08: yıldız

840 60 52
                                    

draco malfoy. herkesin tanıdığı, okulun popüleri ama bir o kadar da zorba, duygusuz çocuk.

ya da cidden öyle mi?

herkes ona karşı gözleri kapalı geziyordu belki? kimse onun içini görmek istemiyordu, görmeye çalışmıyordu? insanlar ön yargıyla dolu varlıklardı. empatisizlerdi, umursamazlardı. ve belki de bundan en çok etkilenen kişi draco'ydu.

ya da harry'di.

"ne düşünüyorsun potter?" yerinde sıçradı kuzgun. yanına baktığında gri gözler karşılamıştı onu. yanına oturmuş, ağaca yaslanmıştı. siyah kapşonunu başına geçirmişti. platin saçların sadece bir kısmı görünüyordu. yüzünü harry'nin yüzüne yaklaştırmıştı. hevesli gözlerle bakıyordu çocuğa. zihnini okumaya çalışıyor gibi bir hali vardı.

"e-eh- şey. s-sen- sen n-" draco'nun kıkırtısı durdurdu kuzgunu. gülüşü insanları kıskandıracak kadar güzeldi. şaşkınca gülümsedi. gözleri dolmuştu. parıldıyorlardı sanki. parlak yeşil inci tanelerini andırıyordu. 
             
bir melekle mi karşılaşmıştı? cennette miydi? ölmüş müydü?
           
kimdi ki o?

öylesine büyülenmişti ki beyninin içinde sadece o vardı. kıkırtısı kulaklarını dolduruyordu hala. sadece onu düşünüyor, sadece onu görüyor ve sadece onu umursuyordu.

draco, kendisine hayranlıkla bakan çocuğa karşılık gülümsedi hafifçe. ve daha fazla bekleyemeyerek dudaklarını pembe dudaklara bastırdı.

harry en saflardandı. en temiz, en masum, en güzel... ama kimse fark edemedi. parlayan bu çocuğun sönüşünü izleyeceklerdi. ve yine de, bu kimsenin umrunda olmayacaktı. yıldızlar eninde sonunda sönerdi, değil mi?

ama hayır, sadece sönmeyecekti çocuk. sönmekle kalmayacak, kül olacaktı.

-
yazar notu; o kadar ilhamım var ki bugün finale kadar yazabilirim lol

yazar notu2; bölüm adı bölümle aşırı alakalı stfu

overbearing and hero, drarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon