23.BÖLÜM

4.8K 194 17
                                    

Lütfen bölümü oylar mısınız?

Merdivenlerden indikten sonra mutfağa doğru ilerlemeye başladım. Mutfağa girip poşettekileri tabaklara koymaya başladım. Hepsini tabaklara koyduktan sonra tabakları içeri taşımaya başladım. Elimde ki iki tabak ile beraber içeri girdiğimde Kerem içeride yoktu. Üzerini değiştirdiğini düşünerek çok fazla sorgulamadım.

Tabakların hepsini taşıdıktan sonra koltuğa oturup Kerem'i beklemeye başladım.

Aradan 1-2 dakika geçtikten sonra içeriye gelmişti. Şort ve siyah üst giymişti. Onu ilk defa pijamaları ile görüyordum. Takım elbiseden başka bir kıyafet ile görmek tuhafıma gitmişti. Bakışlarım onu rahatsız etmiş olacak ki bir soru yöneltti.

"Bir sorun mu var? "

Dalmış olan gözlerimi onun gözlerine çevirdim.

"He yok.. sadece..."

Gülerekten yarım kalan cümlemi devam ettirdim.

"Seni daha önce takım elbiseden başka bir şeyle görmemiştim de.. o yüzden yani"

O da gülmeye başlamıştı. Yanıma gelip oturduktan sonra yanımda ki kumanda ile filmi başlattım.

*15 MART  PAZARTESİ*

Uyandığımda gözlerimi yavaş yavaş açtım. İçeride koltuğun üzerinde uyuya kalmıştım. Üzerimde ki battaniyeyi üzerimden atıp yattığım yerde oturma pozisyonuna geçtim. Dünkü tabaklar içeride yoktu. Kerem'in toplamış olabileceğini düşünüp umursamadım. 

Etrafa bakınıp telefonumu bulmaya çalıştım. Masanın üzerinde gördüğümde koltuktan kalkıp telefonu aldım. Saat 10:25 idi. Telefonu kapatıp masanın üzerine bırakırken arkamda ki 'günaydın' sesi ile o yöne döndüm. Karşılık olarak bende Kerem'e 'günaydın' dediğimde ikimizde gülümsüyorduk. 

"Ben de kahvaltıya çağıracaktım"

"Bir dakika bir dakika. Kahvaltıya çağıracaktım derken.. Sen yapmış... olamazsın değil mi.. "

Sesli bir şekilde gülmüştü

"Şaka yapıyorsun değil mi"

Koşarak mutfağa geçtim. Gerçekten masa hazırdı. Çok güzel gözüküyordu her şey. Arkamdan gelen Kerem'e döndüm.

"Peki marifetlerini neden hiç göstermedin? "

"Nasıl yani? "

"Yani madem hazırlayabiliyorsun... neden eve aşçı alıyordun"

"Ailem"

Bir süre sessiz kalmıştı.

"Ailemin kurallarına göre erkeklerin böyle işler ile uğraşmaması gerek. Yani.."

"Anlatmak zorunda değilsin.."

Gülümsediğinde gözlerinin içerisi de gülüyordu. Masayı gösterip konuşmaya başladı.

"Oturalım mı? "

Gülümseyerek başımı salladım. Benim için geri çektiği sandalyeye oturdum. O da sandalyeyi masaya ittikten sonra karşıma oturdu. Dolu olan çay bardaklarından bir tanesini alıp önüme koydum. Kahvaltımızı yaparken Kerem'in durgunluğunu anlayınca elimde ki çatalı bırakıp ona döndüm.

"İyi misin? "

Sadece gülümsemişti.

"İstersen anlatabilirsin. Hem içindekileri dökmek sana da iyi gelir"

"Abim..."

Gözleri dolunca başını yere eğmişti.

"Benim yüzümden öldü"

MAFYA AŞIK OLURSA | BİTTİWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu