Salih beni çektikten sonra  kuyudan çıkmıştım Salih bana bakıp elimde hiçbir şey göremeyince bana bakıp bulamadınız mi hocam diye sordu ben ise o kısımları sana anlatamam bana şimdi boş bir oda kaya tuzu ve 3 tane mum lazım dedim Salih ise tamam hocam benimle gelin dedi . Birlikte eve geçtikten sonra Salih beni boş bir odaya götürdü ve ihtiyacım olan malzemeleri bana getirdi ben salihe bakıp ne olursa olsun bu odaya sakın girme . Eğer girersen bütün işi altüst edersin dedim Salih ise tamam hocam ben salonda bekliyorum dedi ben mumları üçgen şekilde dizdikten Sonra mumların ortasına kaya tuzu ile bir üçgen çizdim Tuzun ortasına oturduktan sonra içimden bazı duaları okumamla mumlar birden alev aldı ve karşımda saçları çok uzun yüzü yara bere içinde ve gözleri kafasının yanında olan bir varlık bana doğru yaklaşarak çok kalın bir sesle bana bak ademoğlu eğer buradan gitmezsen yardımcın olan maliği öldürürüm dedi ben ise gülerek Allah bizim yanımızda olduğu sürece sen hiç kimseye zarar veremezsin dedim ifrtitin görüntüsü her ne kadar korkunç olsa da ben bunu belli etmiyordum ifrit bana Bakarak sen öyle san ademoğlu padişahiniz mürre bizim yanımıza geldiğinde bağırarak bizi tehdit etti lakin biz sayıca üstün olduğumuz için geri çekilmek zorunda kaldılar ve yardımcın Mâlik şuanda bizim elimizde ya bu davadan vazgeçersin yada yardımcının vücudunu parçalayıp leşini senin önüne atarım dedi ve yok oldu

Ben bu duruma inansammi inanmasammi bilemedim bu kâfirler çok yalancı olduğu için beni kandırıp oyuna getirebilirlerdi ben o sırada Berzah âlemine geçmek için duaları okudum ve kendimi ilk simiyah bir yerde bulup sonrada padişah mürrenin sarayı önünde buldum sarayın kapısı açıktı içeriye geçtiğimi gören padişah mürre ayağı kalkıp yanıma geldi ve bana Bakarak hoşgeldin ey ademoğlu dedi ben ise üzgün bir şekilde başımı öne eğip dasim liderinin bana anlattıkları doğrumu diye sordum mürre bana bakıp maalesef doğru ademoğlu bizi gafil avlayıp maligi esir aldılar. Bizde bunun üzerine Kureyş cin kabilesinden yardım almaya karar verdik şuanda Kureyş cin kabilesinin padişahı zahirûn ve binlerce kişilik ordusu buraya doğru geliyorlar. En kısa zaman Allah'ın izniyle yardımcını sana teslim edeceğiz lakin bu kâfir ordusunun sağı solu belli olmaz inşAllah malige dokunmamışlardır dedi ben ise murreye bakıp eğer sizde müsade ederseniz bende sizinle gelmek istiyorum yardimcimi onların elinden kendim almak istiyorum dedim mürre ise bana bakıp hafif bir tebessüm ederek tamam o zaman birazdan burda olurlar dedi ve  o sırada yanımda Mennan belirdi ve bana bakıp efendim padişah zahirûn ve ordusu buraya geliyor dedi ben ise biliyorum onlarla beraber bende gideceğim dedim Mennan ise bana bakıp ama efendim bu sizin için çok tehlikeli olabilir orada bulunan ifritler sandığımızdan daha güçlü ve daha acımasız dedi ben ise mennana bakıp biz bu yola girerken canımızı hiçe sayıp sadece ümmeti Muhammede yardım etmek için bu yola girdik ben Allah için ölmeye razıyım lakin bu kâfirlerin elinde değil yardımcım maliği,hiç bir müslüman cini bırakmam dedim o sırada sarayın kapısından içeriye 2 tane varlık girip yanımıza geldiler ve selam verdiler mürre selamı alıp bana döndü ve bak ademoğlu bu sana. Bahsettiğim Kureyş kabilesinin padişahı zahirûndur dedi o sırada zahirûn lafa girip namın bütün Berzah âlemine yayıldı bu kadar kısa zamanda bu kadar başarıyı gerceklestirmen gerçekten takdire şayandır dedi ben ise teşekkür edip başımı öne eğdim o sırada mürre sarayın kapısına doğru ilerlemeye başladı bizde arkasından Mennan ile beraber murreyi takip etmeye başladık sarayın kapısının önünde onbinlerce müslüman dostumuz vardı mürre kalabalığa seslenerek ey müslümanlar şimdi gideceğimiz yer çok lanetli bir yerdir lakin Berzah aleminde büyük bir başarı gösteren Seyyid Ali'nin yardımcısı Mâlik maalesef kâfirlerin elinde esir düşmüştür şimdi onu kâfirlerin elinden almak boynumuzun borcudur dedi ve bana Bakarak hadi ademoğlu gidiyoruz dedi

