2.0 :: i heard kai is here

427 42 42
                                    

kai'a kizginiz arkadaslar brandon'a degil

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

kai'a kizginiz arkadaslar brandon'a degil.
😏😏

•••

Sonunda mideme bir şeyler girmesi için kendime mısır gevreği hazırlarken kapının çalmasıyla Stefan bana seslenmişti.

"Ellie, işim var! Kapıyı açar mısın?"

Elimdeki sütü tezgaha bırakıp mutfaktan çıktım ve yalpalayarak kapıya doğru ilerledim.

"Alaric... Hey." dedim ve içeri girmesi için kenara çekildim. O içeri girdikten sonra kapıyı kapatacaktım ki arkadan çıkan kadın ile durmuştum.

"Pardon... Tanıyamadım? Alaric ile birlikte misiniz?" diye sorduğumda kadın bana şaşkınlıkla bakıyordu, gözlerinin de dolduğunu görmüştüm.

Tam ona tekrar soracağım sırada ne ara geldiğini farketmediğim Damon arkamda belirdi ve gülümsedi. "Jo! Selam! Gelsene."

Jo?

"Siktir, ne?" diye ağzımdan bir küfür kaçtığında Damon eliyle ağzımı kapattı ve Jo'yu içeri davet etti.

Onun arkasından gelen iki küçük kız ile şaşkınlığım daha da arttı ve tekrar bir küfür savurdum. "Ellie!" diye beni uyaran Damon'ı hiç takmadan içeri koşarak giren kızlara baktım.

"Düşündüğüm Jo değil, değil mi?" diye sordum cevabı bildiğim hâlde. Damon ise "Evet, o." dedi ve kolunu omzuma attı.

"Çek elini." diye homurdanarak onu ittirdim. "Ne yapıyorsun?" diye sordu o da sinirle. "Off, sen Elena'nın yanına falan gitsene? Kafam rahat eder."

"Bu konuyu aştığımızı sanıyordum."

"Ben aşmadım, Damon. Sana hâlâ kırgınım." dedim ve adımlarımı hızlandırıp önden yürümeye başladım. "Düşündüğün şeyi yapmıyorum. Bunu asla yapmam, sen benim kız kardeşimsin." derken salona girmeden beni kolumdan yakalamış ve kenara çekmişti.

"Bak, üzgünüm, seni kırdığımı biliyorum ama Elena... İşte, biliyorsun. Onu seviyorum Ellie."

"Tamam," dedim konunun uzamaması adına. "O kız umrumda değil, sadece sen beni kızdırıyorsun."

"Barıştık mı yani?" diye sordu gülümseyerek. Omuzlarımı düşürdüm çünkü Elena gibi aptalca konularla ilgilenemeyecek kadar zihnim yorgundu.

Kafamı salladığımda yanağımdan öptü ve tekrar salona yürümeye başladı.

Stefan, kızlara sarılırken ben de onlara anlamadığımı belirten bakışlar atıyordum. Jo'nun ne ara çocukları olmuştu?

"Jo seninle konuşmak istiyormuş, bu yüzden geldik." dedi Alaric ben yanındaki boşluğa yerleşirken. "Ne konuşmak istiyormuş?"

Sanki sorumu cevaplamak istermişcesine kafasıyla mutfağı işaret eden Jo ile, oturduğum gibi geri kalkmak zorunda kalmıştım.

let me love you | parkerKde žijí příběhy. Začni objevovat