18. BÖLÜM

384 194 25
                                    

Zaman elle tutulmayan gözle görülmeyen akrebin yelkovanı yelkovanın da saniyeyi kovaladığı. Kiminin pişmanlığı kiminin mutluğu kiminin keşke si kiminin iyi kileri. Akıp giden olduğunu bildiğimiz değerini de geçince anladığımız geçmiştir zaman.

Demir yine Esra'ya yenilmişti ve suçlu olduğu için yine kendine kızan ve suçunu  virgülüne noktasına varana kadar biliyordu. Kendini de sevdiğini de artık zorlamayacaktı. Pişmandı ama son pişmanlık fayda etmiyordu. Demir eve geldi. Kendini odasına attı gözünden akan yaşı sildi. Odasında ki banyosuna girdi duşa girip soğuk suyu açtı başından ve gözünden akan yaşlarla elini duvara vurdu.

''ALLAH'IM yeter artık bu acı bitsin dayanamıyorum onsuzluğa ALLAH'IM al kalbimden bu sevgiyi şu üstümden akan su gibi kalbimden de akıp gitsin bitsin bu acı.''

Esra da Demir için ölüyordu onu çok seviyordu özlüyordu. Kendi yüzünden biten bir evliliğin üstüne yuva kuramazdı.

Aradan geçen günler herkes için ayrı geçiyordu.

Kızlar Sevda'nın doğum günü için yapacakları sürprizi konuşmak için Ayla'nın evinde toplanıp konuşuyorlardı hepsinin bir fikri vardı.

"Kızlar bir türkü bar kiralayalım güzelce süsleyelim arkadaşlarımızı ailesini ararız haberimiz yokmuş gibi davranıp oraya bir bahaneyle götürürüz güzel bir yemek yeriz pasta keser onunda sevdiği gibi türkü halayla eğleniriz".

"Aslında güzel fikir Nur ama onu ondan önceki sene Ayla'ya yapmıştık tekrara düşmeyelim".

"Haklısın Nil ama aklıma gelen bu"

"Hımm benim aklıma bir şey geliyor"

"Ne"

" Yine unutmuş gibi yapıp benim evde hazırlayıp davet edip sürpriz yapsak"

"Yok olmaz Ayla sen hamilesin çok yorulursun"

"Ee o olmaz bu olmaz şimdiye kadar ne varsa hepsini birbirimize yaptık daha da aklıma bir şey gelmiyor."

Esra kızlara bakıp "Aslında benim aklımda bir şey var."

Kızlar dinler pozisyonu alıp hep bir ağızdan heyecanla

"Eee"

Esra gülümseyip

''Tamam tamam heyecan yapmayın şimdi şöyle yapıyoruz biliyorsunuz Sevda eski Türk filmlerini çok seviyor. Onun için Nur'un dediği gibi türkü barı bir günlüğüne kiralıyoruz konsept olarak eski tük filmlerinin afişleriyle süsleyip tahta masa tahta sandalye ve seksenli yılların aksesuarlarıyla süsleyip o dönemin kıyafetlerini giyeceğiz Sevda'nın giyeceği kıyafeti hazırlayacağız gelince giyecek onu oraya getirme görevi de Nur sende."

Ellerini birbirine vuran Nur heyecanla

"Harika bir fikir ayy Sevda çok sevecek de ama ona hazırlayacağımız giysileri sandalyeyi masayı nereden bulacağız?"

Kızlar heyecanla iş bölümü yaptı. Kimin ne yapacağını diğer bulunması gereken eşyaları tartışırken öyle kendilerinden geçmişlerdi ki eve gelen Kaan'ı kimse fark etmemişti kızlar öyle bir tartışmanın içinde kendilerini kaybetmişlerdi kendilerini. Kaan boğazını temizleyip birazda bunu yüksek sesle yapıp kızların kendini fark etmelerini sağlayıp kaşlarını çattı.

"Hayırdır hanımlar neyi paylaşamıyorsunuz? Duyanda evin ortasından kızıl derili kabilesi geçiyor sanır".

Kızlar Kaan'ın söylediklerine göz devirdiler kızlar yaptıkları planı Kaan'a anlattılar. Onunda fikirlerini alınca herkes evden ayrıldı. Ayla kızları gönderince kanepede oturan kocasının yanına oturdu. Boynunu öpüp kokladı. Kaan gülümseyip sevdiği kadının saçlarını öptü eliyle karısının karnın okşadı.

GözyaşıWhere stories live. Discover now