Padişah mürre ve padişah zahirûn un önderliğinde dasim cin kabilesinin sarayına doğru gitmeye başladık lakin kaça gitgide öyle. Ur hâle geliyordu ki sıcaktan düşüp bayilacaktim bunu farkeden Mennan bana bakıp efendim iyimisiniz diye sordu ben ise mennana bakıp burası çok sıcak diyince Mennan sol eliyle omzuma dokundu hava bir anda mevsim değişir gibi olmuştu daha deminki sıcaktan eser yoktu biraz daha yürüdükten sonra nihayet kâfirlerin sarayına varmıştık padişah mürre ben ve  padişah zahirûn önden gidiyorduk o sırada içeriden dasim lideri yanımıza geldi ve bize bakıp pis pis gülmeye başladı mürre ise bak seni ilk ve son kez uyarıyorum ya maliği teslim eder ve musallatdan vazgeçersin yada burayı başınıza yıkarım dedi dasim kabilesinin resisi ise musallatdan vazgeçmiyor um maliğide alabiliyorsan al dedi mürre ise peki sen bilirsin diyerek saldırı emri verdi dasim lideri ise aynı şekilde saldırı emri verdi iki ordu birbirine girmişti bende okuduğum ayetlere ve dualarla yakabildigim kadar ifrit yakiyordum padişah mürre ve padişah zahirûn önüne geleni ikiye bölüyor du nihayet mürre ile dasim kabilesinin padişahı gözgöze gelmişti ve bu sefer ikisi savaşmaya başlamıştı o kadar şiddetli savasiyorlardı ki bütün ordu savaşı bırakıp onları izlemeye başladı en son mürre dasim liderini tuttuğu gibi diz çöktürdü ve öbür kâfirlere dönüp eğer bir adım daha atarsanız liderinizin kafasını kopartirim dedi o sırada dasim lideri tamam dur yapma musallatı bırakıyorum lakin bunun için büyünün bozulması lazım yoksa istesekte musallatdan vazgecemeyiz dedi ve askerlerine dönerek maliği bırakın dedi kalabalığın arasından nihayet maliği görebilmiştim kâfir cinler ellerindeki kılıçlar la ipleri kesmislerdi ve Mâlik hızlı bir şekilde yanımıza geldi ben ona bakarak hafif bir tebessüm ettim o sırada mürre dasim liderine dönüp eğer birdaha bir ademogluna veya ademkizina musallat olursan yüce Allah'a yemin ederim ki seni Kendi ellerimle öldürürüm dedi ve Ve onu havaya kaldiridigi gibi askerlerinin arasına fırlattı ve bize bakıp gidiyoruz diye Emir verdi. Saraya vardıktan sonra mürre bizim yanımıza gelip bu kâfirler muhtemelen sözünde durmazlar o yüzden temkinli ol dedi ve mennana Bakarak Seyyid Ali'nin yanından bir an bile ayrılma dedi Mennan ise emredersiniz efendim diyince mürre tekrar bana dönüp şimdi git ve büyüyü boz musallatı bitirmezlerse dasim liderini Kendi ellerimle öldürücem dedi ben o sırada kendimi salihin beni götürdüğü odada buldum o sırada Salih hızlı bir şekilde kapıdan içeriye girdi ve bana Bakarak hocam iyimisiniz dedi ben ise iyiyim ne oldu ki diye sordum Salih ise bana bakıp hocam odanızdan beni kurtarın diye sesler geliyordu o yüzden dayanamayıp içeriye daldım dedi ben ise salihe bakıp ben sana ne olursa olsun içeriye girmemen gerektiğini söylemedim mi dedim eğer bir saniye önce gelseydin bütün herşeyi berbat edecektin dedim Salih ise bana bakıp benden özür diledi ben oturduğum yerde. Kalkıp Salih ile beraber salona geçtim salihin karısı hala uyuyordu

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuWhere stories live. Discover now