Benimle Yan (KarYar)

Beni Affet

Ferdi, Yaren'in hastane odasının kapısını aralayıp ses çıkarmamaya çalışarak içeriyi kolaçan etti. Yaren hala uyanmamıştı. Karlos da kanepede uyuyordu. Verdikleri uyku ilacı etkisini göstermişti. Yaren vurulalı ki gün olmuştu.  Karlos o geceden beri perişan haldeydi. Yüzü bembeyazdı, gözleriyse ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. O sırada omzundaki eli hisseden Ferdi, ''Karlos hala uyuyor abi'' diyerek Kandemir'e döndü.

Kandemir: Yaren?

Ferdi: O da...

İkisinin de endişesi seslerine yansımıştı. Doktorların verdiği saati atlamazsa kaybedeceklerdi Yaren'i. Yani 5 saat içinde uyanmazsa eğer bir daha uyanamayabilirdi Yaren. Çok az tanısalar da onu derin bir üzüntü içindeydiler. Yaren'i Firuz'un vurdurtmuş olmasından dolayı vicdan azabı çeken tek kişi Karlos değildi. Bunun suçluluğunu bütün ekip en derinden hissediyordu.

Yaren'in vurulduğu gece

Kandemir'in telefonu çalar, arayan Firuzdur.

Firuz: Senin oğlun olacak o çakal işleri bi kıza aşık olduğu için mahvetmiş, hiç söylemiyorsunuz. Beklemezdim sizden böyle hatalar ne yalan söyleyeyim büyük sürpiz oldu bana. Eee ben de size bir sürpriz yapayım dedim

Kandemir:  Ne alakası var Firuz, Karlos sadece biraz zor bir gün geçiriyordu o kadar.  Nerden öğrendin ayrıca sen Karlos'un bi kıza aşık olduğunu, Karlos yanında mı?

Firuz: Yok. Hastanededir muhtemelen.

Kandemir'in rengi bembeyaz olur. Ferdi ve Bahadır da meraklanmaya başlamışlardır. Firuz'u duymak için telefona iyice yaklaşırlar.

Kandemir: Karlos'a bir şey mi yaptın?

Ferdi: Ne!

Firuz: Karlos'aydı aslında sürprizim ama yanında kız arkadaşını görünce işleri mahvetmesinin nedeni anlaşıldı ben de bir taşla iki kuş vurma şansımı tepmedim. Ya kız arkadaşına ya da işine ver kendini diye seçim yaptırsam mı dedim ama sonra seçimi kendim yaptım.(güler) İşini seçtim.

Firuz telefonu kapatır.

Ferdi: Abi noluyor Karlos'a bir şey mi oldu?

Ferdi yumruğunu sıkmıştı.

Kandemir: Firuz sanırım Yaren'i öldürdü.

O sırada Kandemir'in telefonu çaldı. Karlos'un ağlamaktan ne dediği pek anlaşılmasa da Yaren'in ameliyatta olduğunu öğrenip, soluğu hastanede aldılar.

Silah sesinin  sokakta yankılandığı andan beri Yaren'in gözleri açıktı ama olan bitene pek anlam verebilmiş gibi değildi. Sadece canı çok yanıyordu. Sonunda caddeye çıkıp yardım istediklerinde Yaren yavaş yavaş uykuya teslim oldu. Son gördüğü şey Karlos'un onu kollarında taşıdığıydı...

Yaren uyurken koca 2 gün geçmişti. 

Ameliyattan çıktıktan sonraki 48 saat içinde uyanmazsa, bir daha uyanamama ihtimali çok yüksekti. Karlos, iki gün boyunca dirense de Yaren'in uyanması için kalan son birkaç saate dayanacak gücü kendinde bulamamış, Ferdi'nin verdiği ilaçları kabul etmişti. Gözlerini açtığında Yaren'in hala uyuduğunu görüp yıkıldı. Artık umudu kalmamıştı. Yaren'e veda etmeye hazırlamalıydı kendini. Kalkıp, Yaren'in yatağının kenarına oturup elini tuttu. Onunla beraber henüz yapamadağı onca şey vardı ki. Birlikte hiç kahvaltı etmemişti mesela, hiç sinemaya gitmemişlerdi, hiç beraber uyumamış, doğru düzgün ilk kavgalarını bile etmemişlerdi. Sevgili olduklarından bile emin değildi ki. Onu bir kere zorla öpmüştü, eh birbirlerini sevdikleri her hallerinden belliydi ama adam gibi karşısına çıkıp ''Seni seviyorum'' bile diyememişti henüz. Hani diyor ya şiirlerde,şarkılarda ''Kaybetmek için çok erken, sevmek için de çok geç, beni affet...' işte tam da ikisini anlatıyordu bu şiir. Daha hiçbir şey yaşamamıştı onlar, çok erken değil miydi? Aynı zamanda da çok geçti artık. Ellerinden kayıp gidiyordu Yaren. Her şeyin tezgahı mahvetmesi yüzünden olduğu gerçeğiyle nasıl yüzleşecekti. Firuz göz göre göre vurdurmuşken Yaren'i nasıl kader deyip geçecekti?