13

3.9K 342 52
                                    


Size ufak bir sorum var. Avengers/Bucky Barnes kitabı yazsam okur musunuz? Aklımda güzel bir fikir var ve yazabileceğimi düşünüyorum. Paragraf içi yorum yapmayı unutmayın💘


 Paragraf içi yorum yapmayı unutmayın💘

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

1998, 4 / Stark's House

Tony, saatler boyunca şirkette durmuştu. Eliza da yanında durmuştu bu yüzden küçük kızı tüm gün sıkılmaktan yorulmuş ve açıkçası Aslan Kral'ı izledikten sonra uslu bir çocuk olup gününü Happy ve Pepper ile geçirmeye çalışmıştı. Happy ile Happy'nin istemediği oyunlar oynamışlardı. Açıkçası Eliza'nın Happy'nin sırtında gezdirip adama işkence çektirdiği dakikaları unutamıyordu. Kendisi ve kızı için eğlenceli dakikalardı. Happy için aynı şeyler söylenemezdi. Ufak bir ağrı ile baş etmek zorunda kalacaktı.

Eliza, Pepper ile daha az oynamıştı ve tabi tüm bu oyun zamanı bitmek üzereyken Tony bir toplantıya katılmak zorunda kalmıştı. O sırada Happy ona bir Disney filmi açmış olmalıydı çünkü kendi kızı, Tony ofise girdiğinde aynı gün ikinci kez Aslan Kral izlerken uyuyakalmıştı. Oldukça tatlı görünüyordu. Koltuğa bir şekilde kıvrılmıştı.

Tony, daha fazla orada durursa kızının rahatsız olup çok iyi uyuyamacağını bildiğinden şirketten erken çıktı. Sonuçta kendi şirketiydi. Şimdi ise küçük kızı kucağında uyurken arabadan iniyordu. Eliza her zaman uykucu bir çocuk olmuştu ve arabada her ne kadar araba sallanmış olsa bile asal uyanmamıştı. Uyanmamasının sebeplerinden biri Tony'nin kucağında uyuması da olabilirdi. Çok sık yaptıkları bir şey değildi bu kucakta uyuma olayı. Tony biraz araştırmış ve çocuklar kucakta uyumaya alıştığında başka yerde yatmadığını öğrenmişti. Pekala Eğer Eliza kucağı hariç başka bir yerde uyumasaydı Tony ne yapardı bilmiyordu.

Happy önden yürüyerek evin kapısını açtığında Tony kızını kucağında sıkıca tutarak eve girdi. Eliza kucağında mışıl mışıl uyuyordu ve Tony onun sadece birkaç saat daha uyuyup sonra uyanacağına emindi. Umduğu tek şey saat sekizden önce uyanmasıydı. Böylece yemeğini yiyebilecek ve kendisi onunla çok fazla uğraşıp kızını yoracaktı. Yorulması ise onun gece derin bir uyku çekmesi demekti.

Tony içeri girdiğinde Happy içeri girmemişti. Tony ilerlerken bir şeyler ile ilgilenen, beyaz koltukta oturmuş kadını görebiliyordu. Tony, toplantıya girmeden önce Pepper'a orada ihtiyacı olmadığının düşünmüş ve dışarıda yapılması gereken birkaç iş için onu erken yolamıştı. Pepper büyük ihtimalle önce kuru temizlemeden kıyafetlerini almış hemen ardından ise Tony'nin bitmiş kahve stoğu için biraz kahve almıştı. Ve tabi geriye kalan gereksiz birkaç iş. Önemsizlerdi.

Pepper koltukta dönüp kafasını kendisinin olduğu tarafa çevirdi. Hızlıca ayağı kalkıp kendisine ilerlerken oldukça profesyonel bir tavır takınmıştı. Her zaman olduğu gibi..

Düz yüz ifadesi bozulmadan Tony ve kucağında uyuyan Eliza'ya baktı. Eliza'yı uyandırmamak için olabildiğince alçak bir tonda konuştu. "Eliza'yı yatağına yatırmamı ister misin?" Tony kadının yüzüne bakıp kafasını iki yana salladı. Bazen Eliza'yı yatıran kişi Pepper olurdu. Böylece Tony'nin üstünü değiştirebilmesi, bir şeyler atıştırabilmesi veya atölyede çalışabilmesi için daha fazla zamanı olurdu. "Gerek yok. Bu sefer sanırım ben yatırabilirim." Tony, aynı Pepper gibi kısık bi ses tonu ile konuştu.

