HÜDDAM'IN HAYATI - SEYYİD ALİ - Korku Hikayeleri - Paranormal - Korku

94.bölüm

Ben o anda maliğe bakıp bedene girip kadını bayıltması için işaret yaptım . Mâlik bedene girince kadın böğürmeye ve yeşil yeşil kusmaya başladı ve bayıldı. Ben ise salihle beraber kadını salondaki koltuğa yatırdık o sırada Salih çok üzülmüş olacak ki kafasını ellerinin arasına alıp ağlamaya ve bana bakıp bakın hocam bu sadece sizin gördüklerinden bir tanesidir lütfen acele edin dedi . Ben ise salihe bakıp bak Salih bu iş sandığın kadar kolay değil karşımızda bulunan çok lânet bir kabile ayrıca yapılan büyü musallata dönüştüğü için böyle şeylerin olması normal dedim Salih ise Tamam hocam hadi yatalım diyip içeri gitti ben ise salonda biraz daha oturduktan sonra yatmak için içeri geçtim ve uyudum. Sabah uyandığımda saat 9 olmuştu

Elimi ve yüzümü yıkamak için yataktan kalktım ve lavaboya geçtim. Lakin Salih ve karısı evde değillerdi. Yüzümü yıkadıktan sonra evin bahçesine çıktım Salih ve karısı Çardakta kahvaltı hazırlıyorlardı Salih beni görünce yanlarına gitmem için eliyle işaret yaptı ben yanlarına geçtikten sonra Salih bana bakıp buyrun hocam diyip beni tabure ye oturttu o sırada salihin eşi çayları koydu Salih bana bakıp hocam şimdi ne yapacağız diye sordu ben ise ilk aşamada size yapılan büyüyü bozarak musallatı hafifletmemiz lazım ardından ise büyüyü yöneten cinler yani dasim kabilesi ile anlaşma yapıp musallatı kaldırmamız lazım lakin bu kabile kibrinden dolayı kendine çok güvendiği için muhtemelen anlaşmayı kabul etmeyecekler o zaman işin içine mürre girecek dedim Salih ise mürre kimdir diye sordu ben ise şimdilik bu kadar bilsen yeter dedim . Hep beraber kahvaltımızı yaptıktan sonra ben salihe bakıp bana uzun bir halat lazım dedim Salih ise tamam hocam diyip içeriye gitti ve 5 dakika sonrs elinde uzun bir iple geri geldi ve halatı bana verdi

Ben halatı aldıktan sonra salihe bakıp evinin arkasındaki kuyuya gitmemiz lazım büyü orada dedim Salih önde ben arkada kuyuya doğru ilerliyorduk. Kuyunun yanına geldiğimizde omuzumda duran halatı yere bıraktım. Kuyunun üstünde deliğin tamamını kaplayan daire şeklinde büyük bir kaya parçası vardı salihle beraber taşın bir ucuna geçip taşı ittirmeye başladık taş çok ağır olduğu için kuyunun üzerinden almamız yaklaşık 20 dakikamızı aldı taşı yere attıktan sonra ben salihe bakıp büyü kuyunun içinde duruyor halatı sana bağlayıp aşağıya sarkıtsam büyüyü oradan çıkarabilirmisin diye sordum Salih ise belinde bir sıkıntı olduğunu kuyuya inemeyecegini söyledi ben ise salihe bakıp tamam o zaman bu halatı al ve bir ağaca sıkıca bağla dedim Salih halatı bağlandıktan sonra halatın öbür ucunu bana verdi bende belime sıkıca doladiktan sonra ben kuyunun içine baktım ve salihe dönüp fenerin varmı diye sordum Salih ise elini arka cebine götürüp bir fener çıkarttı ve bana verdi ben kuyunun üstüne çıktıktan sonra ipten destek alarak yavaş yavsd aşağıya inmeye başladım kuyu eski olduğu için  içinde su yoktu kuyunun dibine ulaştıktan sonra belimdeki ipi çıkardım ve fenerin ışığını yakıp büyüyü aramaya başladım lakin hiç bir yerde büyüye benzer birşey yoktu en son büyük bir taşın altına baktım ama buradada yoktu o sırada yanımda Mennan belirdi telaşlı olduğu her halinden belli idi bana bakıp efendim büyüyü boşuna aramayın dedi ben ise neden büyü bu kuyunun içinde degilmi diye sorunca Mennan anlatmaya başladı efendim dasim cin kabilesi sizin buraya bakacağınızı bildiği için büyüyü buradan alıp kendi alemlerine götürdüler telaşlı olmamaın sebebi ise efendimiz mürre bu durumu öğrendi ve yanına 5 askerini ayrıca maliğide alıp dasim reisinin yanına gitti ve size haber göndermem için beni görevlendirdi dedi ben ise peki ne yapacağız şimdi diye sordum Mennan ise şimdi kuyudan çıkın ve olan bitenden Salih ve karısına bahsetmeyin hızlı bir şekilde Berzah âlemine gelmeniz lazım diyip yok oldu ben ise feneri arka cebime koyup halatı tekrar belime bağladım ve salihe ben çekmesi için seslendim dedim kuyunun içinde yankılanıyordu