44.bölüm

1.3K 75 4
                                    

Mustafa beni karşısında görünce çok şaşırdı.

Sen ne saçmalıyorsun.

Neyi biliyormuşsun söylede bende bileyim dedi.

Ben sakinliğimi koruyarak , mustafayı dışarıya davet ettim.

Uygun bir köşeye geçip , bak mustafa , bütün köylü bu işi senin yapabileceğini konuşuyor , eğer bu işin altında sen varsan , şimdi itiraf et , yok yakın zamanda bütün burası hayalet köye dönecek.

Onlar çok güçlü , onların acıması yok.

Eğer bu gidişata böyle devam ederse , yakın zamanda sizlere zarar verecekler , hatta sonu ölümle biten vakalarda meydana gelebilir.

Kimsenin ölümüne sebep olmazsın değil mi dedim.

Mustafa ise , biraz daha sakinleşmişti.

Sen neyden bahsediyorsun , tamam , ben agresifim ama hiç , bu zamana kadar karıncanın canını bile almış değilim.

Sırf agresif olduğum için beni bu şekilde suçluyorsanız , bunun günahı altında boğulursunuz .

Bu zamana kadar bu olayların peşine düşüp , araştıran iki kişi varsa , onlardan biri benim.

Zaten benim acım bana yeter , birde bu işlerle mi uğraşacağım dedi.

Ben ise , senin acının sebebi nedir diye sordum.

O an imam sadık lafa girdi .

2 ay önce mustafanın 6 aylık bebeğini toprağa verdik dedi.

Ben ise bilmiyordum , özür dilerim.

O yüzden mi sürekli mezarlıkta dolaşıyorsun diye sordum.

Evet , acımı halen dün gibi yaşıyorum.

Evladımı özledikçe , saat kaç olursa olsun , mezarına gidiyorum dedi.

Başın sağolsun mustafa bilmiyordum dedim.

Mustafa ise , peki benim böyle bişe yapabileceğimi size kim dedi.

Allahın hakkı için bana isim ver dedi.

Allahın adını andığı için , Arif dedim. O söyledi.

Geçen gece seni mezarlıkta gördüğünü , mumlar yakıp ayin yaptını , sonra onu tehdit ettiğini söyledi dedim.

Mustafa ise , bu mümkün değil.

Tamam , beni gördü , doğrudur , ama ben onu tehdit etmedim.

O mezarlıkta baygın şekilde yatıyordu.

Onu kaldırıp kendine gelmesini sağladım, hatta onu evine ben bıraktım , neden böyle bir yalan söyler ki. Dedi.

Ben ise , madem öyle , peki ya o mumlar , o da mı yalan dedi.

Evet , ben orda mum yakmadım . Bunu neden yapayım.

Evladım çok sevdiği ışıklı oyuncağı vardı.

Onu mezarına getirdim ve oraya gömdüm. Bana inanmıyorsanız gidip bakalım dedi.

Gerek yok mustafa dedim.

Hakkını helal et , günahını aldık , ama sende bizi anla . Köy tehlike altında dedim.

Mustafa söze girdi. Arif böyle yalanı neden söyledi bilmiyorum ama , bence muhammed'in peşine düşün , 1 ay öncesine kadar sapasağlam olan babası , aniden kötürüm oldu.

Açıkçası ben ondan şüpheleniyorum ama kimsenin günahını almamak için , emin olmadan bu şüphemi kimse ile paylaşmadım dedi.

Mustafa bunu dediğinde aklıma şüphe düşmedi değil.

Selam verip helalleştikten sonra ayrılıp evimize döndük.

HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - KorkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin