11.Bölüm Yakmak ve Yanmak Arasında

Start from the beginning
                                    

Alt dudağımı dişledim ve ellerimi belime yerleştirerek başımı dik tuttum. Yüzünde masum bir ifade yoktu. Bir haltlar karıştırmak istediği oldukça aşikardı ve daha fazla benimle laf oyununa devam etmesini istemiyordum.

"Sadede gelsene sen. Derdin ne? Her şeyi duyduğun apaçık ortada. Bir şeyler beklediğin de kesin. Söyle, ne istiyorsun?"

Ona tamamen teslim olmuş bir suçlu edasıyla bakarken, bir eliyle çenesini kaşıdı hafifçe ve beni işaret etti.

"Seni."

Yüzüm anında buruşurken kullandığı kelimenin ağırlığı üzerime çöktü. Ağzından çıkanı kulağı duyuyor muydu? Umarım psikopat bir sosyopatın takıntısı olmamışımdır diye içimden geçirirken birden sırıttı ve o an benimle alay ettiğini anladım.

Oturduğu yerden kalktı ve aramızda bir adım mesafe kalacak şekilde karşıma geçti. Başımı hafifçe kaldırıp yüzüne bakarken dudaklarını araladı. Gözlerim bir yandan kaşlarından birinde bulunan dikiş izine giderken konuşması tekrardan dikkatimi ona vermemi sağladı.

"Tırsma, senin gibi bir kıza kafayı takacak kadar aklımı kaybetmedim henüz. Benim derdim biraz başka."

Kaşlarımı çattım. Ben gayet müthiş bir kızdım ve bana kafayı takması aklını kaybetmesi anlamına gelmezdi. Hey, bir dakika. Neden böyle demesine bozuluyordum ki? Durumun başka bir şey olması işime gelirdi.

"Sana sadede gel derken ciddiydim Kıraç." Ona lafı uzatmamasını ima ederken kollarımı tıpkı biraz önce babamla tartışırken olduğu gibi tekrardan göğsümde birleştirdim. Gözlerim onun yeşillerinde sabit kaldığında burnunu çekti.

"Hayatıma hiç dahil olmamalıydın. Ama sen kafanın dikine gittin. Gittin ve belanı da benden bulacaksın Ferzan."

Gözlerimi devirdim. "Ne yapacaksın öldürecek misin beni?" Umarsızlığım yüzümü inceleyen bakışlarını düşünceli bir tavra sokarken kafasını iki yana salladı yavaşça. "Bunu isteseydim bu anı beklemezdim."

İç çektim. "Öyleyse ne istiyorsun, açık ol." Tebessüm etti. "Kız kardeşin Lena'nın ve diğer herkesin annenizin öldüğünden haberi olmayışı fazla ilgi çekici doğrusu. Üstelik bir de anneni bizzat baban öldürmüş. Bu daha da trajik. Bu zamana kadar saklamış olmanız bu sırrın oldukça önemli olduğu izlenimini yaratıyor. Herhalde kimse duysun istemezsiniz?"

Omuzlarımı düşürdüm. "Cevabını bildiğin sorular sormayı kes." Bana hay hay dercesine baktı ve ikimizin arasına bombayı pimi çekilmiş bir halde bıraktı.

"Öyleyse cidden sadede geleyim Ferzan. Bu geceden sonra artık benimle birliktesin. Sadece ikimizin arasında kalacak bu oyun dışarıdaki herkes tarafından bir ilişki yaşıyormuşuz gibi gözükecek."

Dişlerimi birbirine bastırdım. "Saçmalıyorsun." Başını olumluca salladı. "Evet saçmalıyorum. Bu oyunun etrafta yaratacağı etkiyi düşündükçe de içim içime sığmıyor."

Ona ruhsuzca bakarken devam etti büyük bir keyifle. "Düşünsene, bu işten herkes nasibini alıyor. En başta Uras Ferzan, adam bu gelişmeyi duyduğunda hiç hoş olmayacak muhtemelen. Ondan sonra Bahadır Ata, ondan oldum olası hiç haz etmem sonunda onun için vurucu bir darbe olacak bu. Diğer benden hoşlanmayan kişiler için de güzel bir tat kaçırıcı eylem doğrusu."

Aramızdaki bir adımlık mesafeyi biraz daha yanaşarak en aza düşürdü ve bir elini saçıma attı. Yüzüme sarkmış birkaç tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırırken fısıldadı iç yakan bir sesle.

"Ve sen. Lara Ferzan, dediğim gibi senin aksine benim güleceğim çok an olacak. Bu oyunun içine kendini atan sendin, tercihi sen yaptın ve belanı buldun. İstanbul'a geldiğine ve bana bulaştığına pişman edeceğim seni, hazırla kendini."

11 SERİSİ: ATEŞ (+18)Where stories live. Discover now