Impossible Omega × TaeKook✔

'〖30〗'

_

Kim Taehyung, ıslandığı için daha da koyulaşmış saçlarıyla ile odasında bulunan banyosundan çıkmış, omuzunda asılı olan havlunun ucuyla hiç acelesi yokmuşçasına yavaşça kurularken kim olduğunu bilmediği kişi, yatağın üzerinde ters bir şekilde duran telefonun titremeye aynı zamanda zil sesinin odaya yayılmasına neden olurken eğilmiş ve ekrana bakmıştı.

Ekranda 'Şirin Alfa Jeongguk' yazısını gördüğünde gözlerini büyütmüş seri bir hareketle boğazını temizlediğinde aramayı yanıtlamış gözleri asla bir yerde sabit kalamazken konuşmaya başlamışlardı.

"Efendim Jeongguk?"

"Taehyung.. selam."

"Selam.. bir şey mi oldu?"

"B-ben aslında öyle dolaşıyordum. Yani hava soğuk dolaşmak istemem tuhaf, e-evet ama ben.. Ah! Üzgünüm bir bahane bulamadım. Seni özledim ve şuanda, evinin önündeyim."

"Sen, nasıl? Siteye nasıl girebildin, güvenlik seni bu saatte almazdı, üstelik evimi nereden biliyorsun?"

"Aslında sitenizin duvarları pekte yüksek değildiler, sıçrama özelliğimi geliştiriyordum. Ayrıca Taehyung, senden hoşlanıyorum unuttun mu? Bu sitedeki hiçbir omega senin güzel kokunu örtemez. Yani, bulması kolay oldu."

"Sen, yanına mı gelmemi mi istiyorsun?"

"Taehyung ben," Karşı hattan bir burun çekme sesi duyduğunda dişlerini sıkmış, ardından ise ağlamaya yakın olan sesi duyulmuştu. "Seni özledim. Sen okula bir gün geliyorsun diğer gün gelmiyorsun, özlüyorum işte."

Küçük bir çocuktan farksız olan isyanı Taehyung'u gülümsetmiş o sırada ne yeni banyodan çıktığını ne de saçlarının ıslak olduğunu umursamıştı, ona aşağı ineceğini söylemiş telefonu kapatıp geri yatağın üzerine fırlatırken aceleci bir tavırla montunu alıp, aynadan kendisine bakıp odasından çıkmıştı.

Evde sadece annesi ileyken ona birkaç dakikalığına dışarıda olacağını söylemiş evden çıkıp yaşadığı apartmanın çıkışına ulaşmış, ağır kapıyı ittirerek araladığında sarı şeritli yolun ortasında sadece bir siyah tişörtle duran Jeongguk'u gördüğünde hızla yanına ilerlemişti.

"Jeongguk." Ona doğru sessizce fısıldadığında bakışları kendisine dönmüş, yanına adımladığında aralarında bir adımlık mesafe kalmış, karşısındaki adam yüzünün her bir ayrıntısını incelerken sakin kalmakta oldukça zorlanmıştı.

"Üzgünüm, rahatsız ettim."

Taehyung ise hızla başını iki yana sallamıştı. "Hayır, sorun değil." Bir süre daha karşıya karşıya durmuşlar ve birbirlerine bakmışlardı. Taehyung ise bir süre fark ettiği farkındalık ile bakışlarını Jeongguk'un üstünde gezdirmişti.

"Koşudan mı geliyordun?"

"Evet! Ben, saatleri biraz karıştırmış olabilirim. Öğretmenimiz hafta sonları saat on iki gibi koşu yapın demişti. Ben akşam olan on iki sanmıştım, a-ama değilmiş, öğlen olan on ikiymiş." Taehyung genişçe gülümsemek üzere iken dudaklarını birbirine bastırdığında Jeongguk bakışlarını kaçırmış, o da alt dudağını ısırmıştı.

"Bu arada ben, senin için öğretmenle konuştum. Üzgünüm, videoyu da seni kanıtlamak amacıyla ona göstermem gerekti. Pazartesi günü yanına uğrayacakmışsın ve.. daha önce gelmediğin ve böyle güzel bir sesi ondan sakladığın için sana çok kızacakmış." Jeongguk duydukları ile ilk başta şaşkınca ona bakmış sonrada küçük bir kahkaha bırakıvermiş soğuk havaya.

"Ben uğrarım. Ayrıca, teşekkür ederim Taehyung."

"Ne demek, okul için bir iyilikte yaptım sayılır. Bu sene yarışmayı biz kazanacağız, eminim." Jeongguk, Taehyung'un kendisini dolaylı yollardan övmesine karşı bir kez daha utangaç bir gülümseme yüzüne yerleştiriverdiğinde, Taehyung ona yaklaşmış, bu yakınlık Jeongguk'un bakışlarını yerden ayırıp kendisine dikmesine neden olmuştu.

Jeongguk buraya geldiğinden beri aralarındaki mesafeyi korudukları için sevinirken biranda kendisine yaklaşan beden ile ne yapacağını şaşırmış, daha sonra saçlarına yakalaşan ve hoşlandığı kişiye ait olan burnu gördüğünde gözlerini telaşla açmıştı.

"T-taehyung ben, koşudan geldim, terliyim biraz şe-şey.." Titrek sesiyle konuşmaya çalıştığında hızlı hızlı atan kalbiyle, Taehyung'un omzuna tutunmuş ancak istesede ona engel olamamış hemen sonrasında saçlarının üzerine yerleşen burunla gözlerini sıkıca kapatmıştı. Hemen sonrasında ondan duyduğu cümle ile omuzlarında duran elleri titremişti.

"Tek ihtiyacım olan buymuş oysa."

Jeongguk düşünceleri ve endişesini bir kenara bırakıp Taehyung'un elini koyduğu omzundaki tutuşunu biraz sıkılaştırmış, gözlerini birkaç kez kırpıştırdığında dudaklarından derin bir nefes vermiş, kabaran göğsü ile birlikte vücudunu dikleştirmişti aynı zamanda feromonlarını çoktan salgılamaya başlamıştı.

O sırada saçlarından boynuna doğru inen burna sahip olan Taehyung'tan ufak bir hırlama duymuş, vücutları birbirine biraz daha yaklaştığında Taehyung'ta feramon salgılamaya başlamış, kokuları birbirine karışırken Taehyung, o çok beğendiği saçlarını kavramıştı Jeongguk'un.

Kafaları birbirlerine bakmak amacıyla uzaklaşmış olsa da vücutları hala bir o kadar yakın ve bir o kadar iç içe geçmişti ruhları. Birbirlerini her türlü hissederlerken Taehyung, Jeongguk'un renk değiştirmiş gözlerine bakmştı bir süre.

Fakat ikisinden biri dayanaksızdı.

Öyle ki bu kişi, daha fazla dayanamayıp diğer kişiyle dudaklarını birleştirmişti.

_

Kim öptü sizce hı :D