54. Bölüm: Deniz Kabukları (BŞ)

296 15 0
                                    

Normalde bu bölümü iki gün önce yayımlamayı planlıyordum ancak bir türlü müsait olamadım. Bunun için özür dilerim.

Şimdi sizi fazla oyalamayayım ve yeni bölüme geçelim. İyi okumalar çiçeklerim 🥀

Bölüm 54: Deniz Kabukları ()

Kardelen'den:

"Bak abi... Duman."

Kral kadar olmasa da iyi bir cüsseye sahip olan bu köpek hem çok tatlıydı hem de çok akıllıydı ama en önemlisi gerçekten Kral'a çok benziyordu.

Bu benzerlik Kaan'da nasıl bir his uyandırdı bilmiyordum ama kalbindeki ritimsiz atışları hissedebiliyordum.

Diz çöküp bağlı köpeği serbest bıraktı ve kendisine doğru koşan köpeğe sarıldı. Yumuşacık tüyleri okşarken gülümseyip "Oğlum." diye sevdi köpeği.

Kral'ı kaybettiği zaman açtığı yayını hatırladım. Kızgın ve üzgündü. En yakınlarını kaybeden bu dev adam sevdiği dostunu da kaybedince kendini iyice yalnız hissetmişti.

Yanına çöküp Kumru'nun adını Duman koyduğu, Kral'ın kardeşi ilan ettiğimiz bu dostumuzun tüylerini onunla beraber okşarken olanları basit bir şekilde özet geçtim. "Barınakta buldum. Daha önceden Kral ve Kumru'nun bir fotoğrafını paylaşmıştın ya, oradan hatırladım işte. Bırakamadım."

Gülümseyip gözlerimin ta içine baktı. Kısılmış sesiyle "Kardelen..." diye sadece adımı sayıklayabildiğinde elini tuttum. "Havucum." diyerek beni göğsüne yasladı.

Ona sarıldığımda bize bakan Kumru'yu "Gel bakalım." diyerek yanımıza çağırdım. Üçümüzün sarılışına kayıtsız kalamayan Duman da bu sevgi yumağına dahil olmak isteğinde onu yalnız bırakmadık.

🥀🥀🥀

Elimdeki siyah şemsiye ile demir kapıyı açıp dışarı çıktığımda kaldırımda sigara içen birisini gördüm. Güzel bir adam bekliyordu beni.

Kapıyı örttüğümde kafasını bana çevirip ayağa kalktı. Üzerindeki beyaz hırka olmasa da lacivert pantolonu tozlanmıştı. Bir çırpıda üstünü silkeleyen Kaan yanıma geldi. "Çok şıksınız yazar hanım."

Gülümseyip ona sarıldım. "Bence asıl şık olan kişi belli." Üzerimde sadece acı kahve bir kazak siyah geniş bir kot vardı ve yine siyah renkte kabanım vardı. Sadece biraz makyaj yapmıştım, hepsi buydu.

"Her zamanki giydiklerim güzelim." diyerek geri çekildiğinde koluna girip yavaşça ilerlemeye başladı.

"Ben seni her zaman şık buluyorum zaten."

Gülümseyip kafasını eğdikten sonra ağır ağır ilerlemeye devam etti. Bir yandan sakallarını kaşırken bir yandan da "Çok geç oldu değil mi?" diye sordu. "Keşke sen önceden alsaydın, benim yüzümden yetiştiremeyebiliriz."

Onunla biraz dolaşmış ama ne alacağımıza karar verememiştik. Zaten birazdan kastım yarım saatten ibaretti. Aniden değişen radyo saatleri dolayısıyla gitmek zorunda kalmıştı. Ben de hediye işini son dakikaya bırakmamak için biraz daha dolaşmış en nihayetinde denk geldiğim eski bir dükkanda güzel bir hediye seçmiştim. Ufak bir tadilata ihtiyacı olduğu için sadece ücretini ödediğim hediyeyi bugün gidip alacaktım.

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Where stories live. Discover now