64.bölüm

1.1K 80 2
                                    

Adam anlatmaya başladı.

Hocam , bir gece vaktiydi….

Yatağımda , eşimin beni öptüğünü hissettim.

Gözlerimi açmıyordum ama onun olduğunu , dokunuşundan ve kokusundan anlıyordum.

Ardından kulağıma , kalk hadi , beni takip et , sana bir süprizim var dedi.

Gözlerimi açtığımda , siyah bir elbisele gördüm onu.

Eşim odadan çıktı gitti.

Bende yatağımdan kalkıp onu takip etmeye başladım.

Evin Dış kapısından dışarı çıktı.

Ben sanki hipnoz olmuş gibi eşimi takip ediyordum.

Bizim evin konumu şehrin dışında kalıyor biraz ve biraz ilerimizde ormanlık alan diye tabir ettiğimiz küçük bir koru var , içinde de , toplasanız en fazla 30 tane mezar var.

Bu mezarlar çok eski , en yeni mezarın tarihi bile 80 yıl önce.

Bazı mezarların üzerinde isim ya da tarih , hiç bişey yazmıyor.

Mezarlığın içine doğru gidiyordu , bende onu takip ediyorum.

Tam mezarlığın ortasında durdu.

Yavaşça arkasını döndü.

Bana bakarak , bu çocuk senin değil. Onun sahipleri var , onlara vereceğim , eğer buna engel olursan , senş burda öldüreceğim dedi.

Ben ise , saçmalama , sen iyi değilsin , hadi gel evimize gidelim , üşütüp hasta olma , sen nedediğini ve ne yaptığını bilmiyorsun dedim.

Eşim ise , ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum. Bu çocuk senin değil , bu benim dedi ve aniden korkunç bir görüntüye  büründü.

Ben bunları yaşarken rüya da değildim hocam , birebir yaşadım.

Olayında farkına vardım o an .

Onu yüzüne karşı dualar okumaya başladım.

Ancak bir türlü yok olmuyordu.

Ardından da yanıma yaklaştı ve beni tek darbe ile yere düşürdü.

Ona bakarak , besmele çekip , dualar eşliğinde , sen allahın lanetlediği varlıktan başka birşey değilsin , allah müsade etmediği sürece bana , eşime ve çocuğuma zarar veremezsin dedim.

O ise , bak şimdi sana nasıl eziyet ediyorum , seni nasılda öldürüyorum dedi.

Derdemezde. , Etrafımda onlarda siyah çarşaflı kadın belirdi , beni tutup xdüştüğüm yerden kaldırdılar , işkence etmeye başladılar , sonra da ağaca bağlayıp etrafımda , kötü bakışlarıyla dönmeye başladılar.

Eşim sandığım varlık o an yanıma yaklaştı.

Öyle korkutucu ve öyle pis kokuluydu ki , gözleri bembeyaz , yüzü bembeyaz , tırnakları upuzun , pençe gibi , ayakları çarpık , sırtı biraz kambur , ağzında ki diş sayısı yok denecek kadar azdı.

Uzun tırnaklı ellerini boğzamına dayadı , seni burda öldüreceğim dedi.

Ben ise onun yüzüne bakarak felak v ie nas okumaya başladığımda , çığlık atmaya ve beni susturmaya çalıştı.

Ben dua okumayı bırakmayınca da , uzun tırnaklarıyla , göğüsüme pençe attı.

Eğer inanmıyorsanız bakın , göstereyim , izler halen duruyor dedi.

Ben ise , estağfurulllah , neden size inanmayayım , bu tarz varlıklar hayatımızda varlar ve kutsal kitabımızda isimleri geçer , bu varlıklara inanmamak dini ve allahı inkar etmektir , benim merak ettiğim şey , sonra ne oldu , oradan nasıl kurtuldunuz dediğim an , adam eşinin yüzüne baktı.

Eşi ise lafa girdi.

Ben eşimin yatağımda olmadığını gördüm.

Kalkıp bütün evi aradım ama evde yoktu.

Ama evde eşimi ararken hep kulağımda şu ses vardı.

Onu bize vermezsen eşini öldüreceğiz , …

Sürekli bu ses vardı.

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin