𝟙𝟘

3.3K 351 164
                                    

Gözlerini silmiş karnındaki ellerinden birisini masaya yerleştirmişti.
"Kirill sen gerçekten çok komik birisiymişsin." Alaylı gülüş gencin dudaklarına ilişmiş, ağır rus aksanıyla acemice korece konuşmuştu.

"Ne sandın tatlım? Herkes benim komik olduğumu düşünür."

Yaklaşık on beş dakika önce Kirill masaya oturmak için izin istemişti ve Jimin de boş yer olmadığı için üzülmüş, oturmasına izin vermişti. Küçük muhabbetlerle konuşmaları büyümüş, kafeyi kahkahalar doldurmuştu dakikalar içinde. 
"Ne zamandır burada yaşıyorsun?"

"Beş ay oluy-"

"Hayatım? Burada mıydın?" Kadife ses bir hayal gibi kulaklarına çalınmış, kalbinin maratona başlamasına sebep olmuştu. Kafasını sesin geldiği yöne çevirdiğinde sahte mimikleriyle heybetli eşini görmüştü.

"B-ben, evet." Şaşırmıştı. Sonuçta Jungkook ona her zaman hayatım demiyordu.

Yanında duran boş sandalyeye oturmuş, Jimin'in sandalyesinden tutarak yanına çekmişti. Daha sonra Jimin'in tam karşısında oturan kızıl saçlı, yabancı olduğunu anladığı adama döndü. Sahte olduğu herhalinden belli olan gülümsemesiyle konuşmaya başladı.

"Selam, Ben Jeon Jungkook, Jimin'in eşiyim." Elini uzatarak ,kendini beğenmiş ifadesiyle elini sıkmasını beklemişti. Eşi olduğunu duyan adam bozulmuş, isteksizce elini uzatıp tutmuştu.

"Ben de Kirill Vladimir İvanov. Memnun oldum." Gözlerine kızıllar saçılmış adama karşı konuşmak çok zordu. Terlediğini hissediyordu.

"Ben memnun olmadım Kirill. Neden biliyor musun?" Yutkunmuş derin bir nefes alarak başını iki yana sallamıştı.

"Kafenin içi eşimi ağına çekmek için ortalığa yaydığın pis feromonlarla dolu. Bu seni boğazlamak istememe sebep oluyor. Seni boğazlamalı mıyım?" Ellerini pantolonuna sürtmüş, kekelememeye çalışarak konuşmuştu rus genç.

"Ben s-sandım ki eş-eşi y-" Çabası başarısız olmuş kekelemişti. Kekelemesini duyan sinirli alfa yan bir şekilde gülmüş masanın altından Kirill'in ayağına var gücüyle basmaya başlamıştı. Sonuçta başka şekilde zarar verirse bu basına çıkardı ve kendisi için iyi olmazdı.

"Umarım bir daha karşılaşmayız Kirill." Zavallı gencin acı inlemelerini umursamadan konuşmuş, eşini kolundan kaldırarak kasaya yönelmişti. Ödemeyi yapmış, sinirine eş büyük adımlarıyla otele yürüyordu.

"Ahh, dur bir dakika canım acıyor." Minik adam kolunu sertçe kendine çekmişti ama kurtaramamıştı. Yaptığı bu hareketle sinir fışkıran eşi kendisine dönmüş, kolunu bırakmıştı.

Rahat bir nefes alacakken bu seferde dünyası ters dönmüştü. Şaşırmaya bile vakit bulamadan otele girmiş resepsiyona ilerlemişlerdi. Herkes onlara garip garip bakıyor, bazıları aralarında fısıldıyordu.

Asansörün düğmesine basmış, omzundan kayan ufaklığı hoplatarak düzeltmişti. Açılan asansör kapısıyla yaşlı bir çift gördükleriyle şaşırmış, hızla asansörü terk etmişti. Şimdiki gençler bir garipti.

Asansör beşinci katta durmuş, çocuklu bir anneyi almıştı. Çılgın çifti gören kadın ne yapacağını bilememiş, çocuğunu gençlerden uzak olan tarafa almıştı. Kadının çocuğunu diğer tarafa aldığını gören Jimin utanmış, yüzünü elleriyle kapatmıştı. Rezil oluyorlardı.

Sonunda on üçüncü kata ulaşmışlar, vip odalarına girmişlerdi. Jungkook omzundaki genci yatağa oturacak şekilde hafifçe atmış, ellerini beline yerleştirmişti. Suçlu olmasa da suçlu hisseden Jimin elleriyle oynamaya başlamış, başını eğmişti.

Redamancy | Jikook |Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora