Koşar adımlarla odamdan çıkıp saate bile bakmadan banyoya koştum, Allah'tan herkes benden önce evden çıkıyordu da onları beklemiyordum. Günüm güzel başlamıştı, umarım böyle devam ederdi.

"Sen böyle dedin ya? Bir bokluk çıkacak Duru."
İçimdeki şüküfe kendini belli etmişti, ben de nerede kaldı diyordum.

"Yine başladın kız." diyerek yüzüme suyu çarptım ve havlu ile kurulandım. Banyoda işimi bitirmiş çıkıyordum ki annemin bana seslendiğini duydum. Sabahın köründe bağırma anne, sonra kızından biliyorlar diyemedim. İçimde kalmıştı ama ya neyse.

"Su seni aşağıda bekliyor, hızlı ol!"
Bu kızda üşenmeyip sabahın köründe kalkıyordu, gerçekten garipti. "Sen sanki çok normalsin." Şüküfeyi umursamadan odama koşup formamı giyinmeye başladım. Kıyafetleri giyinmiş; başımı da yapmıştım. On dakikalık bir süre içinde iyi iş çıkarmıştım.

"Aferin lan sana Duru."
Kendi kendimi taktir ettikten sonra anneme bir şey demeden evden ayrıldım, ayakkabılarımı hızlıca ayaklarıma geçirip merdivenleri dövercesine atlayarak geçtim. Merdivenlerin sonuna geldiğimde derin bir nefes aldım, yorulmuştum yahu!

Uzun koridoru geçtikten sonra dışarıya çıkmıştım, dışarıya çıkmamla soğuğun beni karşılaması bir olmuştu. En azından yaz ayından bin kat daha iyiydi. Kışın ısınabiliyordun ama yazın soğuyamıyordun. Kışı bu yüzden seviyordum, yazın manası yoktu.

"Sonunda geldin Duru hazretleri."
Su'yun bu azarlamasını umursamayıp koluna girdim ve okula doğru yürümeye başladık. Bir kaç dakika ortamı saran sessizliği Su'yun sorusuyla bozulmuştu.

"Duru'cuk biz bunu bulursak ne olacak?"
Su'yun bu sorusuyla dalgın bakışlarımı toparladım. Yandan ona bir bakış atıp gerçekten içimden geçenleri söyledim.

Omuzlarımı silktim sakince.
"Hiçbir şey olmayacak, hayatıma devam edeceğim." dedim ve devam ettim.

"AMA!" ama kelimesini bastırmıştım, çok önemli bir şey söyleyecekmişim gibi.

"Bana yazan beyefendi eğleniyormuş.Ona inat artık merak da falan etmiyorum." deyince Su'yun gözleri kocaman oldu. Böyle bir şey diyeceğimi beklemiyordu anlaşılan.

"Sen merak etmiyor olabilirsin ama ben ediyorum tamam mı!" dedi ve daha sakin bir ses tonuyla devam etti.

"Sen bu işin peşini bırakabilirsin ama ben bırakmayacağım."

Gözlerimi devirdim ve başımı salladım, ne yapıyorsa yapsın. Artık uğraşmak istemiyordum, derslerime odaklanmalıydım. Son senem olduğundan sıkı çalışmaya başlamıştım, aklımı saçma sapan yerlere vermemeliydim. Ruh hastası komşu da buna dahildi.

Tahminen on dakikalık bir yürüyüşün ardından okula varmıştık. Soğuktan donduğumuzdan hızlı yürümüştük ve okula daha erken varmıştık. Bu iyi bir şeydi, okula ne kadar erken gelirsen o kadar çabuk ısınırdın.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp okulun içine girdik, okula girmemizle bahçede ki kalabalık dikkatimizi çekmişti. Bu soğukta neden herkes dışarıdaydı? içimden geçeni okumuş gibi Su dediklerimin aynısını dedi. Boşuna arkadaş değildik.

Su kolumdan çıkıp "Ne oluyor be? Bu soğukta neden herkes dışarıda?" diyerek beni oraya çekiştirmeye başladı.Oflaya oflaya kalabalığa karıştığımız da masanın arka kısmında iki tane beden hocası oturuyordu. tahmin etmeye başlamıştım bile.

Seçme?
Futbol seçmeleri?
Voleybol?

