Ey güzel Anadolum ne oldu böyle sana?
Huzurun, bereketin çekip gitmiş baksana,
Sönük kalmışsın şimdi, ocağını yaksana,
Sen çekince ışığını, uykuya dalan oldu!
Külün artsa ikramdı, komşunun ocağında,
Nice yürek ısındı, korunda sıcağında,
Huzur ve eman vardı, her köşe bucağında,
Komşu, hısım, akraba; zehirli yılan oldu!
Eskiden Şûkrederdi ekininden yiyenler,
Razıydı hallerinden "çul çaput"u giyenler!
Şimdiyi övüp de "eski neymiş" diyenler,
Çoğalınca bağrında her biri yalan oldu!
Edilmezdi mala mülke, paraya minnet,
Ahlâkın ne güzeldi, şimdi hep cinnet,
Çoğaldı sözü cesur, kendi ise muhannet,
Yiğitlik ve asalet "eskide kalan" oldu!
Suyun aksa serinlik, yemyeşildi dağların,
Zengin yoksul demezdi, bereketli bağların,
Ölenler göçüp gitse, ibret alır sağların,
Kalmadı eski günler, yel vurdu talan oldu!
Daha nice garabet, sardı dört bir yanını,
Döktü nice yiğitler senin için kanını,
Anadolum deyip de bu güzel vatanını,
Can verip savunması, dünyaya ilân oldu!
YOU ARE READING
Hoş Sohbet Şiirleri
PoetryGün doğumu sözler ve gün batımı sözler birbirine hoş sohbetle eşlik ederken, çay koyunda mısralar, siyahça bir kalemden dile geliyor...
