0.1

740 40 100
                                    

^•^

"Touyaa!!! Doğruyorum ambulansı ara!!!" Touya ne yapacağını bilmiyordu. Annesi sağlam bir çığlık attığında koşarak odasına gitti ve telefonundan ambulansı aradı.

"Shoto ne olacak anne?"

"B-bakıcısını ç-çağ- AAAHHHHG" İşte zamanı gelmişti. Kız kardeşi doğacaktı. Aylardır onu bekliyor ve arada ki engeli umursamadan onunla konuşuyordu.

Timeskip

"Artık seninleyim Shira."

^•^

"Abii!!!" Evin içinde gezinirken abimi arıyordum. Çünkü yine iğrenç bir kabus görmüştüm ve kontrol etmem gerekirdi. Yoksa uyuyamazdım.

"Shira burdayım Güzelim!" Yatak odasından gelen ses ile kapıya yöneldiğimde Dabi kapıyı açmıştı. Endişeli gözleri ile bana baktı ve sorgulamaya başladı.

"İyi misin Shira? Bir şey mi oldu?!"

"H-hayır iyiyim kabus gördüm sadece. Sonra tekrar uyumaya çalıştım ama içim rahat etmedi."

Elimden tuttu ve onun yatağına ilerlerken bir kaç soru sordu.

"Ne gördün?"

"Beni bırakıp gidiyordun..." Bu korkum çocukluktan geliyordu. Bir çeşit travma gibi...

"Seni asla bırakmayacağım güzelim."

"Söz mü?"

"Söz." İkimizin de yüzüne buruk bir gülümseme yerleşti. Dabi'de de aynı travma oluşmuştu bu yüzden beni anlayabiliyordu ama o atlatmıştı. Ben ise kaç yıldır hala atlatamamıştım. Yerimde sayıyordum.

"Gel hadi benimle uyu." Buna hayatta itiraz etmem.

Kendini yavaşca yatağa bırakırken benim de elimi bıraktı. Elimi bıraktığında sert bir şekilde yutkundum. Travma... Biraz... Biraz ağır...

Kolunu yana açıp bana baktığında yanına gittim ve ona sarılıp kafamı göğsüne yasladığımda Dabi de saçlarımı okşamaya başladı. Bu an gerçekten çok fazla mutluluk ve huzur içeriyordu. Alışık olmadığım kadar.

Timeskip

Sabah uyandığımda hala Touya'nın yatağındaydım. Bir tişörtüm daha artık kullanılmayacaktı. Çünkü biliyordum. Bir gün elbet ayrılacaktık...

Odama gidip tişörtü dikkatlice çıkardım ve Touya kokan tişörtlerin yanına koydum. Giymeye devam edersem kokusu gidebilirdi.

Kapı çaldı ve kapıya gittim. Açtığımda karşımda tabi ki de Toga , shigaraki ve kurogiri'yi bekliyordum.

Sadece kendimin duyabileceği bir seste ofladım. Dabi ile tek bir günümüz bile tamamen beraber geçmiyordu. Her gün buraya geliyorlar. Dabi'yi alıp bilmediğim bir yerlere götürüyorlar ve geç saatlere kadar dönmüyorlar.

O malum 'geç saatleri' mi soruyorsunuz? Gecenin 3-4'ü.

"Çık yolumdan aptal." Diyip beni yavaşca demek isterdim ama fırlatırcasına ittirdiğinde sendeleyip tekrar dengemi sağladım. Eben diyorum Shigaraki... Çok güzelmiş.

"Dabi nerdeeğww" bunu soran tabiki Toga'ydı. Shigaraki'ye göre daha kibardı. AMA DELİ KIZ AQ RUH SAĞLIĞI BOZUK

"E-en son mutfaktaydı sanırım."

"Sora kim geldi?" Yere bakan ben ve yanımdaki Shigaraki'leri fark edince yanıma geldi ve bir kaç şey fısıldayıp shigaraki'ye döndü.

"Hazırlanıp geliyorum. 3 dakika içinde burdayım." Herkes kafası ile onaylayıp salona geçti. Ben de kendi odama geçecektim ki Shigaraki beni de yanlarına çağırdı. Neden bunu yaptı ki? Yeterince gergin ve uykuluyum zaten.

