Bölüm : 21

428 51 44
                                    

( Jin )

Dün akşam saatlerinde gizli bir hesaptan aldığım videoyla kahrolmuştum. Binlerce kez izledim fakat gözlerim bile inanmak istemiyordu. Ben nerede hata yaptım dedim acaba gerçekten onu yanlış mı tanımıştım her şey çok saçma geliyordu.

Saatlerdir ağlıyordum sinirden ellerim titriyordu ve kocam olacak pislik ortalıklarda yoktu. Bugün bu işi bitirecektim.

Tam kapıdan çıkmak için hazırlanıyordum ki telefonuma gelen bildirim sesiyle durakladım. Hayır bir tane daha kaldıramazdım.

"Fotoğraf ×2"

Parmaklarımı zorla ekrana götürdüm açmaya korkuyordum ama eninde sonunda bakacaktım. Gelen mesaja tıkladım fotoğrafları görmemle telefonun yere düşmesi bir oldu. Ortağımız (?) Hoseok ve eşim bir depoda, karşılarında sandalyede eli kolu bağlı oturan bir genç vardı. Hoseok, gencin çenesini kavramış ona bakıyordu. Benim arkamda ne boklar dönüyordu ve ben ayakta uyuyordum.

Yerden telefonu alıp dikkatlice fotoğrafı inceledim. Evet, bu o idi. Şirketimizde stajyerlik yapan  çocuk bu Jungkook'tu.

Peki ne istemişlerdi o zavallı çocuktan her şeyin hesabını soracaktım. Sakince rehbere girdim ve o ruh hastasının numarasını tuşladım. Telefonu çalıyordu ve açtı.

"Alo"

"Jin bebeğim haber vermeyi unuttum çok özür dilerim dün gece şirkette işlerim uzadı gelemedim. Ayrıca seni de çok özledim."

"Önemli değil. Eve gelsene sana çok güzel bir sürpriz hazırladım. Bayılacaksın."

"Hmm, ne gibi sürprizler bunlar ?"

"Çok özel sürprizler hayatım senle beraber evde suçlu-polis oynayacağız."

"Seok Jin'in yeni fantezileri mi bayılırım. Yarım saate ordayım bekle beni güzelim."

"Bekliyorum. Çabuk gel"

Telefonu kapattığımdan beri deli gibi bağırıp çağırıyordum. Ağlamaktan gözlerim şişmişti ama balık oltaya gelmişti. Çok güzel oynayacaktım onunla.

Yarım saat sonra kapı çaldı. Aynadan kendime çeki düzen verdim ve kapıyı açtım. Hiçbir şey yapmamış gibi karşımda öylece sırıtıyordu. Onu kolundan tutup içeri çektim.

"Bebeğim bu kadar sabırsızlandığını bilmiyordum."

Alayla güldüm ve bir sandalye aldım. Daha sonra onu oturtturdum ve boynunda ki kravatını çıkardım. Sadece beni izliyor ve salakça sırıtıyordu.

Ellerini sandalyenin arkasında kenetleyip kravat ile sıkıca bağladım. Karşısına geçtim ve gözlerinin içine baktım artık oyun vaktiydi.

"Şimdi şöyle hayal ediyoruz ben bir polis sen bir suçlu seni ilk baş sorguya çekeceğim daha sonra en alıcı kısmı seni cezalandıracağım anlaştık mı ?"

"Hmm, bu çok güzel lütfen beni cezalandır bebeğimmm."

Tam karşısına oturdum bacaklarımız iç içe geçmiş bir şekilde duruyorduk. Telefonu elime aldım ve son bir kez baktım. Ben bunları hakedecek insan mıydım ? Meğersem on yıldır bir hain ile yaşıyormuşum ama hiç haberim yokmuş.

"Başlıyoruz hazır mısın ?"

"Senin için her zaman hazırım bebeğim."

Şimdi ağzına sıçacaktım işte hiçbir yere gidemeyecekti. Bana adeta yalvaracak karşımda köpek olacaktı.

"Suçlu Kim Namjoon !"

Yakasından tutup onu kendime çektim. Lanet olsun onu hâlâ çok seviyordum aynı ilk gün ki gibi neden böyle bir şey yapmıştı ki bana. Kısık bir tonda devam ettim.

