Bölüm 5

34.4K 1.5K 265
                                    

Zöhre uyandığında telefonunu eline alıp saate baktı. Saati gördüğünde de panikle ayağa kalktı. Saat sabahın onu olmuştu. Nasıl uyuduysa alarmı bile duymamıştı demek ki. Hem Aylin hem de Nazlı onu aramıştı. Dün yaşananlardan sonra bir de işe geç kalmıştı! Hemen Aylin'ie geri döndü.

''Zöhre neredesin?'' Dedi Aylin. Telefonu açar açmaz direkt bunu sormuştu.

''Uyuyakalmışım.'' Dedi Zöhre. ''Şimdi uyandım.''

Aylin rahatlamış bir nefes aldı. ''Ben haber vereyim Doğu Bey'e. Hadi sen de hazırlan gel bir an önce.''

''Tamam hemen geliyorum.''

''Gelince sana bir şeyler anlatacağım.''

''Hayırdır?''

''Telefonda olmaz gelince anlatırım.''

Zöhre telefonu kapattıkta sonra rekor bir hızda hazırlandı. Taksi durağından taksi çağırmak istedi ama boşta taksi olmadığını söylediler. Mecburen yoldan taksi çağırmaya karar verdi. Tabi bu saatte bulabilirse. Neyse ki yolda bir süre umutsuzluğa kapılsa da sonunda bir taksi durdurmayı başardı.

Şirketten içeri girdiğinde uzaktan Aylin'i gördü ama onun yanına gidecek vakti yoktu. Neredeyse koşarak Doğu Bey'in kapısına gelip kapıyı çaldı. Sert bir gel cevabı aldıktan sonra kapıyı açıp içeri girdi. Girer girmez konuşmaya başladı.

''Özür dilerim Doğu Bey. Uyuyakalmışım. Lütfen kusura bakmayın.''

Doğu Bey ona sakin bakışlarla baktı. ''Önemli değil.'' Dedi. Yine de Zöhre adamın bakışlarında gergin bir ifade olduğunu sezmişti. ''Yerine dönebilirsin. Şimdilik seninle işim yok.'' Dedi adam.

''Tamam.'' Diyen Zöhre çekinerek yerine döndü. Neyse ki adam kızmamıştı. Dün olanlardan sonra bir de bu gün Doğu Bey ona kızsaydı bu onu çok üzerdi. Neden öyle bir günden sonra uyuyakalmıştı sanki? Uyuyakalacak başka gün mü yoktu? Ama dün kalbi çok yorulmuştu. Muhtemelen hırpalanan kalbi onu yorgun düşürmüştü. Yorgundu, hem bedenen hem de ruhen yorgundu. Üstelik çok yalnızdı. Bu hayatta kimsesi kalmamıştı. Ne olurdu başka türlü bir ailesi olsaydı sanki? Çok paraları olmasa da sorun etmezdi ama işten çıkmak isterse ona destek olacak bir ailesi olsaydı keşke. İşten çıktım dediğinde, sen canını sıkma iş bulunur diyecek bir babası olsaydı. Canın sağolsun diyecek bir baba. Hiç canın sağolsun diyen olmamıştı ona hayatında. O hep mükemmel olmak zorundaydı. En ufak bir hatasında babası onu en ağır şekilde eleştirirdi. Ben bu hayatta yapayalnızım diye düşündü. Beni seven kimse yok. Ben ölsem kimse ağlamaz. Keşke birileri onu sevseydi. Onu da çok seven birileri olsaydı hayatta. Allah'ım beni de çok seven birileri olsun diye yalvardı Allah'a. Çok sevilmek istiyorum. Gerçekten sevilmek. Gerçekten çok sevilmek istiyordu. Hayatı boyunca hiç sevgi görmemişti. Kalbi sevgiye açtı. Bir gün onu çok seven bir adamın aşkının şiddetinden korkacağını bilemezdi. Eğer bilseydi asla öyle bir dua etmezdi.

Saatler sessizlik içinde geçiyordu. Bir ara Doğu Bey bir toplantıya girmek üzere çıktı. Aylin, adam çıkar çıkmaz odasına geldi. ''Doğu Bey'in çıkmasını mı bekliyordun?'' Dedi Zöhre gülerek.

''Tabi. Zor sabrettim resmen.''

''Sahi sen bana ne anlatacaktın?''

Aylin kapıya baktı. Konuşmayı duyacak yakınlıkta kimse olmadığını görünce konuşmaya başladı. ''Sen yokken neler oldu neler.'' Dedi parlayan gözlerle.

''Çatlatma da anlat işte.'' Dedi Zöhre sabırsızlıkla.

''Sen gelmeyince hepimiz seni aradık. Doğu Bey'de siz Zöhre'yi arayın benimle konuşmak istemez belki dedi.''

FÜTADE | DİLSUHTEWhere stories live. Discover now