"İlk ve son kez söylüyorum. LOV'a katılıyorsun." nE? Yoo asla öyle bir şey olmayacak seni aptal.

"Hayır öyle bir şey olmayacak Shigaraki."

"Bir emirdir."

"Huh... Ne talihsizlik ki benim komutanım ya da patronum değilsin." Kolumu tuttu ve gücünü aktif etti. Yavaşca tozlaşan koluma baktım ve ondan kurtarmaya çalıştım.

"Sh-shigaraki... K-kolumu b-bırak..." Acıdan kelimeleri seçemiyorumdum.

"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN APTAL?!" Dabi'nin Shigaraki'ye bağırması ile Shigaraki gülerek benim kolumu bıraktı.

"Sora yukarı çık geliyorum birazdan."

Yazar-chan'den

Shira abisini başı ile onaylayıp kolunu tutarak yukarı çıktı.

"O kırmızı çizgim shigaraki. Ona dokunmayı bırak onunla göz göze bile gelmeyeceksiniz. O bir villain değil.

"Tüh... Az kalsın oluyordu Shigaraki sayesinde." Bir kahkaha patlattı Toga. Sonra Shigaraki'nin bakışlarıyla hafif endişelendi ve sordu.

"Pot mu kırdım?"

"SHİGARAKİ DEFOL GİT EVİMDEN!"

"Tch. Çok lazımdın zaten." Shigaraki'nin umursamaz tavırlarına karşın tekrar Toga araya girdi.

"Aslında öyleydi..." Diyip kıkırdadı Toga. Dabi gülerek Shigaraki'ye baktı. Shigaraki içten içe Toga'ya hak veriyordu. Planları için hem Dabi hem de Sora lazımdı.

"Dabi son planımız için ikinizde lazımsınız." Kibarlıkla söyledi kurogiri ama Dabi kararlıydı. Kardeşinin bu işe karışmasını istemiyordu.

"Onu bu işe karıştırmayın."

"Üzgünüm Dabi ama onsuz olmaz."

"O zaman başka bir plan bulun aptallar!"

"Dabi lütfen sadece bir planlık..." Toga şirinlik yapmaya başlamıştı. Ama Dabi'nin kararını hiç bir şey değiştiremezdi, onun dışında.

"10 dakika sonra çıkıcaz evden. Sora'ya bakmalıyım."

Dabi hızlıca Sora'nın yanına çıktı ve onunla ilgilenmeye başladı.

"Aşağıda konuştuğunuz konu..."

"Kararım aynı Sora. Seni kullanmalarına izin vermem."

"Sadece tek bir plan ise kabul edebilirim Dabi. Hem sende yorulmamış olursun."

"Hayır Sora. Tek bir plan değil. Öyle gözüküyor ama değil."

"Uh... Peki Dabi. Nasıl istersen."

"Lütfen... Lütfen hayallerinin peşinden git Sora... Git ve kahraman ol." Abisi bunları söylerken ikisinin de gözü dolmuştu. Dabi Shira'nın kafasını aldı ve göğsüne yaslayıp saçlarını okşadı.

"Kolun çok acıyor mu..?" Abisini üzmek istemezdi Shira.

"Hayır... Acıyor ama idare ederim. Fazla acımıyor yani. Üzülme." Dabi anladığını belli eder gibi kafasını salladı.

Yanından kalktı sargı bezi alıp geldi. Koluna yavaşca sarmaya başladı.

Timeskip

Villainler saldırı için hazırlanıyordu. Shira ise dışarıda dolaşıyordu. Benlikleri iyi olan ve kahraman olmak isteyen çoğu çocuğun ismini biliyordu. Geldiği yere baktığında şehrin merkeziydi. Ve pro-hero'lara biraz uzaktı. Şehrin her yerini avucunun içi gibi biliyordu.

Eve geri dönmek için harekete geçmişti ama arkasından gelen çığlıklar ile tekrar şehrin merkezine koşmaya başladı.

Geldiğinde gördüğü şeye inanamamıştı.

Katsuki Bakugou / Kacchan x Reader yn OkuyuxuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin