22. Bölüm •

22K 1.4K 535
                                    

Merhaba

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba.
Benim pek içime sinmedi bu bölüm. Umarım siz beğenmişsinizdir. 🙏🏻
Sizi seviyorum, iyi okumalar. 🌸

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. 💕

Ruhuma hapsolmuş ve adanmış vakit geçiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ruhuma hapsolmuş ve adanmış vakit geçiyordu.

Akrep yelkovanı yuttukça ilerleyen zamanla birlikte, zihnim ağaç dallarından sarkan yeşil bir meyve gibi renkleniyor; olgunlaşıyordu. Ağlamayı, gülmeyi, umutlanmayı, umudumu kesmeyi, acıyı ve mutluluğu yaratmayı öğreniyordum. Kangren olan uzvumu yaşatmak yerine kesmenin daha sağlıklı olacağını kavrıyordum.

Hayatın, bana emanet edilmiş olan canıma vurduğu her darbe, bedenimi küle çevirirken ayağa kalkmaya, iyileşmeye ve küllerimden doğmaya alışmıştım. Çünkü biz böyle çocuklardık. Düştüğümüz yerden tek başına kalkmak, kanayan dizlerimize avuçlarımızı bastırmak zorunda kalmıştık.

Islak saçlarıma geçirdiğim tarağı aşağı indirdim. Banyodan uzanan şampuan kokusunu burnuma dolarken; sıcak suyun bıraktığı buharı silmek için elimin tersiyle aynanın plastik yüzeyine bastırdım. Aynadan yansıyan çehrem hâlâ yorgundu lâkin omuzlarımda saklanan küçük kız, eskisi gibi bakmıyordu. Tarağı bir kaç kez daha çekiştirip saçlarımın arasındaki düğümleri birer birer açarken zihnimden eskiye dair, tanıdık bir gürültü koptu. Babamın sesi.

"Ben saç taramaktan ne anlarım lan? Zırlayıp durma tepemde, onca işimin arasında seninle uğraşamam. Defol git başımdan !"

Ruhsuz bir tebessüm düştü dudaklarımdan. Saçlarımın arasından geçirdiğim tarağın dişleri, derime batarken umursamadan hırsla taradım. "Öğrendim," dedim, fısıltıdan farksız çıkan sesimle. "Saçlarımı taramayı öğrendim baba." Gözlerim, sıcak suyla kavrulup yaşarırken çenemi yere indirdim ve boynumu ovuşturup derin bir nefes aldım. Geçmiş daima yakamdaydı. Attığım adımda, aldığım nefeste hatta parmak uçlarımdaydı. Boynumda kıvrakça çarpan şah damarım, dahi geçmişi fısıldıyordu usulca. Gelecekte geçmişten doğuyordu bir nevi fakat ben,  maziye kölelik etmeyi çoktan bırakmıştım.

TARUMARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin