alice in wonderland

450 77 29
                                    

🎶
Sevgin hala eskisi gibi güçlü mü?
Eğer ayrılırsan, anıları saklayacak mısın?
O anılar geceleri uzatır ve derin kesikler açar.

Acı çekmek zorunda değilsin.
Daha fazla acı çekmek zorunda değilsin.
Kırılmış bir halde yerde yatıyorsun.
Ve ağlıyorsun.
Ağlıyorsun.

O bunları daha önce de yaptı.
Ama sen kendine yalan söylüyorsun,
Onun yardım alacağına dair..
O değişecek ve başka biri olacak diye..

Ama sen kırılmış bir halde yerde yatıyorsun.
Ve seni daha da kırsın diye onu çağırıyorsun.
🎶

alice harikalar diyarında

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

alice harikalar diyarında

Gözlerimi açtığımda üstümde bana doğru eğilmiş, yüzümü avuçlamış Jungkook'u gördüm. Endişeli bakışları gözlerime değdiğinde tuttuğu nefesini bıraktı ve yüzümdeki ellerini  başımın arkasına getirip beni yerden yavaşça kaldırdı. Başım dönüyordu ve daha da kötüsü midem bulanmaya başlamıştı. Ellerimi başıma bastırıp ağrının yok olması için baskı yaptım ama ben bastırdıkça ağrı daha da artıyordu. Jungkook'a baktım. Yere oturmuş bana bakıyordu, suratından ne düşündüğünü ya da ne hissettiğini çözemiyordum, her şey çok karışık geliyordu şu an.

"İyi misin?" diye sordu birkaç saniyelik bir bakışmadan sonra. "Bir anda ne oldu Lalisa?"

O bunu dediğinde bir an gördüklerim tekrar gözümün önüne gelir gibi oldu ve hızla yere baktım. Yerde kan olduğundan emindim, her yer kanla kaplıydı. Ne ara temizlenmişti? Kim temizlemişti? Düşündükçe başıma ağrılar girmeye devam ediyordu.

"İyiyim," dedim yere bakmaya devam ederken. "Jungkook yerde ka-"

Jungkook, ne diyeceğimi merak etmiş olmalı ki bana doğru eğilip bakmaya devam etti. Ona ne söyleyecektim ki, hasta olduğumu düşünmesini istemiyordum.

"Lisa yerde?" dedi sorarcasına. "Devamını getirsene."

"Yerde.." dedim ama devamında ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Sanki beynim durmuştu, bomboş hissediyordum. "Yerde ne kadar yattım diyecektim."

"Sadece bir dakika." dedi. Sesinde tarif edemediğim bir şey vardı. Bana eski Jungkook'u hatırlatıyordu. "İyi olduğuna emin misin?"

Emin değildim, iyi değildim. Belli olmuyor muydu? Kimse bana ne olduğunu çözemiyor muydu? 

"İyiyim."

Ona diyebileceğim tek şey buydu. Çünkü Jungkook beni anlasın istemiyordum, ben sorunlarımla boğuşmaya devam ederken yine benim için kendini feda eda etmesine dayanamazdım. Ayağa kalktım ve onun bakışlarını umursamadan aynanın önündeki çantayı aldım ve kabine girip üstümdekileri çıkardım, gelirken giyindiğim kıyafetleri tekrar giyip içeriye döndüm. Jungook hala bıraktığım gibi duruyordu, çıktığımı anlayınca bakışları bana değdi ama bu sadece birkaç saniye sürdü.

reward me with death ❧liskookWhere stories live. Discover now