Bölüm 20

13.8K 490 266
                                    

Not :Bölüm sonunu okuduğunuzda tahminlerinizi yazmayı unutmayın..İyi okumalar 🖤

Medyada :BERZAN'NIN AMEDİ

                        "Ez û tû "
                     (Ben ve Sen )

Elimin sertçe tutulmasıyla duraksamıştım,başımı kaldırıp baktığımda bir çift ela gözler sanki alev almış gibi vahşice bana bakıyordu Beni kendi tarafına çekip az önce etrafındaki kişilerin varlığına aldırmadan hoyratça konuşan yengesinin yanına götürerek karşısına dikildi.Soğuğa rağmen sımsıcak olan elini bir şeyler söyleyerek olayı büyütüp günü tatsız bitirmemek adına durması için sıkmıştım.Berzan yinede durmamıştı, elimi sıkıca tutup etrafda bize bakanlara göz gezdirerek herkesin duyacağı tonda

-Karım için halay mendili var mı yenge ?

Demişti.Karşımızda öfkeyle bakan kadına aldırış etmeden yanımızdan kırmızı mendille geçen çocuğu durdurup elindekini almış beni de peşinden sürükleyip halayın en başına girmişti.Şimdi ben ve Berzan halayın başıydık,Berzan elindeki kırmızı mendili ritmik bir şekilde hareket ettiriyordu.Serçe parmaklarımızdaki kınayı görenler fısır fısır konuşmaya başlamıştı ama ben ve Berzan kimseyi umursamadan müzik durana kadar halaydan çıkmamıştık.Berzanın neden bunu yaptığını anlamıştım,benim asla halaya girmemi istemicek adam şimdi herkesin gözü önünde göstere göstere benimle halayın başını tutmuştu çünkü kimsenin beni ezmesini,acıyarak laf söylemesini istemiyordu.Bunu da benim yanımda durup herkese ondaki yerimi göstererek daha fazla konuşmalarını engellemişti.Halay bittiğinde Berzan beni kimsenin göremeyeceği bir köşeye çekerek

-Sana etrafta dolanma demiştim ,bir kez de söz dinle!

Dediğinde kaşlarımı çatmıştım.Bunların olacağını başından beri biliyordu,bu yüzden de annesinin yanından ayrılmamamı söylemişti.Beni kendini çekerek alnımdan öptü,bu ani hareketiyle şaşırmıştım.

-Anamın yanına geç otur.Biri bir şey derse de başını dik tut sen benim kadınımsın

Dediğinde başımla onayladım,daha sonra beraber kalabalığa doğru yürüdük,Berzan beni annesinin oturduğu masaya kadar eşlik ettikten sonra arkadaşlarının yanına geçti.Gözlerin üzerimde olduğunu hissediyordum,Keje hanımın kulağıma eğilip

-Rozeline git bir sor bir şeye ihtiyacı var mı diye,kaç saattir ayakta.

Dediğinde başımla onaylayıp bana bu sefer imrenerek bakan gözlere umursamadan Rozelinin yanına gittim.Heyecanlı görünüyordu,Serhada kaçamak bakışlar atıyordu .Kulağına eğilip

-Bir ihtiyacın var mı ?

Dediğimde bu sefer o kulağıma doğru konuşarak

-lavaboya gitsek aslında çok iyi olur

Dediğinde başımla onaylayıp Serhada lavobanın yerini sordum, aldığım cevapla Rozelinin gelinliğinin kuyruk kısmından tutarak yardımcı olmaya çalıştım.Serhad yardım edmek istesede ben yardım ederim demiş ve Rozelinle kalabalıktan ayrılıp merdivenlerden yukarı dogru çıkmaya başlamıştık.Lavobonun yerini bulduğumuzda onu dışarıda bekleyip bir kaç adım uzaklaşmıştım.Rozelin çıktığında tekrar kuyruğundan tutup merdivenlerden aşağıya kadar indik.Tekrar yerine geçeceği sırada Serhad sandalyesini tek eliyle rahat oturabilmesi için çekmişti.Düğün tüm eğlencesiyle devam ederken Havin yanıma gülerek gelip

-Abimi nasıl ikna ettin? o hayatta oynamazdı ,oynasa bile arkadaşlarıyla halayın ortasında olur başa geçmezdi.

Dediğinde Berzanın aslında yapmıyacağı şeyi yaparak beni sevip saydığını göstermişti.Havine gülüp kolunu çimcik atarak

VAHŞİNİN GÜLÜ(Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin