5. Bölüm: Kandan doğuş

60 21 15
                                    








*** Şarkı ile beraber okumanızı tavsiye ederim çünkü Hidra'yı yazarken zaten hep bu şarkı kafamda dönüyordu ve en çok bu bölüme yakışırdı bu şarkı.

&

Sadece üçümüz vardık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sadece üçümüz vardık.

Kurt, ben ve Artun...

Her şey bundan sonra başlıyor.

Zihnimde yankılanan mutlu sesle beraber alevlerin ortasında, tam karşımda duran kurdun hemen arkasında yoğunlaşan dumanların içinde bir silüet belirdi. Bir kadın. Ona odaklandıkça yüzündeki noktaların oluşmaya başladığına dair yemin edebilirdim. Ama bu bulutlardan şekil oluşturmaktan çok daha farklıydı. Bir bulutu tavşana benzettiğim için tavşan oluyordu bir anda gözümde. Dumandan silüet ise sadece ona ben baktığım için kendini göstermek istiyor gibiydi. Kendi iradesi vardı.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda silüeti soludum. İsinin zihnime sızdığını hissetsem de o soluğu salı veremedim. Zihnimde bana ait kelimeler uçuşurken O  kelimelerimle kendi cümlelerini kurdu. Sanki ben diye bir şey yoktu şuan.

Seni kontrol etmeyeceğim. Zihnimdeki is beni boğuyordu. Kirini bulaştırmaktan çekinmeden ciğerlerime, kalbime karartısını bırakıp soluğumu kesiyordu. Aldığım nefesi vermemi istemiyordu ama beni yaşatıyordu.

Seni yaşatan ben değilim, onlarla bir antlaşma yaptım. Sadece eşlikçin olacağım. Zamanı geldiğinde ise verdiğimi alacağım. Zihnimi, kalbimi serbest bırakıp soluğumu ciğerlerime hapsetmekten vazgeçip geri çekilmişti. Nefesimi verdiğimde ise ondan geriye sadece isinin kiri kalmıştı. Bıraktığı karartıyı hissetmenin ötesinde görüyordum.

Tüm heybetiyle önümde duran kurt gerisinde yok olmaya başlayan dumana karşı bir baş selamı verip bana dönmüştü. Birbirine paralel yükselen alevlerin arasında, mümkünmüş gibi olduğu yerde daha da dikleşerek gözlerimin içine bakmaya başladı. Resmen bir insan boyutundaydı, gözleri tanıdığım onca insandan daha anlamlı bakıyordu. Dört ayağının üzerinde karşımda olmasaydı eğer kürk giymiş bir insan derdim onun için. Saniyeler önce yaşadıklarım çok normalmiş gibi karşımdaki hayvanın boyutuna takılmam manasızdı.

Ufak bir hırlama ile dikkatimi tekrar ona verdim. Gözlerimi bana zemheriyi yaşatan gözlerine diktim. Kafasını iki yana sallayarak hafifçe yere eğilirken zihnimde yabancı bir ses çınladı.

"Ben Cerberus. Senin koruyucun, yoldaşın, sadık hizmetkarınım." Gözlerimi sağa sola çevirip etrafı hafifçe süzerken kafayı yediğimi düşünmeden edemedim.

"Onlar beni duyamaz. Artık sadece sen ve biz varız." Tüm bunlarda ne demek oluyordu? Gözlerimi kurttan kaldırıp tam karşıma sabitledim. Artun'a. Onun ise tek yaptığı yüzündeki sabit tebessümüyle başını aşağı yukarı sallamak olmuştu. Yaşananlar, bu alev gösterisi ve kurt onu etkilememiş gibiydi. Aksi ise benimde etkilenmemem, normal karşılamam gerekliymiş gibi bir tavrı vardı. Gözlerimi tekrar kurda çevirdiğim de hala başı yerdeydi. Hiç düşünmeden, yapmam gereken buymuşçasına önünde diz çöktüm. Elimi ona uzatacağım sırada elimin altından kafasını hızla kaldırıp öfkeyle hırladı. Bedenimi geriye çekerken başımı arkama uzattığımda dedemle babamın hareketlendiğini gördüm.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 18 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HİDRA ⚔️ Where stories live. Discover now