- 15

702 45 9
                                    

Selam 💫

Vote (oy) vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.

Isabel'den

Mikaelson'lar dan ayrılalı bir buçuk ay olmuştu. Bu süre zarfında sadece Sharow'u yenmeye odaklanmıştım.

O bundan habersiz benim son gerekli malzemeyi bulmamı beklerken ben ise bunun için uğraşmamıştım bile.

Kitapta yazılan bir rivayete göre birleşmemiş olanların ve mucizevi'nin kanı gerekliydi. Ama kim oldukları ya da ne olduğu yazmıyordu. Küçük bir satır vardı.

...

Ölümlü kız güneş batarken hayatını verecek, yerine başka bir hayat alacak.

Batımda, ölüm kızı es geçer. Gücü geri ona verir.

Birleşir, asla birleşememiş olanlar.

Kanları onu yaratır.

Oda tekrardan tanrıyı.

...

Başımı büyü kitabımdan kaldırdım ve yanımda ki saate baktım. Akşam olmasına az kalmıştı.

Zaman yaklaştıkça daha da heyecanlanıyordum. Derin bir nefes aldım ve karnımı tuttum.

Masadan kalkıp yan odaya, mutfağa gittim. Kendime hafif bir alıştırmalık hazırladım ve tekrar masama döndüm.

Yemeğimi yedikten sonra, buzların altında sakladığım kanlardan birini aldım ve içtim.

Ben bir aykırıydım. Normalde vampir olduğum zaman cadı tarafım gitmeliydi ama öyle olmamıştı. Hem vampir hem cadı olmuştum. Yani sadece yarı ölüydüm. 

Sharow'un gücünü çekiyordum. Böylelikle hem daha güçlü olacaktım hem de o daha güçsüz olacaktı.

Ancak tek başıma yetmeyeceğimi biliyordum. Bunun için onu çağırmam gerekiyordu. Nasıl yapacağımı bilmiyordum. Onu çağıracak kadar güçlü müydüm?

Derin bir nefes aldım ve dolabıma yöneldim.

En sevdiği elbisemi aldım ve gülümsedim. Onu üstüme geçirdim ve aynada saçlarımı yapmaya başladım.

Iki küçük örgüyü arkadan birleştirdim. Kalan saçlarımı hafif dalgalı kalmalarını sağladım.

Uykusuzluktan gözlerimin altı kızarmıştı. Onları pudra ile kapattım ve kirpiklerime maskara sürdüm. 

Yine en sevdiği kokumu sıktım ve göğüs kısmımı düzelttim. Şuan göğüslerim daha dolgun ve daha hoş duruyordu.

Belimi sıkan korse beni korkutmuyor değildi. Evdeyken  kesinlikle takmıyordum ama dışarı çıkarken mecbur takmak zorundaydım. Nefessiz kalmam kadar umarım bir şeyde olmuyordu.

Hava kararmıştı. Bu bizim için iyiydi. Elimdeki madalyon şeklinde ki kolyeyi aldım ve boynuma taktım. Önce uğramam gereken bir yer vardı.

Sharow'un beni görmemesi için büyü yaptım ve evden çıktım.

...

Mezarlığa geldiğimde uzun süre sonra buraya gelmenin verdiği hüzünle gözlerim doldu.

"Merhaba baba"

Mezarının başında ki taşı ellerim ile sildim.

"Uzun zaman oldu."

Mezarının yanına oturdum.

"Sana torununu getirdim."

Bir elim taştayken diğer elim ile karnımı tuttum.

KUZEN AŞK-I  - KLAUS MİKAELSONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin