KALP

22

Üç gün sonra Yağız artık istediği gibi hareket edebiliyordu.

Kahvaltıdan sonra Hazan ve Yağız oturuyorlardı. Yağız birden aklına gelen şeyle doğrulup Hazan'ın yanına gitti. Merakla bakan Hazan, karşısındami sandalyeye oturan adamın ellerini tutmasıyla şaşırmıştı.

Yağız tüm cesaretini toplayıp sıkıca tuttuğu ellere baktıktan sonra konuşmaya başladı,
"Hazan... Hazan geçmişimi biliyorsun, sevgiyle, sevilmekle çok karşılaşmadık, tanışamadık kendileriyle... Her neyse... Ben sevmeyi yeni öğreniyorum Hazan. Ben seninle sevilmeyi öğreniyorum..."

Hazan tüm bunları biliyor ama tekrar duymak canını yakıyordu. Yağız'ın ellerini daha sıkı tutarken Yağız devam etti,
"Çok stabil bir hayatım olduğunu söyleyemem sen de gördün. Yan yana uyurken birden sedyede olabiliyorum. Bu yüzden ve buna rağmen (!) zaman kaybetmek, elimdeki şansı kaçırmak istemiyorum."

Hazan, konunun nereye gideceğini kestiremese de heyecanlanmıştı,
"Hazan... Tek bir anım bile sensiz geçsin istemiyorum artık. Bu yüzden... Hazan... Benimle... evlenir misin?.."

Hazan şok olmuştu. Sadece Yağız'a bakıyordu. Bir süre afallayıp kendine gelerek gözlerinden akan yaşlarla Yağız'a sarıldı, "Evlenirim Yağız, evlenirim sevgilim..."

Geri çekilen Yağız, Hazan'ın gözyaşlarını silerek "Yüzük alamadım malum..." diyip gülümsedi.

....

Öğleden sonra Ahmet gelmiş, artık zamanı geldiğini söyleyerek Yağız ve Hazan'a yapacaklarını tekrar anlatmıştı. İkisi de kabul edip veda etti.

.....

Akşam kararlaştırdıkları saatte Yağız, Duygu'yu arayıp odaya gelmesini söyledi, bu sırada Hazan dışarı çıkmıştı. Odaya gelen Duygu'yla kısaca sohbet ettikten sonra Yağız, Hazan'a evlenme teklifi yaptığını ve onun da kabul ettiğini söyledi. Sevinçle kocaman sarılan Duygu, tebrik etmiş, her anlarına şahit olacağına söz vermişti.

Yağız, Hazan'ın özel bir pasta yaptırdığını, akşam kutlama yapmak için onu alıp alamayacağını sormuş, Duygu kızarak 'tabiki de seve seve alacağını' söylemşti. Yağız pastanenin adını ve adresini mesaj atarak teşekkür etti.

....

Duygu mutlulukla yola çıkmış, biraz uzaktaki fazla lüks pastaneyi bularak arabasını parketmişti. Pastanenin kapısından girdiğinde içerisi adeta 'pahalıyım' diyordu. Yağız paraya kıymış diye düşündü.

Boş pastanede biraz ilerlemiş, aniden kapanan ışıklarla olduğu yerde kalmıştı. Tavandan sarkan bir kaç kalp şekilli ışık yanmış, etraf biraz daha loş bir havaya bürünmüştü.

Işıkla karşısında bir beden olduğunu farkeden Duygu, bedenin yüzüne dikkatli baktığında hiç beklemediği kişiyi görerek şaşırdı.

Ahmet yavaşça yaklaşıp Duygu'yu elinden tutup ikinci kata çıkarmıştı. Kat girişinden itibaren mumlarla kaplı yoldan geçip iki kişi için hazırlanmış fazla romantik masaya doğru ilerlediler. Oturması için Duygu'nun sandalyesini çeken Ahmet, Duygu'nun tereddütünün sebebini bilerek yavaşça yaklaştı, "3 saatimiz var. 3 saat Şoray serviste senin yerine nöbetçi olacak, lütfen yemeğimizin keyfini çıkarınız efendim," gülümseyip sandalyesini eliyle gösterdi.

Güzel bir akşam yemeği yeditkten sonra başlayan müzikle Ahmet, Duygu'yu dansa kaldırmış, dansın yarısında Duygu'yu bırakarak diz çökmüştü.

Heyecan ve şaşkınlıkla bakan Duygu, Ahmet'in "Benimle tekrar evlenir misin Duygu?" sorusuyla başta afallasada kabul etmiş, Ahmet'in yüzüğü parmağına takmasına izin vermişti.