22.Bölüm

3.9K 294 73
                                    

Önceki bölüm

Eğer ki kendisinin erkek olduğu anlaşılırsa hem o rezil olacak hem de Kailanden. Herkesin dilinden düşmeyecekti. Bazı kirli insanlar, Kailanden'in aptallığı ile dalga geçecek ve mighta'da ne gördüğünü öğrenmek için de ona "pis işler" yapacaktı.

Hayat gerçekten de zordu!
.
.
.
Mighta, şu anda dikiş yapıyordu. Savaşa gidecek olan Kailanden için bir medile motif dikmeliydi. Bir nevi işi şans içindi.

-Ah, yine elime battı!

Mighta, ağlamak istedi ama yapamadı. Defalarca eline iğne batmıştı. Eli bir süzek gibi olmuştu. Her yerde yara bandı yapıştırılmıştı.

Bu konuda yetenekli değildi. Açıkça yapmak da istemiyordu ama yapmazsa Madam Letaife kendisine oldukça kızacaktı.

Balonun ardından geçen süre bir haftayı çoktan aşmıştı. Aslında kailanden'in onu görmezden gelişinin 10. Günüydü. Artık buna dayanamıyordu.

Ani bir kararla ayağa kalktı. Bugün kailanden'i bulacak ve konuşacaktı. En azından ayrılmadan önce aralarında ki meselelerin bir kısmını halletmeliydi.

Mighta, hızlı adımlarla odadan çıktı ve Kailanden'in çalışma odasına doğru yürüdü. Koşarak adımlarla gidiyor ama tam olarak da koşmuyordu. Yoksa ceza alırdı. Yürüyüşü nazik bir kadın gibi olmalıydı!

Bir süre sonra istediği yere varmıştı. Kendisini cesaretlendirmek adına derin bir nefes aldı ve verdi.

Tık...tık..

-Gel!

Mighta, içerden Kailanden'in sesini duyduğunda hemen kapıyı açtı ve odaya girdikten sonra da hemen kapattı.

-Kailanden seninle konuşmak istiyorum.

Kailanden, elinde ki kalemi bıraktı ve soğuk bir ifadeyle mighta'ya baktı. Açıkça onu görmezden geliyordu. Yine de yanına gelmeye cüret etmişti.

-Ben seninle konuşmak istemiyorum. Git de derslerine çalış! Öğretmenlerinden şikayet duymak istemiyorum.

Mighta, kararlı gözlerle Kailanden'e baktı ve konuştu.

-Ama ben konuşmak istiyorum! Kailanden, benden iğrendiğinin farkındayım. Hatalıyım tamam mı?! Beni görmezden gelmeyi bırak lütfen.

-Hizmetçiler, artık bana ilgi duymadığın hakkında dedikodu yapıyor. Saygıları azaldı. Gerçekten de herkes tarafından görmezden gelinmemi mi istiyorsun?

Kailanden tam konuşmaya yeltenmişti ki Mighta buna izin vermedi ve devam etti. Artık bunalmıştı. Ağzı olan konuşuyordu ve gerçekten de kırıcı sözler havada uçuşuyordu.

-Kailanden...benden gerçekten de bu kadar mı iğreniyorsun? O zaman beni saraydan Çıkart. En başından beri bir kraliçe olmak istemedim.

-Erkek olduğum için iğreniyorsan, bende olan sende de var! Piç olduğum için iğreniyorsan bu benim suçum değildi. Eşin olduğum için iğreniyorsan da bunu kabul eden sendin!

Mighta gerçekten de patlamıştı. Artık dayanacak hali kalmamıştı. Kailanden, onun yaşadığı baskılardan haberdar değildi! Herkesin dilinde olan Mighta idi!

Kimse açıkça Kailanden hakkında konuşmuyordu.

Kailanden'in gözü Mighta'nın yara bandı dolu ellerine odaklanmıştı. Tüm sözleri duymuştu. Açıkçası ne kadar çaresiz olduğu belliydi. Bir sürelik sessizliğin ardından konuştu.

-Ellerine ne oldu? Bir doktor çağırmalıydın. Bu halde nasıl gezersin?

Mighta'nın gözleri sinirden dolmuştu. Vücudu da titriyordu. Dokunsalar ağlayacak gibiydi. Titrek bir sesle konuştu.

Wife of the Tyrant Emperor(Zorba imparatorun eşi)[BL] [Tamamlandı] Kde žijí příběhy. Začni objevovat