Kafasını çevirdiğinde masada gördüğü kutu pizza ile sırıttı. Eliza'nın aksine pek bir şey yememişti. "Aşağı götürebilir misin?" diyerek pizzayı işaret etti. Pepper kafasını sallayıp arkasını döndü, masaya ilerlerken Tony merdivenlere ilerlemişti. Eliza'yı yatırıp Atölyede çalışmayı düşünüyordu. Merdivenleri çıkmayı bitirdiğinde Pepper'ın aşağı indiğini duyabiliyordu. Birkaç adımda Eliza'nın açık mavi ve lila rengi bulunduran odasına girdi. Eliza odasında saatlerce kalmayı seven bir kızdı. Tabi buna sebep olan şey oyuncakları ve boyaladıydı. Yatağa doğru eğilip Eliza'yı sarsmamaya çok dikkat ederek kızını yatağına yatırdı. Eliza, yatağına yattığı gibi yana doğru döndüğünde Tony sırıttı. Yan yatmayı seviyordu. Battaniyeyi üzerine örtüp çıkacakken gözüne çarpan birkaç şey ile olduğu yerde durdu.

Yere dağılmış pastel boyalar.

Çok büyük ihtimalle yine duvarlara bir şeyler çizmişti. Pastel boyaları eline alıp oynama masasının üzerine koyup birkaç saniye gözlerini Eliza'nın duvarlarının alt kısımlarında gezdirdi. Küçük, çirkin sayılabilecek birkaç kalp gördüğünde duraksadı. Hemen yanında büyük bir kalp vardı ve içinde iki tane çöp adam. Tony'i ve kendisini mi çizmişti?

Pekala bunun çok şaşırabilecek bir şey olmadığını biliyordu, sonuçta Eliza'nın babasıydı, fakat hiç böyle bir şey yapabileceğini düşünmemişti. Biraz uzağa çizdiği karmaşaya baktı. Eliza'nın duvarlarını eski rengine boyamayı hiç istemiyordu. Eliza, kesinlikle çizdiği şeylerle gurur duyuyordu. Bazen kendisini atölyeden çıkartıp zorla duvarlara çizdiği şekilleri gösterdiği bile oluyordu. Tony, kızında ufak bir beklenti oluştuğunu anlayabilmişti. Dört yaşındaydı fakat kendisini öne çıkartmak istiyordu. Büyük ihtimalle yaptığı bazı şeyleri doğrulatmak istiyor, bu yüzden evin içine çizdiği bazı şeyleri gösteriyordu. Tony ona kızarsa yapmayacağını biliyordu ama kendi kızına kızmanın ne kadar doğru olduğunu bilmiyordu.

Sanırım Eliza.. kendi küçüklüğüydü. Tony'nin Howard'a gösterdiği kendini doğrulatma çabası sanırım Eliza'da da vardı. Bunun onda nasıl ortaya çıktığını bile bilmiyordu. Tony ailesini kaybettiği zaman hariç tek bir sefer bile Eliza'yı görmezden gelmemişti. Aksine onunla her zaman çok fazla ilgilenmişti. Açıkçası onunla ne yaparsa yapsın gurur duyuyordu. Evin duvarlarını binlerce kez boyasa bile..

Duvarların üstünü kapatmak için boyamayacaktı.

Sonunda odadan çıkıp aşağı inerken Pepper'ın çantası elinde onu beklediğini görmüştü. "Eliza için bir şeyler hazırlamamı ister misin?" Tony kafasını iki yana salladı. Bunu kendisi yapabilirdi. Kadının yüzüne baktığında rahatsız göründüğünü anlamıştı. Büyük ihtimalle dün Eliza olmasına rağmen yaptığı ufak kaçamak hakkındaydı. Belki biraz haklı olabilirdi. Eliza'nın yanında haraketlerine çok fazla dikkat etmesi gerekiyordu. "Sabah.." diyerek konuşmaya başladığında Tony kafasını salladı. Eliza'nın etkilenmesini o da istemiyordu. "Kıskanıyor musunuz, Bayan Potts?" Tony hızlıca konuşarak Pepper'ın lafını kesti ve gülümseyerek Pepper'ı izledi. Kadın gözlerini devirip yanından geçip giderken Tony kıkırdadı.

"Dikkat edeceğim." Pepper olduğu yerde durup Tony'e döndü. Birkaç saniye gözlerine bakarken ise onun ciddi olup olmadığını çözmeye çalışıyormuş gibi gözüküyordu.. "Sabaha kadar beni izleyecek misiniz, Bayan Potts? Benden etkilendiğinizin farkındayım fakat.." Tony, kadın arkasını dönüp giderken konuşmasını kesti. Pepper Potts kesinlikle uğraşılması en zevkli insanlardan birisiydi. Kapıyı açıp çıktığında Tony arkasını dönüp merdivenlerden aşağı indi.

Biraz çalışmaya kimse hayır demezdi. Değil mi?

-bihter

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkWhere stories live. Discover now