7. Bölüm

9 0 0
                                    

        Kapı sert bir şekilde açıldı. Arkamı dönüp baktığımda abimi,abimin iki arkadaşını ve birkaç polisi gördüm. Abim hızla gelip bana sarıldı.
Abim:Ela,abiciğim iyi misin güzelim sana bir şey yaptılar mı?

Benden ayrılıp bir anda Fırat'ın boğazına yapıştı. Ayırmadım. Eline sağlık canım abim benim yerime de döv.
Abim:Sen nasıl benim kardeşimi kaçırırsın lan!

    Bir anda Fırat,abimin yüzüne çok sert bir yumruk attı ve abim yere düştü. Sonra ikisi birbirini yumruklamaya başladı. Abimin dudağı patlamıştı. Herkes onları ayırmaya çalışıyordu.Ben ne yapacağımı şaşırmış onlara boş boş bakıyordum.
Mehmet Bey:Gelin Hanım öyle bakacağına gelip kocanla abini ayırsana.

Sevgili kayınpederimin bu söylediğiyle kendime gelmiştim. Abimler de durmuş bana bakıyorlardı.
Abim:Kocan mı?

Abim kalkıp benim yanıma geldi.
Abim:Ne kocası ne gelini Ela ne diyor bu adam?
Ela:Abi şey eee
Abim:Ne eee Ela? Eeesi ne?
Fırat:Eesi biz evlendik. Ela artık benim karım.
Abim:Ne diyorsun lan sen ne karısı?
Ela:Abi biz evlendik.
Fırat:Tüh 5 dakika erken gelseydiniz yetişirdiniz nikaha.
Abim:Ulan ben seni öldürürüm.
Polis Amca:Yeter kesin! Alın bunları karakola. Toplayın hepsini.

45 dakika sonra...

Şu anda hepimiz karakolda komiserin odasındaydık. Komiserin karşısında sırasıyla Mehmet Bey, onun yanında nikah şahidi olarak getirdiği adam,Meriç,Fırat,ben,abim,abimin arkadaşları ve nikah memuru yan yana dizilmiş bi komisere bir birbirimize bakıyorduk.
Komiser:Ne oluyor en başından anlatın.

Hep bir ağızdan konuşmaya başlayınca söylediklerimiz birbirine karışmıştı. Komiserin en sonunda elini masaya vurarak "Yeter susun!" diyerek bağırmasıyla susmuştuk.
Komiser:Tek tek konuşun. Kızım sen anlat ne oluyor?
Ela:Ben anlatmasam.
Komiser:Ne demek ben anlatmasam?

Önce Mehmet Bey'in sonra abimin yüzüne baktım. İkisi de kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
Meriç:Komiserim izin verirseniz ben anlatayım.
Komiser:Anlat.
Meriç:Şimdi komiserim benim abimle yengem birbirlerini çok seviyorlardı. Bir süredir de sevgililerdi. Abim yengemi ailesinden istedi ama ailesi karşı çıktı vermediler kızı. Abim de yengemle anlaştı. Kaçtılar. Bizim bağ evine gittiler. Biz de bir nikah memuru bulduk. Onlar da evlendiler. Ama kızın abisi öğrenince kaçtıklarını çok sinirlenmiş. Tam da nikahın üstüne polis arkadaşlarla birlikte geldiler. Sonra kavga gürültü falan oldu biraz. Sonuç olarak buradayız.

    Meriç'in ağzından çıkanlarla ağzım açık  kalmıştı. Ben daha önce bu kadar profesyonel bir yalancı görmemiştim.
Komiser:Doğru mu bunlar kızım?
Ela:Ee şey.
Mehmet Bey'e baktım.
Ela:Doğru komiserim.
Abim:Ela!

Abimin yüzüne bakmıyordum. Cesaretim yoktu. Korkudan altıma işeyebilirdim.
Komiser:İyi zorla bir şey olmadığına göre gidebilirsiniz. Sorunlarınızı kendi aranızda çözmeye çalışın. İşimiz gücümüz var zaten bir de sizinle mi uğraşacağız?

Mehmet Bey:Sağolun komiserim sizi de meşgul ettik. Kolay gelsin.
Meriç:İyi günler komiserim. Hayırlı işler.

