ℂ𝕙𝕒𝕡𝕥𝕖𝕣 -31

402 22 10
                                    

Diana'dan

Scott ile telaşla dışarı çıktık. Stiles'ın arabası duruyordu etrafta Stiles'ı arasam da bulamıyordum. Sinirden gözlerim dolarken Deucalion'a doğru koştum. Scott beni tuttu.

"Diana dur!" Scott'tan kurtulamaya çalışırken bağırdım.

"ONLAR NEREDE ÇABUK SÖYLE DEUCALİON!?" sinirden ağlarken yere çöktüm. Scott bana sarılarak o da benimle yere çöktü.

"Scott stiles yok." Başını salladı. Yüzümü eli arasına aldı.

"Bana bak Diana. Bana bak. Sakin ol." Ağlayarak başımı salladım.

"Olamam. Olamam. Stiles yok. Benim yüzümden yok! Ona gelme diyen bendim!" Scott bana sarıldı. Saçımı okşadı. Ben ağlarken Deucalion arkasını dönüp gidiyordu Scott'tan ayrıldım. Koşarak  Deucalion'u kendime çevirdim.

"Güç hırsızlarını nerede bulabilirim?" Bana baktı.

"Onları bulamazsın onlar seni bulur." Deucalion'a sertçe baktım.

"Güçlerini çalacakları kişileri nereye götürüyorlar!?" Deucalion derin nefes verip bana döndü.

"BİLMİYORUM DİANA!" Deucalion'u sertçe bıraktım. Stiles'ın arabasına bindim. Scott da yanıma bindi.

"Ne yapacağız?" Kafamı direksiyona yasladım.

"Gruba mesaj at benim sürümü alıp derek'in evine gelsinler ama dikkat etsinler." Scott başını sallayıp gruba mesaj attı. Hızlıca derek'in evine sürerken Scott bana bağırdı.

"Biraz yavaş mı sürsen!" omuz silktim. Daha fazla gaza bastığımda Scott takmadığı kemeri taktı. (Kamu spotu: arabaya bindiğinizde kemerinizi takmayı ihmal etmeyin zira geberebilirsiniz.)

Kısa süre içinde derek'in evine gelmiştik. Hızlıca arabadan inip içeri girdim. Herkes içerideydi. Malia Stiles'ı göremeyince kaşlarını çattı.

"stiles nerede?" Derin nefes aldım.

"Bir kere anlatıcam. İyi dinleyin.Power thieves. Güç hırsızları. Bu bir teknolojiydi ilk başlarda. Sonradan birileri bu adı kullanarak bir ordu kurdu. Avcılar da katıldı. Biz bunu öğrenmek için giderken Stiles arabadaydı. Güç hırsızları Stiles'ı çaldı. Şimdi siz" sürüme baktım.

"Londra'da ki kurtların sağlığından emin olabilmek için Londra'ya gidiyorsunuz ve kendinize dikkat ediyorsunuz. Bir sorun çıkarsa arıyorsunuz. " başlarını salladılar.

Scott'a döndüm.
"Ben yem olucam. Güç hırsızları beni kaçıracak. " Chris'e döndüm.

"Senin şu takip şeylerinden alıcam. Ama vücudumda kullanamam yakalanabiliriz. O yüzden en küçük ve suya dayanıklıyı bana vereceksin." başını salladı. Chris bana çantasından çıkarıp takip cihazını verdiğinde cihaza baktım.

"Ne kadar kötü olsa da takip cihazını yutucam midemde bulamayacakları için yerimi tespit edip Stiles'ı kurtaracaksınız." Derek bana gözlerini dikti.

"Ya güçlerin çalınırsa?" Omuz silktim.

"Hayatıma insan olarak devam ederim." Peter kaşlarını çattı.

"Bunu nasıl bu kadar rahat dile getirebiliyorsun Diana?" Peter'a baktım.

"Sen ısırmasaydın şuanda zaten insandım." Derin nefes alıp kollarını göğsünde birleştirdi.

"İtirazı olan?" Derek elini kaldırdı.

"Eğer avcılar ve bu teknoloji birleştiyse sadece güç çalmak ile kalacaklarını sanmam." Derek'e baktım.

"Öldürecekler! Bizi komple yok edecekler!" Konuşan Malia ile ekledim.

"Ve stiles ellerinde o ölmeden oraya gitmeliyiz." Sürüm çıktıktan sonra herkes dağılacakken Allison'un telefonu çaldı. Kaşlarını çattı.

"Jane arıyor." Kaşlarımı çattım.

"Ne alaka ya?" Allison omuz silkip telefonu açtı. Hoparlöre verdi.

"Efendim Jane."

"Hey selam bugün okula gelmediniz iyi misiniz?"

"Gayet iyiyiz de sen neden aradın?"

"Arkadaşız sanıyordum." Allison gamzelerini belli eder bir şekilde gülümsedi.

"Öyleyiz. Kusura bakma."

"Sorun değ- Hey kapa çeneni. Kusura bakma küçük kardeşimle uğraşıyorum. Biraz yaramaz."

"Anladım sonra konuşuruz."

Telefonu kapattığında derin nefes verdim. Peter ve Theo dolu gözlerini gizlemeye çalışıyordu. Peter bana baktı.

"Kendine dikkat et olur mu?" başımı salladım. Dışarı çıkacakken duraksadım. Derin bir nefes verip arkamı döndüm. Koşarak babama sarıldım.

"Seni seviyorum." burnunu çekip konuştu.

"Ben de seni seviyorum bir tanem. " Almira uzaktan burnunu çekti.

"Diana'nın neden sümüklü olduğu belli." Babam kaşlarını çattı.

"Hey karşında Peter Hale var." Almira omuz silkti.

"Napim." Almira'ya göz devirdim. Ona ve Theo'ya da sarılıp çıktım.

• • •

Geldiğim ormanlık alan ile sırıttım.

"Yalnız kurtlar dikkat çeker." takip cihazını ağzıma attım. Birkaç dakika sonra zorla yutmuştum.

"İğrenç." Aslında hiçbirinin bana karşı şansı olmasa da yem olmak zorunda olduğum için dövüşmeyecektim. Taşın üstüne oturup ağlıyormuş gibi davrandım. Adım sesleri duyunca kafamı kaldırdım. Jane mi? Çıldırcam. Burda ne işi var? Planımı bozuyordu.

"Hey burda ne işin var?" Omuz silkti ve tatlı bir şekilde yanıma oturdu.

"Canım sıkılıyordu." uzakta bize doğru gelen kızı işaret etti.

"Kız kardeşimle dışarı çıktık." başımı salladım. Yanımıza gelen kız tatlı bir şekilde gülümsedi. Ben de ona gülümserken Jane bana baktı.

"Neden ağlıyordun?" Gözlerimi ellerime indirdim.

"Sevgilim hastanede durumu çok kötü. Onun için endişeleniyorum." Jane dostça elini sırtıma attı.

"Sevgilin için üzüldüm. Ama burda ne işin var. Yanında durman gerekmez mi?" Omuz silktim.

"Bunaldım." Bana gülümsedi. Kız kardeşine baktım. Kardeşine bakarken aklıma bir şey geldi. Kalp atışım hızlanmıştı. Müdürün sadece bir kızı vardı. Bunu kendisi demişti. Gözlerimi Jane'e diktiğimde gülümsedi.

"Sevgilinin yerini bilmiyorsun değil mi Diana?" kaşlarımı çattım.

"Hadi seni oraya götürelim." Boynumdaki acı ile gözlerim kapanıyordu. Jane onlardandı! Bizi kandırmıştı! Yem olmak istemeseydim o kıçını tekmelerdim. Ama maalesef yem olmak zorundaydım. Gözlerim kapandığında o sesi duydum.

"Diana'yı getiriyorum. Kurt,kapanıma yakalandı."

• • •

Jane'i sevmeyenler ☞︎︎︎

Jane'i sevenler ☞︎︎︎🚪

Mr. StilinskiWhere stories live. Discover now