O Gece

148 3 0
                                    

Her zamanki gibi bu gece de antrenman yaptım. Kaslarımdaki gücün her geçen gün arttığını hissedebiliyordum. Başarılı bir sporcuydum. Küçük bir şehir olmamıza rağmen, okul takımıyla 2 kere eyalet şampiyonu olmuştuk. Bu gidişle en kaliteli üniversiteler bana spor bursu vermek için neredeyse yalvaracaktı. Antrenman çıkışı her yer zifiri karanlıktı. Eve doğru yürüyorken ara sokaktan gelen bağrışlar duydum. Refleks olarak başımı o yöne çevirdim. Başımı çevirmemle kötü oldukları belli olan birkaç serseri gördüm. Bir kızı rahatsız ediyorlardı ve kızın onlardan kaçması imkansızdı. Gözümü onlardan ayırmadım. Bir karar vermeliydim. Bu olayı hiç görmemiş gibi davranacaktım, kendimi tehlikeye atmamış olurdum yada kızı onların elinden kurtaracaktım. Sanırım ne yapacağımı biliyordum. Ben bunları düşünürken, uzun bir süre onlara bakmamdan rahatsız olacaklar ki, içlerinden biri bana seslendi:
"Neye bakıyorsun? Bize katıl yada buradan defol." Kız beni görünce umutlandı onu kurtaracağımı anlamıştı sanırım. Sesimi duyabilmesi için biraz bağırarak:
"Size katılmak isterim." dedim. Bu lafımdan sonra kızın gözünde korku belirdi. Yanlarına koşarak gittim ve içlerinden birine yumruğumu geçirdim. Onları saymamıştım. Sayıları önemli değildi, o kızı bu pisliklerden kurtaracaktım. İçlerinden biri bana yumruk savurdu ama ustaca kurtuldum, ona yumruk attım. Etrafımda 4 kişi olduğunu saydım. Bu kargaşada kız kaçmıştı. Gayet iyi dövüşüyordum ta ki içlerinden biri bıçağını çıkarana kadar. Bıçağı bana doğru savuruyordu, ilk hamlesinden kaçmayı başarmıştım ama arkadan yediğim yumruk beni savunmasız bırakmıştı. Tam o sırada bıçak karnıma saplandı. Öleceğimi o an hissettim. Gözümün önünden tüm hayatım geçti; kazandığım maçlar, kız arkadaşlarım, annem ve babamın cenaze töreni.. Bir an kendi cenaze törenimi hayal ettim. Bu sırada gücümün tükendiğini hissediyordum. Beni bıçaklayanlar oradan kaçmışlardı. Gözüm karardı. Öldüğümden emindim, ama bileğimde hissettiğim acıyla gözlerimi yeniden açtım. Uzun saçlı, kumral bir kız bileğimi ısırmıştı. İri yarı biri ona sesleniyordu:
"Ne yaptın sen Rosalie?!" Adının Rosalie olduğunu öğrendiğim kız başını iki yana sallayarak:
"O, kız taciz edilmesin diye kendini feda etti. Ölmesine izin veremezdim. Keşke o gün beni kurtaracak cesur biri olsaydı." Sanırım onun da başından böyle bir olay geçmişti. Beni nasıl hayatta tuttu? Normalde ölmem gerekiyordu, ama.. Yaşıyordum ama insan olmadığımdan emindim. Vücudumu dayanılmaz bir acı sardı. Geldiğini görmediğim kısa saçlı bir kız yanımdaydı. Acıdan kıvranan halime acıyarak baktı, gözü bileğime kaydı. Kan onu rahatsız etmiş gibiydi. Hipnotize olmuş gibi kanayan bileğime bakıyordu. Aniden başını çevirdi ve:
"Jasper gelme! Kan var." Bu ne demek oluyordu Jasper niye gelmiyor. O kız beni niye ısırdı? Kandan niye korkuyorlar? Ah.. Damarlarımın içi yanıyordu adeta, daha fazla dayanamıyordum. Kısa saçlı kıza yalvararak:
" Öldür beni." dedim. Sesim çok kısık çıkmıştı. Kız isteğim üzerine düşünmeden:
"Onu Carlisle'ye götürmeliyiz." dedi. Bunun üzerine iri yarı çocuk beni sırtına aldı ve inanılmaz bir hızla koşmaya başladı. Hiç kimse böyle koşamazdı. Acı gittikçe artıyordu. Bilincimi kaybetmeye başlamıştım. Bana ne yapmışlardı?

GECEWhere stories live. Discover now