"Çocuklar isim yazdırmak için sıraya girin lütfen."
Samet hocanın ikazı üzerine neden herkesin burada olduğunu anlamıştık. Seçim için isimlerini veriyorlardı ama ne seçmesi vardı?

Yanımdaki çocuğa döndüğümde "Ne bu?" diye sordum. Yandan bana bir bakış atıp tekrardan önüne döndü ve bana bakmadan sorumu cevapladı.

"Basketbol seçimleri için ön kayıt." deyince bizlik bir şey olmadığını anladım. Boşuna mal gibi kalabalığın arasına girmiştik. Ah Su! diye geçirdim içimden. Sinirle Su'yu kolundan tuttuğum gibi kalabalıktan çekip çıkardım. Bu hareketime bir anlam vermediğinde gözleri kocaman oldu, ne olduğunu merak ediyordu. Meraklı Melehat, diye geçirdim içimden.

"Ya kızım ne olduğunu anlayamadım!" diye isyan edince "Basketbol seçmeleri," dedim bir çırpıda. Bunu dememle gözlerini devirmesi ve okul binasına ilerlemesi bir oldu. Size bu kızın ikizler burcu olduğundan bahsetmiş miydim? bahsetmediysen söyleyeyim, kendisi tam bir ikizler kadınıydı.

Su'yun bu dengesiz hareketlerine bir anlam vermeyerek ben de arkasından yavaşça ilerlemeye başladım, bu soğukta daha fazla kalıp hipotermi*1 geçirmek istemiyordum. Su beni beklemeden önden ilerlemiş ben de yavaşlığımla arkada kalmıştım.

Okulun içine girmiş; kendimi iyi hissetmiştim. İçerisi sıcaktı ve bu keyfimi yerine getirmişti. Gülümsedim ve merdivenlere doğru ilerledim.Merdivenlerden çıkarken Acar ile karşılaşmıştık, kafasındaki kapşonlu koşmaktan düşmüştü. Uzun ve dağınık saçları rüzgardan bir oyana bir buyana sallanıyordu.

"Kabul et çok hoş."
İçimdeki şüküfeye onay verdim, kırk yılın başı doğru bir şey söylüyordu. O da Acar'ı mı bulmuştu?

Şüküfenin dediklerini bir kenara bırakıp ona dikkatimi verdim, bakışlarım onu merdivenin ortasında yakalamışken şimdi bana doğru geliyordu. Beni fark etmişti. Gözleri bir anlık bana değse de hemen çekmiş yanımdan hızla ilerlemişti.

"Selam verseydin hödük!" deyince bu fikrin yanlış olduğuna kanaat getirdim. Neden selam versin ki? Ne de olsa anlaşamıyorduk, bunu istemem yanlış yorumlanabilirdi.

Beyefendi bu dediğimi takmamış; bana dönmeye bile tenezzül etmemişti. Merakıma yenik düşüp arkama döndüğümde kalabalığa doğru ilerlediğini gördüm. Hayır canım sadece hava almak istemiştir, öyle değil mi?

Sık nefesler alarak onu izlemeye devam ettim.

"Gitme oraya," kendi kendime fısıldayarak kurduğum bu cümleyi bir tek ben duymuştum.

Bir kaç saniyeden sonra Acar'da kalabalığa karışınca gözlerim kocaman oldu. Elim ayağım titriyordu, terlediğimi hissediyordum ve bu iyi bir şey değildi. Hava soğukken bir insan neden terlerdi ki? Oysa ben terlemeyen cinslerdendim...

Daha fazla sessiz kalamadım ve herkesin bana bakmasını sağladım.
"Hadi canım!" dedim kendi kendime. O olamazdı değil mi? Ruh hastası o olamazdı.

Ruh hastası komşunun odasına girdiğimde bir sürü kupa vardı, ne olduğunu göremeden Acar girmişti. Kupanın altında sadece B harfini gördüğüm aklıma gelince kanım dondu. Nefes alış- verişlerim sıklaştı.

"Çok güzel."

*1: Hipotermi: 36-7 derece olan normal vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesi haline gelen durumdur

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


*1: Hipotermi: 36-7 derece olan normal vücut sıcaklığının 35 derecenin altına düşmesi haline gelen durumdur.

KOMŞU SORUNSALI ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔Where stories live. Discover now