SON CADDE

00.05

Kapı kolunu kendime çekip açmaya çalışırken aynı anda kolumdan çekildim ve benim kumların arasına geri serilirken sinirle Şahmeran'a baktım. "Seni bir gün öldüreceğim Karavâris haberin olsun." Kaşları alayla yukarı kalkarken bagajına ilerledi ve lüks arabanın arka kapısı açılırken içinden çıkardığı spor bir çantayı yanıma bıraktı. "Giyin." Bir şey demeden elimi çantaya attım ve bomba olma ihtimali bile aklımdan geçerken fermuarını yavaşça indirdim. "Kimin bunlar?" Şahmeran cebinden siyah bir sigara paketi çıkartırken kalın kutudan bir sigara çıkartarak dudaklarının arasına yerleştirdi. "Benim, giy." Dudağına yerleştirdiği sigarayı yakarak içine derin bir nefes çekti. "Temiz mi bunlar?" diye sordum sivri çenemle yanımdaki çantayı gösterirken. "Üzerindekilerden temizdir, giyin." 

Nemrutluğuna tekrardan gözlerimi devirirken çantayı tamamen açtım ve içinden çıkan beyaz tişörtle siyah eşofmanı bir kenara bırakıp Şahmeran'a parmağımla arkanı dön işareti verdim. Bir şey demeden bana sırtını döndüğünde çantanın en dibinde gördüğüm havluyu elime aldım ve üzerimdeki çamurları onunla silerken sahili kontrol ettim. Kimsenin olmadığını gördüğümdeyse derin bir nefes alarak sutyeni çıkartıp tişörtü başımdan geçirdim. "Bitti mi?" Şahmeran'ın sabırsız sesine kendim bir sabır çekip "Bitmedi!" diye bağırdım. Tekrardan derin bir nefes alıp eşofmanı da giymemi bekledi. Çıkardığım pantolonun içine sutyenimi ve iç çamaşırımı koyup katladım ve çantanın içine yerleştirerek ıslak saçlarımı havlunun temiz tarafıyla kuruladım. Saçlarım korumalardan aşırdığım temiz suyla yıkandığından çamur yoktu fakat hala kurumamışlardı. "Temizken daha çekilir duruyorsun yılan, deri değiştirmiş gibi." 

Bu sefer gözlerimi devirmemek için derin bir nefes alırken elimdeki havluyu da çantanın içine sıkıştırarak dolu çantayı Karavâris'e attım. "Bunları bana sakın yıkmadan getirme." Havada yakaladığı çantayı sinirle bagaja fırlatırken öfkeli adımlarla sürücü koltuğuna yerleşip kapısını çarparak kapandı. Bindiği tarafa ayar ayar bakıp besmele çekerken yan koltuğunun kapısını açarak onun aksine yavaş bir şekilde koltuğa yerleşip kapıyı örttüm. "Adres vereyim mi?" Sivri diliyle dudaklarını ıslatıp arabayı çalıştırdı. "Evini bildiğimin farkındasın değil mi?" Dudağımdaki kibirli gülümsemeyle önüme dönerken tekerlekler kumlara bata çıka sahilden çıktı ve düz yola saparken "Yarın teslimat yapacaksın, mekana gel." dedi Şahmeran aniden. Bu dediğini önce yadırgadım hemen sonra da şüphelendim. "Yeniden mi soyulmak istiyorsun?"

"Bir daha öyle bir şeye kalkışırsan bina falan dinlemeden öldürürüm seni." Düz ve takılmaksızın çıkan sesine karşılık dudaklarımı büzdüm. "O zaman neden çağırıyorsun beni, başka kurye mi yok?" Direksiyona evime ters bir istikamete saparken önce etrafıma bakındım fakat Şahmeran hemen "Boşa panik yapma, ufak bir işim var." diyerek ona yönelteceğim sorudan kaytardı. "Neden ben diye sorayım mı yoksa kendin dökülür müsün?" Gözleri girdiğim mavi boyları evlerin olduğu sokakta belli bir ev numarasını ararken sonunda hızı yavaşladı ve arabayı gözüne kestirdiği evin önünde durdurarak bana doğru döndü. "Kalan iki milyonu başka ne şekilde ödemeyi düşünüyorsun yılan?" Kaşlarım yukarı doğru kalkarken ha gibisinden bir ses çıkartıp bende aynı ciddiyetle ona döndüm. "Sana başka yollardan ödesem borcumu, olmaz mı?" Sorumla birlikte kaşları sertçe çatılırken gözleri fütursuzca bedenimde dolaştı. "Kendi mi satacaksın yılan?" 

Daha demin kurduğum cümlenin böyle bir şey düşündüreceğini fark ettiğimde kendime gözlerimi devirdim. "Aynen bir o kalmıştı yapmadığım, kabul müsün?" Gözleri ciddi olup olmadığımı anlamak için kısılırken "Kimin için kendini bu kadar düşürüyorsun, aralarından birisi sevgilin mi?" diye sordu. Güler gibi bir ses çıkartıp "Sevgilim olsa sana sevişmeyi mi teklif ederim?" dedim konuyu alaya alarak. Bunu fark etmiş olmalı ki kaşları gevşedi. "Neymiş o farklı ödeme şekli?" Aklım geçen ihtimal ölme şeklimi tasarlarken gözlerimi kırpıştırarak bu ihtimali sildim. "Haftaya gelecek olan yeni parti kokteylini denerim." Önce bakışları donuklaştı hemen sonra sert bir nefes verdi. "Kadınların üzerinde deneme yapmıyoruz." Yalandı, daha iki gün önce dışarı iki kadın cesedi çıkmıştı. "Gönüllüyüm, sözleşme imzalarım."