"Elimde ki verilere göre çok ağır yargılanacaksın !"

"Senin için müebbet bile yerim."

Yerdin de zaten, elimde ki telefonu işaret ettim ve videyu başlattım. Böyle bir şey beklemiyordu tabii ki dondu kaldı. Hiçbir şey söyleyemedi. Ne söyleyecekti ki zaten her şey apaçık ortadaydı.

Gözlerimin içine baktı ve ben o sırada yanağımda bir ıslaklık hissettim. Ağlıyordum ve hepsinin suçlusu oydu.

"Ben bunları hakedecek ne yaptım Namjoon söyler misin ? Gece gündüz köpek gibi çalıştım yeri geldi kaç gece ayrı kaldık. Uykusuzluktan gözlerim şişti mosmor oldu sırf sana layık olabilmek için, peki sen ne yaptın ? Ben söyleyim "BİZ"i kendi ellerinle yaktın şuan bu durumdaysak hepsi senin yüzünden. Anlamıyorum kazancımız neyine yetmedi de böyle pis işlere bulaştın bütün bu olanları aklım almıyor. Bu sen değilsin benim aşık olduğum, hayat arkadaşım, her şeyim..."

Artık tam anlamıyla sıyırmıştım. Hem ağlıyor hem de elime geçeni etrafa fırlatıyordum.

"Peki bunu bir kenara bırakalım bu fotoğraflar ne ! Bana doğruyu söyleyin Jungkook'a ne yaptınız ?"

Fotoğrafları gösterdim. Bunun çekildiğinden haberi yoktu. Sadece sustu.

"Hiçbir şey..."

"Şuan sana inanmıyorum. Eğer ki beni azıcıkta olsa seviyorsan herşeyi en başından anlat."

"Seni seviyorum hemde köpek gibi sen benim her şeyimsin bir hata yapmış olabilirim ama bunun sana olan sevgimle zerre alakası yok seni her zaman çok seveceğim sen beni sevmesen hatta nefret etsen bile !"

Her şey boka sarmıştı. Şu son bir saat bana cehennem gibi geliyordu.

"Şimdi her şeyi anlatacağım beni iyi dinle."

Sakinliğimi koruyarak oturdum ve her şeyi dinledim. Her cümleyle daha da kahroluyorum. Bir saate yakın konuştu hiçbir şey demeden dinledim.

"Bütün bu anlattıklarım doğru inan bana lütfen affet beni seni çok seviyorum Jin lütfen"

Ayağa kalktım ve kendimden emin bir ifadeyle konuştum.

"Sorgulama kısmı bittiğine göre cezaya gelelim di mi ?"

"Jin lütfen yapma şuan iyi değilsin biraz düşün sonra bana hak vereceksin."

"Yanılmıyorsam müebbet istiyordun hm ?"

"Jin ne yapacaksın ?"

"Merak etme ben senin gibi gaddar değilim. Sadece boşanıyoruz o kadar !"

Namjoon gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu. Gözleri dolmuştu bunu görebiliyordum. Bu hayatımda verdiğim en zor karardı (?) Çünkü ben onu herkesden, her şeyden çok sevmiştim ve hâlâ da öyleydi. Ne kadar suçlu olsa da ondan kopamıyordum. Zor da olsa yapacaktım. Her şey bitecekti.

İlk defa karşımda hüngür hüngür ağlıyordu. İşte o ân beni ne kadar çok sevdiğini ve kaybetmek istemediğini bir kez daha anlamıştım. Onu bu halde görünce her ne kadar kızgın olsam da kıyamadım sanırım bende yapamayacaktım.

Ondan boşanmak düşüncesi bile beni mahvediyordu. Şuan tek istediğim şey birkaç günlüğüne uzaklaşıp kafamı toparlamaktı. Biraz oyun oynamaktan zarar gelmezdi di mi ? Hatasını farkedip her şeyi düzeltene dek bekleyecektim. Aynı Jungkook'a yaptıkları gibi çenesinden tuttum ve ona baktım.

"Ne fanteziydi ama ! Beğendin mi ? Benim favorim bu oldu haberin olsun."

BÖLÜM SONU

Criminal Lover | TaekookWhere stories live. Discover now