Welcome to Zombie Earth

16 - Papatya Çayı

        O küçük ahşap kulübe, güneşin batmasına dakikalar kala bir serap gibi gün yüzüne çıktı. Geceyi ormanın korkunç sessizliğinde geçirmek yerine odun çıtırtılarını hapseden bir sobanın üzerinde Walter'ın demlediği papatya çayının kokusunu içlerine çekerek geçiriyorlardı. Shayna Flint, çoktan dans eden mum ışığında kitabını okumaya başlamıştı. Neredeyse üç saat önce bir zombinin kafasını bedeninden ayıran Shayna yok olmuş, yerine istemeden kitapta ki karakterlerin mimiklerini canlandıran Shayna gelmişti. Walter, iki bardağa demlediği papatya çaylarını doldurdu. Shayna, Walter'ın uzattığı dumanı tüten sıcak çayı fark ettiğinde kitabın arasına ayracını sıkıştırıp kapattı. Yüzünde ki sıcak gülümsemeyle beraber konuştu.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim."

        Walter, uyuyan kız kardeşinin yanına oturdu ve saçlarının arasında parmaklarını gezdirirken çayını yudumluyordu. Shayna kalın ciltli kitabını, yanında huzur bularak oturduğu sobanın dibinde ki sırt çantasının yanına bıraktı.

"Bu gün çok yorulmuş olmalı."

"O koşuşturmadan sonra hepimiz yorulduk."

        "Haklısın." Shayna, papatya çayını yudumladıktan sonra konuştu. "Çok güzel! Papatya çayı yapmayı nerden öğrendin."

        Walter'ın yüzü Emily'nin rüya gördüğü için hareket eden göz kapaklarındaydı. Boynunu eğmiş, kız kardeşinin saçlarını okşuyordu. Eğik boynunu Shayna'ya çevirdi ve yüzünde ki hafif gülümsemeye engel olamadı. "Annemden."

        Shayna, dağınık ve kıvırcık saçları olan adamın yüzüne bakınca, gülümsemesinde ki çaresizliği fark etti. Walter'ın yüzünde ki ifade Shayna'nın havayı yutkunmasına sebep oldu. Walter dumanı tüten sıcak çayını yudumlamak için bardağını kavradı. Bardağı yüzüne yaklaştırdığında. sıcak dumanlar Walter'ın kemikli suratını ısıttı. 

        Shayna, merakını yenemiyordu. Bu iki kardeşin ailesine ne olduğunu düşünüyordu uzun zamandır. Hatırlatmanın onları üzeceğini bildiği için soramıyordu. Emily'nin uyuma avantajını kullanmak istedi. 

"Walter.. Siz bu hastalık başlamadan önce kaç kişiydiniz? Yani bizim gibi bir grubunuz var mıydı? Yada başınızda NateStrong gibi bir lanet var mıydı?"

"Hayır, sadece Emily'le ben vardık."

        Shayna, istediği cevabı net olarak alamamıştı. Hala aklını kurcalıyordu bu soru. Derin derin düşünürken Walter'ın sesi bütün düşüncelerini dağıttı.

"Shayna.. Ben bir şeyi merak ediyorum. Bugün papatya topladığında eski anıların aklına gelmişti. Sadece şey... merak ediyorum.. tabi cevap vermek zorunda değilsin-"

        Shayna, Walter'ın sözünü keserek ince ses tonuyla konuşmuştu. "Aileme ne olduğunu mu merak ediyorsun?"

        Walter boğazında ki aniden oluşan gıcıktan kurtulmak için öksürdükten sonra cevap verdi. "E-evet"

        Shayna, şaşırmıştı. O sessiz ortamda aynı anda, aynı şeyi düşünmüşlerdi. Daha hızlı davranamadığı için kendisine kızdı. Walter, kısa süreli sessizliği bozdu.

"Özür dilerim sormamalıydım. Saçmalad-"

"Hayır özür dilemene gerek yok. Eninde sonunda bu konuşmaya geleceğimizi biliyordum, birbirimizi daha yakından tanımalıyız."