-4

1.5K 101 28
                                    

Selam💃

Uzunca bir bölüm oldu ve olayların tam olarak başladığı bölüm diyebiliriz. İyi okumalar.

ISABEL'DEN

Gözlerimi hafif araladım ve etrafa baktım. Evde yatağımda yattığımı anlayınca yavaşça doğruldum. Kızarmış gözlerle bana bakan annemi görünce kaşlarımı çattım.

"Anne neden ağlıyorsun"

Annem burnunu çekerek konuştu

"Henry, bebeğim öldü."

Işte o anda olan olaylar aklıma hücum etti.

Ormanda Niklaus'u arıyorum. Çalıların arkasında Henry'i görüyorum ve beraber kurt adamları izliyoruz. Ben gitmemiz gerektiğini söyleyince onun ısrarları sonucu orda kalmaya devam ediyorum. Bir kurt adam Henry'i fark ediyor ve sürüsü ile bize koşuyor. Ben Henry'i gönderiyorum ve nerden geldiğini bilmediğim bir güçle kurtları öldürüyorum. Ancak yeni gelen bir kurt Henry'i bulup parçalıyor, o sırada bende yere düşmüş ve kalkamamış bir şekilde onları izliyorum. Sonra Esther'in çığlıkları. Annemin bağırışları ve onların arkasında duran Niklaus...

Yere düştüm ve bir süre nefes alamadım. Sesim zora ki çıkmıştı.

"Benim yüzümden"

Annem ağlamaktan harap düşmüş bir şekilde bana baktı.

"Nasıl senin yüzünden"

Kekeledim.

"CEVAP VER BANA!" diye bağırdı ve yakalarıma yapıştı.

"Ne demek senin yüzünden"

"Ben eğer ona evet demeseydim şuan yaşıyor olacaktı."

Ardından yanağıma inen tokat. Annem saçımdan tuttu ve beni meydana doğru sürükledi. Kuyunun oraya gelince durdu ve beni yere attı. Annem sanki benim annem değildi. Beni seven, koruyan merhametli annem nereye gitmişti?

Bağırarak

"Seni küçuk piç. En başından seni hiç kabul etmemem lâzımdı. Babana o kadar aşıktım ki başkasından peydahladığı çocuğu kabul ettim. Keşke etmeseydim! Senin yüzünden benim biricik oğlum öldü!"

Ardından kafamı kuyuya vurdu. Yere düştüm. Kafam yarılmıştı ve çokça kan akıyordu. Sinirle konuştum

"Henry senin oğlun değil! Babamın ve Esther'in çocuğu o! Seninle alakası yok."

"Hiçbirşey bildiğin yok, küçük cadı."

Ardından annemin, daha doğrusu annem sandığım insanın etrafından kara dumanlar çıkmaya başladı. Bizi kenarda izleyen insanlar korkarak dağıldı.

"Seni lanetliyorum Isabel! Bundan sonra yakın olduğun herkes ölecek. Aşık olduğun kişi başka bir kadına dokunduğu zaman senin ölüyormuşcasına canın yanacak. Ta ki o adamdan bir çocugun olana dek."

Ağızımdan çıkan siyah bir sıvı ile gözlerim karardı. Hayır Isabel dayan!

Arkamdan duyduğum ses ile irkildim.

"Isabel!"

Bu Niklaus'tu. Son gücümüde harcayıp konuştum.

"Niklaus..."

Yanıma hızlıca gelip elini yanağıma koydu.

"Hayır, hayır dayan Isabel"

YAZAR ANLATIMI ;

KUZEN AŞK-I  - KLAUS MİKAELSONWhere stories live. Discover now