[OMEGAVERSE]
Dünyada kurala binmiş bazı gerçekler vardı, Seokjin'in çocukluğundan beri ezbere bildiği, ezberlemek zorunda kaldığı.
Dünya omegalar için güvenli değildi. Ama neyse ki o varlıklı bir ailede doğacak kadar şanslı bir omegaydı.
Ahlaki değe...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
17. How Could You
Geçmişle geleceğin birbirine bu kadar uyum sağlaması şaşırtıcı ve bir miktar da çıldırtıcıydı. Geçmişin perdeleri geleceğinkini de örtüyor; yapılan hatalar kendini tekrar ediyordu.
Dünyanın en eski kurallarından biriydi –bir kişi için iki kişinin savaşması. Denklemler, aşk üçgenleri ve karşılıksız sevgi insanlığın uzun yıllar boyunca hissettiği ve vazgeçemeyeceği bir kurgu olmuştu. Hayatın bir parçasıydı. Bazen işin sonunda biri kapardı, bazen biri kendini feda ederdi, bazen ikisi de kapmazdı ve bazen... ikisi de kapardı.
Seokjin aşk denklemi arasında kalmadığı ve iki alfaya sahip olduğu için şanslıydı ama geçmişi duydukça neden her zaman parçalanın kendisi olduğunu merak etti. Neden yaşadıkları bu dünyada her zaman omegalar parçalanıyordu?
Yıllar yıllar önce; Kim Ailesi daha bu kadar zengin değilken, kendilerine ait sadece birkaç işyerleri varken Kim Byungho bir omegaya aşık olmuştu.
Omega erkekti; uzun boylu, güzel yüzlü, oldukça kibar tavırları olan ve yaşadıkları küçük kasabada oldukça bahsi geçen çok güzel bir erkekti –ekonomik durumları onlarınki kadar iyi olmayan Min Ailesi'nden geliyordu. Min Yoongi'nin, Jeongguk'un arkadaşının, yıllar önce ölmüş olan amcasıydı.
Ama klişeler her zaman olurdu –Jeon Ailesi'nin alfa oğlu da aynı anda, aynı omegaya aşık olmuştu. Adına şiirler yazacak kadar kibar bir alfaydı Jeonların alfası, yine de omegası için savaşması gerekirse savaşırdı. Geçmişin izlerinden dolayı olsa gerek, Seokjin o zamanlarda bu tarz şeylerin çok daha ciddi ve kapalı olduğunu düşündü, bu yüzden savaş gibi, rekabet gibi ve düello gibi şeyler gerçekti.
Min Ailesi'nin omegası o kadar kibardı ki iki alfayı nasıl reddedeceğini bilmiyordu; kendi ailesinin çıkarları düşüncelerinin arka planında olsa dahi her şeyden önce kalbiyle düşünmek istiyordu. Jeon Ailesi o zamanlar Kim'lerden daha güçlüydü; Seoul'da ondan fazla şubeleri vardı, günler geçtikçe şubelerini genişletmek için bir şirket açmışlar, adlarını başka şehirlere de duyurmaya başlamışlardı.
Min Ailesi'nin tatlı omegası, kalbinde iki alfaya evet diyebilirse derdi ama zihni ona ihanet etmişti. O zamanlarda bu kadar yaygın olmayan bir şeydi bir omeganın iki alfaya sahip olması. Bu yüzden güzel omega ailesinin geleceğini seçmiş; Jeon Ailesine ait olan alfaya evet demişti. Jeongguk'un büyükbabasına.
Seokjin bahsedilen omeganın erkek olduğunu duyduğunda çok şaşırmıştı çünkü katı ve sert büyükbabasının hiçbir zaman bir erkeğe aşık olabileceğini düşünmemişti; Min Ailesi'ne ait omega oldukça güzel olmalıydı... Korselerle incecik duran beli, uzun boyu, sarı saçları ve ince yüzü, dolgun dudakları ve kibar gözleriyle...
