Korkunun da etkisiyle titreyen sesimle “Uyumak istiyorum” diyebilmiştim. Tek amacım bir an önce bu ortamdan kurtulup uzaklaşma isteğimdi. 
Uzaklaşmak yerine üstüme doğru eğilirken “Şşş sakin ol” demişti. Çok kolaymış gibi.. Basit bir cümle. Bir de benim açımdan bakmayı deneyebilseydi keşke..

Başını iyine boynuma gömüp derdin derin nefesler alıp öpmeye başladığında artık durmayacağını anlamış; filmin sonunu görmüştüm. Yine aynıydı. Koltukta neredeyse uzanır pozisyona gelmişti üzerimde.

“Ohaaa..!” diye bir ses duyulduğunda üzerimden kalkmayıp başını kapıya çevirdiğinde yerin yedi kat dibine girmek istemiştim. Ama ne mümkün..

Demir üzerimden kalkıp beni de kolumdan tutup oturup pozisyonuna getirdikten sonra üzerime göz atıp birazcık açılan karnımı da kapattıktan sonra hala kapı eşiğinde duran üçlüye bakışlarını çevirdi.

Öfkeyle “Siz niye erkenden geldiniz!” dediğinde bundan daha fazla utanamayacağımı düşünüyordum. Gözlerimi kapatıp onları görmemek istedim. Ben görmezsem onlarda beni görmezdi değil mi? Ufff..

Çocuklar içeri gelirken Batuhanın “Sizin odanız yok mu da ortalık yerde..” demesiyle sözünü bitiremeyip Efe tarafından başına şaplağı yemesi bir oldu. Batuhan oldukça patavatsızdı doğrusu! Nerede ne diyeceğini bilmiyormuş gibiydi. Ya da en kötüsü bu halimizden zevk alarak eğleniyordu!

Ama içinde kesinlikle kötülük barındırmayan biriydi. Bunu hastanede kaldığım dönemlerde anlamıştım. Ama bir erkeğe göre fazla konuşkan ve karşısındakini konuşturmayan cinstendi. Yine de onunla birlikte olacak kız çok şanslı olacaktı..

Aras Batuhanı “Kapat çeneni ve geç otur” diyerek uyardı.

Batuhanın yüzünü hoşnutsuzca buruşturarak karşımızdaki koltuğa yayıldı. Bir şeyler söyleyecekken ifadesinden yine söyleyeceği şeyin hoşuma gitmeyeceğini anlamıştım.

Efeye dönüp “Niye vuruyorsun ki!” dediği gibi bize dönüp başıyla bizi gösterip “Onlar yaparken sorun yokta ben derken mi soru..” derken yine susturulmuştu. Sanki ben bir şey yapıyordun da.. Tövbe tövbe.. “Ya vurmasanıza!” diyerek isyan etmişti. Ama bunu da sonuna kadar hak etmişti.

Batuhanın susmasıyla konunun kapanmasına sevinirken hiç beklemediğim darbe Arastan gelmişti “Bence odanıza geçin siz” dediğinde inanamıyormuşçasına gözlerimi ona dikmiştim. Sende mi?!

Efe’nin de “Bence de” demesiyle akacak göz yaşlarım sınıra gelmiş zor dayanıyorlardı. Yine de akmamaları için direniyordum. Neden benim de burada olduğumun farkındalığıyla konuşmuyorlar. Neden ot yerine konuluyorum!

Demir uyarıcı ses tonuyla konuştu “Kesin sesinizi! Niye erken geldiniz siz?” dedi. Demirin lafı üzerine çocukların dudakları yukarı doğru kıvrılırken, Efe alaylı ses tonuyla “Gidelim isterken” dediğinde Demir anında “Neyse geldiniz artık” demişti. Bu konuşmalar yüzünden rahatsız oluyordum.

Ama en son Batuhanın dediğiyle kendimi durduramamıştım.

“İşinizi de bitiremediniz. Yarım kaldı.” Dediğinde yanaklarımdan yaşlar süzülmeye başlamıştı. O an Arasla göz göze gelmiştik. Sanırım ne halde olduğumu yeni fark ediyordu. Batuhan “Rahatsız ettik ama..” diye devam ederken Aras yüksek sesle “Yeter tamam uzatma artık” diye uyarsada Batuhan “Yalan mı söylüyoruz. Her şey ortaday..” derken Arasın hızla yanıma gelmesiyle sözünü tamamlayamamış yarım kalmıştı.

SahibimWhere stories live. Discover now