Tek sıra halinde komiserin odasından çıkıp karakolun bahçesine geldik. Abim  "Evde görüşeceğiz seninle." deyip beni kolumdan çekti. Diğer kolumdan da Fırat tutup çekti.
Fırat:Sen kimin karısını nereye götürüyorsun?
Abim:Çek lan elini kardeşimin üstünden. Senin karın falan değil o.
Fırat:Allah Allah. Ela benim resmi nikahlı karım. Asıl sen çek elini karımın üstünden.

Bir Fırat çekiştiriyordu bir abim.En son dayanamayıp "Yeter!" diye bağırdım.
Kollarımı onlardan ayırdım.
Ela:Ne yapmaya çalışıyorsunuz ya? Bir karakolluk olmadığımız kalmıştı. O da oldu sayenizde. Hiçbirinizle gelmek istemiyorum. Rahat bırakın beni ya. Başıma ne geldiyse hepsi sizin yüzünüzden.

Arkamı dönüp ilerledim. Abimin arkadan "Ela delirtme beni gel şuraya. Nereye gidiyorsun?" gibi söylediği şeyleri dinlemedim ve bir taksiye binip Barış'ın evine gittim.Taksiciye iki dakika beklemesini rica edip Barış'ın kapısını çaldım. Kapıyı açtığında beni görür görmez sıkı sıkı sarıldı.
Ela:Barış dur ölcem.
Barış:Neredesin kızım sen?Öldüm meraktan.
Ela:Ya dur anlatacağım ama taksicinin parasını verir misin önce?
Barış:Tamam sen geç içeriye otur ben parayı ödeyip geliyorum.
Ela:Teşekkür ederim.
Deyip içeri geçtim. Bir dakika sonra da Barış geldi ve yanıma oturdu.
Barış:Anlatsana kızım neredeydin? Ne oldu? Çok merak ettik seni. Annenlerle konuştun mu?
Ela:Sakin ol. Anlatacağım her şeyi.

10 dakika sonra...

      Barış'a her şeyi anlatmıştım. Şu an ağzı açık bir şekilde hareket etmeden bana bakıyordu. Transa geçmişti sanırım.Parmağımı şıklatıp kendine gelmesini sağladım.
Ela:İyi misin?
Barış:Asıl sen iyi misin kızım? Bu anlattıkların gerçek mi?
Ela:Evet hepsi gerçek.
Barış:Sen evlendin yani o adamla.
Ela:Evet evlendim. Daha doğrusu evlendirildim.
Barış:Ee şimdi ne olacak?
Ela:Bilmiyorum ki. Abimle Fırat sürekli kavga ediyorlar. Birbirlerini gördükleri yerde saldırıyorlar.İkisinin arasındayım. Biri kardeşim diyor diğeri karım. İki taraftan da korkuyorum.
Barış:Neyden korkuyorsun?
Ela:Fırat ve ailesi resmen eşkiya. Anlattıklarımdan anlamışsındır zaten. O ve yapacakları tehlikeli ama en azından ne kadar tehlikeli olduğunu az çok anladım. Ama abim öyle değil. Ben onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Ne yapacağını da bilmiyorum ki. Kızgınlığı bana değil farkındayım ama yine de ondan korkuyorum.
Barış:Bence korkmana gerek yok. Tarık abi sana kıyamaz. O sana zarar gelmesinden korktuğu için öyle yapmıştır bugün. Yoksa asla sana kızmaz. O eşkiyalardan da korkmana gerek yok. Boşanırsınız biter.
Ela:Boşanmak öyle kolay olur mu? Sanmam.
Barış:Olur olur yorma kafanı sen şimdi bunlarla. Eve mi bırakayım seni yoksa bugün burada mı kalırsın?
Ela:Burada kalabilir miyim ya? Hiç eve gitmek istemiyorum.
Barış:Tamam kalk hazırla kendine misafir odasını yat uyu.
Ela:İnsan bir "sen kaçırıldın yorulma ben hazırlayayım." Der ama nerdeee?
Barış:Söylenme kız. Benden daha iyisin. Kalk hazırla kendi yatağını.
Ela:İyi be tamam.

Kalkıp yatacağım yeri hazırladım ve uyudum.

Dil YarasıWhere stories live. Discover now