Kailanden'in odasında çıktı. Sinirli olsa bile kendisine patlamasından rahatsızlık duymuştu. Peşinden bile gelmemişti. Ya da bir doktor çağırmamıştı. Doğru düzgün bir özür bile dilememişti.

Mighta, kırılsa da yapacak bir şey yoktu. Bir piyon için iyi bile davranılıyordu. İyi yemek yiyor ve iyi kıyafetler giyiyordu. Hatta rahat bir yatak bile vardı. Derin bir iç çekmekten başka bir şey yapamadı. Bir de Kailanden öğretmen ayarlamıştı kendisine.

Wife of the Tyrant Emperor(Zorba imparatorun eşi)[BL] [Tamamlandı] Where stories live. Discover now