60.bölüm

1.1K 84 7
                                    

Abdest ol gidiyoruz yatsı namazını kılalım dedi.

Namazı kıldıktan sonra da , odada ki ahşap oymasını sandığı açtı.

İçinden beyaz bir örtü çıkardı .

Ardından da bakır bir kürek.

Bunların ne işe yarayacağını zaten biliyorsun dedi.

Şimdi bu kefeni al  ve üzerini bununla iyice sar dedi.

Bu kefen cin musallatı ile ölmüş , daha doğrusu kendi sahip olduğu kafir cin tarafından öldürülmüş bşr büyücüye ait.

Yıllar önce buna sahip olmuştum dedi.

Hadi gel şimdi işimiz uzun diyip , birlikte , tüm gözlerden uzak , ormanlık bir alana doğru gittik.

Küreği bana attı.

Al bakalım. 

Mezarıda bana kazdırma dedi gülümseyerek.


Ben mezarı kazmaya başladım.

Yaklaşık 1 saatin sonunda  , içine sığınabileceğim kadar çukur açmıştım.

Ardından , bana içine gir ve her zaman okuduğun duayı okumaya başla , yolculuk sırasında. Önüne engeller çıkabilir , sakın korkma dedi.

Daha sonra da bakır kürekle üzerime toprak atmaya başladı.

Nefes alabileceğim kadar gömdümten sonra , ben de dualar ederek uyumaya çalıştım.

Çok geçmeden de , kendimi kızıllığın yoğun olduğu bir ortamda buldum.

Boşlukta süzülürken , karşımda belki yüzlerce korkunç yaratıklar ve acı çeken , hatta birbirini öldüren varlıklar vardı.

Ben onları görebiliyordum ama onlar beni görmüyolardı , ya da görmezden geliyorlardı.

Tam karşımda , alev alev yanan , büyük zırhlı kapıya benzer birşey gördüm.

O tarafa doğru süzüldüm.

Hiç zorluk çekmeden kapıdan girdiğim anda, ayaklarım yere bastı.

Burası çok tuhaf , sıcak ve oldukçada korkutucuydu.

Yere basarken Ayağımın altı aşırı derece de yanıyordu.

Etraf ta , ne bir ağaç var , ne de ufak bir ot.

Heryerde alen alen yanıyordu.

Dev bir yangının ortasında kalmışsınız gibi düşünün.

Çok basık bir havası vardı.

Yagaş yavaş ilerlerken , çok uzağımda maliği gördüm.

Eline ve ayağına demir prangalar vurulmuş , etrafında ise onlarca ifrit , eğlenerek dans ediyordu sanki.

Oraya doğru ilerledim.

Tam yaklaşacakken , tam 2 metre uzağımda , aniden dev gibi bir yangın çıktı.

Çok geçmedi ki , alev topunun içerisinden mihrezin lanet olası oğlu belirdi.

Açıkçası , buraya geleceğinş düşünmüyordum.

Ama seni takdir ettim , gerçekten cesaretliymişsin ademoğlu , geri dönemeyeceğini bile bile bhraya gelmen beni şaşırttı dedi.

Ben ise , lafı uzatma , ne yapmak istiyorsan bana yap , maliği bırak , ben burdayım , ne yapıyorsan bana yap dedim 

Mihrezin oğlu ise , yardımcını sana vereceğime dair söz vermedim , gel onu al dedim.

Ama madem buraya kadar cesaret edip geldin , onu sana vereceğim diyip , arkasını dönüp , çözün onu dedi.

İfrit ordusu maliği çözdü.

Mihrezin oğlu ise , hiç tereddüt etmeden bir emir daha verdi !! Ateşe atın , öldürün dedi

Bu emri duyar duymaz ben koşmaya başladım ve maliği tutan ifritleri ettiğim dualar ile bertaraf etmeye çalıştım , tam o sıra maliği ateşten kuyuya atmak üzereydiler ama son bir gayretle maliği onların elinden çekip almam la birlikte , kurtardım onu.

Ama bu sefer beni de yakalayıp zincire vurdular.

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin