2🍑

100 11 3
                                    

Bölümü oylarsanız çok sevinirimm, keyifli okumalar💞

Rosé'den•

Aklımdaki her şeyi rafa kaldırıp Jennie Unnie'yle olan sohbetime devam etmiştim. Bir süre birlikte vakit geçirdikten sonra saat 23:00'a gelmişti... İkimiz de yarın sabahın köründe kalkıp işe gideceğimiz için erken yatmaya karar vermiştik.

"İyi geceler Unniee."

"İyi geceler Rosié."

Diyip bana uzaktan öpücük göndermişti, hafif kıkırdayıp odama doğru yol aldım. Pijamalarımı giyip yatağa girdim ve gözlerimi yumdum. Fakat hiçbir şekilde uyuyamıyordum... Aklımda sürekli adını bile bilmediğim, sesini bile hiç duymadığım o kız vardı... Acaba markete tekrar gelir miydi..? Acaba onu bir kez daha görme, onunla tanışma fırsatım olur muydu..?

Yatakta hafifçe doğrulup karşı duvardaki saate çevirdim bakışlarımı. Saat çoktan 01:00 olmuştu... Ben 2 saattir o kızı mı düşünüyordum gerçekten..?

Yataktan yavaşça kalktım. Parmak uçlarıma basarak mutfağa doğru ilerledim ve dolapların birini açtım. Jennie Unnie eskiden uyku sorunu çektiği için uyku hapları kullanıyordu, belki tekrar sıkıntı çıkar diye yanımıza almıştık. İlaçları çıkarttım, sürahiden bir bardağa su doldurdum ve ikisini birlikte içtim. Sessizce hapları yerine koyup odama geri döndüm.

Sabah yine alarmımın lanet sesiyle uyanmıştım... Fakat garip bir şekilde alarmın sesini duymak beni eskisi kadar rahatsız etmemişti... Hızlıca yatağımdan kalkıp dolabıma yöneldim, En güzel giysilerimle bir kombin oluşturdum. (Giysilerin o kadar da aşırı güzel olmadığının farkındayım ama kız markette çalışıyor ne giysin yani :D )

 (Giysilerin o kadar da aşırı güzel olmadığının farkındayım ama kız markette çalışıyor ne giysin yani :D )

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Giysilerimi giydikten sonra makyaj masama doğru gidip özenli bir şekilde makyajımı yaptım.

Neden bugün bu kadar özenle hazırladığım hakkında hiçbir fikrim yoktu...

Odamdan çıkıp mutfağa yöneldim. Mutfağa gittiğimde Jennie Unnie kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı, masayı kuruyordu.

Geldiğimi farkettiğinde kafasını kaldırmadan konuşmaya başladı.

"Sonunda gelebildiniz uyuyan güzel hazretleri!"

Dedikten sonra tatlı bir şekilde kaşlarını çatarak kafasını kaldırdı. Fakat o saniyede yüz ifadesi değişmiş, şaşkın bir hâle bürünmüştü.

"Rosé ne oluyor? Bu nasıl kıyafet?  Sen markette çalışıyorsun, bilmem farkında mısın."

"Ya Unnie bugün de böyle giyineyim dedim öylesine yani, niye hevesimi kaçırıyorsun?"

"Her neyse, hadi masayı kurmama yardım et."

Demesiyle göz devirdim ve birlikte masayı kurup kahvaltımızı yaptık.

"Unnie sen bunları hazırladığın gibi toplarsın da, çıkıyorum ben."

Dedim kapının yanında ceketimi giyerken.

"Bir kere de sen zahmet etsen de bana yardım mı etsen diyorum Rosé!"

"Tamam, tamam. Bu akşam yemekleri ben hazırlarım."

"İyi, görüşürüz!"

"Görüşürüz unnieee."

Diyip evden çıktım ve hızlı adımlarla çalıştığım yere doğru ilerlemeye başladım. Nedensiz bir şekilde üstümde bir mutluluk vardı bugün, bir yandan da o kız aklımdan hiç çıkmıyordu...

Markete geldim ve işe koyuldum... Zaman su gibi akıp geçmişti ve saat yine 15:00 olmuştu... Her şey, her zamanki gibi sıkıcı ilerlerken birden dünyamı renklendiren o sesi tekrar duymuştum, kapının arkasındaki zil... Oraya baktığımda dünkü kız yine oradaydı. Son derece mutluydum... Keşke bu an sonsuza kadar sürse diye dua ettim içimden... Ben bunları yaparken kız yine dünkü içeceğin aynısını almıştı, fakat bu sefer elinde 2 tane vardı... Gözlerimin içine bakarak kasaya doğru ilerledi, bense yine ona büyülenmiş şekilde bakıyordum... Yanıma ulaştığında gülümsedi... Ben de aynı şekilde gülümsedikten sonra elindekileri hafifçe bana doğru uzattı, ben de elinden alıp yine barkodlarını okuttum. Ben bunları yaparken o bana gülümseyerek bakıyordu, kalbim ise yerinden çıkacakmış gibi atıyordu... O an kalp krizi geçirip öleceğimi bile düşünmüştüm... Bütün enerjimi ve cesaretimi toplamıştım. Evet, ona adını soracaktım. Derim bir nefes aldım ve şu kelimeler döküldü dudaklarımdan:


"2,624 won."

Hayattaki bütün şansımı onun buraya ikinci kez gelmesini sağlamakla harcamıştım fakat her şey boşa gitmişti...

O tekrar gülümsedi ve cüzdanını çıkarıp ödemeyi yaptı. Önüne doğru bıraktığım iki şişeden sadece birini alıp çıkışa doğru ilerlemeye başladı.

"Hey! Bunu unuttun!"

Dedim önümdeki meyve suyunu işaret ederek.

Arkasına döndü ve konuşmaya başladı:

"Unutmadım Roseanne, o sana."

Diyip göz kırptı.

Markette en fazla yaşatabileceğim fantezi buydu özür dilerim😭

Peach Juice - ChaelisaWhere stories live. Discover now