7.Bölüm-Part-2

49 42 0
                                    



İlyada'nın odasına doğru yola koyuldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlyada'nın odasına doğru yola koyuldu. Kapıyı çalıp içeriye girdi, koltukta oturmuş duvara bakıyordu. Yanına geçtim ve ensesine dökülen saçlarını kenara doğru çektim ve tam tahmin ettiğim gibi ensesinde Asdenin tırnak izleri vardı, her birini tek tek öptüm "geçecek, kendini suçlama." "ama haklı, bir şey de söyleyemiyorum. Annesi benim yüzümden öldü, ben ne yapacağım Sevgilim?" Ceketimi çıkardım ve uzağa doğru attım. İlyadayı kendime doğru çektim, başını göğsüme yasladım. Sırtını bana dayadı ve "dinle, sadece kalbimin sesini dinle. Ben de yoruldum ama yapacak bir şeyimiz yok. Biz bu hayata sahip insanlarız. Bunu benim sana söylüyor oluşumda daha komik bence."

Tebessüm ederken gözlerinin kenarındaki minik kaz ayaklarının da çıkışı daha estetik bir görünüş katıyor duruşuna. "haklısın, biraz uzaklaşmak istiyorum, buradan. Bir yerlere gidelim mi?" "Canın buna bu durumda izin vereceğini zannetmiyorum. Annemleri tanıyor musun?" "elbette, hatta çok iyi tanıyorum. Mert biz seninle şakadan bir ilişkiye sahip değiliz." "bana çok yabancı geliyorlar şu anda, onlara alışabileceğimi zannetmiyorum." "o kadar samimi insanlar ki alışmaman elde olmayacak." Bunu büyük bir heyecanla söylüyordu ama düşüncelerim henüz değişmemişti.

Sessizce ikimizde birbirimizin nefes sesinin duyulduğu ortamda ruhumuzu dinlendirdik. Kapı çaldı, içeriye üyelerden birisi girdi "sizi büyük toplantı odasına bekliyorlar, efendim." "tamam, hemen geliyoruz." İlyada ayağa kalktı, büyük aynanın karşısına geçti ve kendini düzeltmeye başladı, Mertte ceketini aldı ve "hazırız galiba." "bir saniye sevgilim." İlyada Mertin yanına geldi ve anlına dökülen minik bir tutam saçı arkaya doğru yatırdı "artık hazırız." Mertin koluna girdi ve büyük salona doğru yola koyuldular.

Salona girdikleri anda masada gurup üyelerinden bazı insanlar da olduğunu fark ettiler. Ortada kocaman ahşap bir masa, el oymacılığı işlemeler süslü, gerçekten insanın gözünü ferahlatıyordu.

Odada on beşe yakın insan vardı. Birinci başköşede Can, diğer başköşedeyse biraz yaşlı bir adam oturuyordu. Yaşlı adam Mertin geldiğini görünce ayağa kalktı ve ona doğru ilerlemeye başladı, o an İlyada Mertin kolundan çıktı ve "oğlum," diyerek yaşlı adam Merte sarıldı, Mert hiçbir tepki vermedi. Sadece donuk bir şekilde, şık siyah elbisesiyle hem olgun hem de en fazla kırk yaşında gösteren bir hanım efendi de ayağa kalktı "hayatım lütfen gel, oğlumuz kendine gelsin. Onu anlaman gerekiyor, toplantıdan sonra vakit geçiririz. Hoş geldin bebeğim." Ne yapmam gerektiğini bir an çözemedim ve İlyadanın beni çekiştirmesiyle, sandalyeye doğru ilerledik. "herkes tam olduğuna göre toplantı başlayabilir." Dedi Can. "zor ve acı bir dönem geçiriyoruz ne yazık ki Aslıyı kaybetmek hepimiz için ağır bir darbe oldu ama şu an yapmamız gereken en önemli şey, Asdeyi korumak. Dedesi eninde sonun da öğrenecek ve onu almak için elinden geleni yapacak, varisi olmasını istediği kişi Asde ama kötü olan şey şu ki. Şu an kimsenin çözemediği tek problem var o da Asdenin kontrol sıkıntısı var. Eğer dedesi onu alırsa İlyadanın hayatı tehlikeye girer ve onu da kaybedemem." Mert İlyadanın elinden tuttu, ona destek olmak istercesine "o zaman güçlenmeye ihtiyacımız var ve her ne kadar güçlü olduğumuza inansak ta her zaman eksiğiz. Oda üyeleri normal hayatına dönmüş olsa da onların özel olduğunu unutmamalıyız, benim teklifim Oda üyelerini Kanın bir üyesi haline getirmek. Eğer onları şu an elde edemezsek, onları elde etmek için kapıda bekleyen binlerce düşman hazır halde bekliyor olacak." Dedi Mert. "haklısın ama onları buraya çekmek için nasıl ikna edeceğiz? Onlar Kandan nefret eden insanlar." "onlara her şeyi anlatamayız. Sonuçta ailenizin bir namı var ve bu yüzden de aracı olarak ben araya gireceğim." "o zaman olur." Bir an üzerime çok yoğun derecede yorgunluk çöktü, enerjim tükendi. Dünyam dönüyordu, "ben, ben iyi değilim." Dedim o an ani refleksle ayağa kalktım ve yere düştüm.

KETRUM 1. Kitap "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin