35. Bölüm

51 5 1
                                    

Sabah uyandığında üzerini değişip kahvaltı hazırlamak için mutfağa indi . İlk işi olarak  rutin hale gelen kahve makinesini çalıştırdı ve bahçeye açılan kapıyı açıp dışarı çıkıp temiz havayı soluduktan sonra çiçekleri sulayıp tekrar içeri geçti .

Steave gideli daha bir gün olmasına rağmen onu özlemişti .  Kısa zamanda ona çok bağlanmış , o olmayınca bir yanı eksik hissediyordu .Linda da dün gece evde olmadığı için aramış olsa da onunla konuşamamıştı .

Kendine kahve koyup kahvaltı hazırlamaya başlayınca o kadar kaptırmıştı ki kendini , mutfağa gelen Linda 'yı fark etmedi bile . Onun neşe ile 'günaydın 'demesi ile başını kaldırıp gülümseyerek ;

"Günaydın canım " dedi .

Linda Liz'in alnında ki yara bandını görünce hemen yanına gelip ne olduğunu sordu . Liz ona kahve koyup fincanı uzatırken yanındaki tabureye oturup kahvesinden bir yudum aldı .

"Hadi ama ne oldu alnına ,kahve içmeyi bırak ta anlat ."

Liz ona dün gece olanları anlattı .

"Bu kız delirdi mi ? Ne sanıyor kendini sürtük " dedi öfkeyle .

Linda' ya bu yaşananları Steve 'e anlatmamasını tembihledikten sonra birlikte  kahvaltı masalarını hazırlayıp kahvaltı yaptılar .

Öğle saatlerinde Steve aradı . Liz onun sesini duyunca içi mutlulukla doldu . Steve onu çok özlediğini , işinin bir an önce bitip yanına gelmek için sabırsızlandığını söyledi . Akşam verecekleri konserden dolayı provaya gitmesi gerektiği için fazla konuşamadılar . Steve onlara bir akşam önceki konser görüntülerini gönderince keyifle izlediler .

Linda resepsiyona geçince Liz 'de geçen gün Nantucket Book Works 'ten aldığı Debbie Maccomber 'ın Mucizeler Dükkanı adlı kitabını alıp hamağa uzanıp okumaya başladı .

Bu kitabı duymuştu ama okuma fırsatı olmamıştı . Kitaptaki Lydia Goetz 'in kanserle mücadelesini okurken ,onun dibe vurup sonradan yeniden hayata tutunması onu çok etkiledi . Kitap o kadar  akıcı bir dille yazılmıştı ki bir iki saatte bitirdi . 

Kitaptaki karakterlerin sıkıntıları ile başa çıkmak için örgü örmeleri ona da yol gösterici oldu bir nevi . Onların dostlukları , aşkları , farklı insanların hayatlarını okumak onu kendi dertlerinden uzaklaştırıyordu . Bütün karakterler o küçük dükkanda dertlerinden uzaklaşıp kendi  mucizelerini buluyordu .

Ve Liz o an " Benim mucize dükkanım burası " dedi etrafına bakınarak . Sonra kalkıp ona her zaman iyi gelen şeyi yapmak için odasına çıktı . Son zamanlarda bunu yapmamıştı .

Eline kalemini alıp yazmaya başladı . Onun için yazmak terapi gibi olsa da o daha çok kitap yazmak istiyordu . Şu an  bulunduğu yerden gördüğü manzaraya bakarak neler yazmaz dı ki . Batmakta olan güneş ,kızılımsı ufuk ,yat limanı ,deniz ,huzur.

Ve Liz mucizesi olan bu yerde kendi mucizesini yazmak için kalemini akıttı kağıda .

O akşam yemeğe inmedi . Bir ara  kapısı çalınınca gelene bakmak için balkon kapısından içeri doğru baktı . Yaşlı Steve 'i elinde tepsi ile görünce hemen ayaklandı.

"Steve amca niye zahmet ettin " dedi .

"Bir saattir sana bakıyorum bahçeden ne yapıyorsun ? Yemeğe neden inmedin ?"

"Aç değilim . Yazmaya da başlayınca bırakamadım ."

"Yazmak ?"

"Şey , ben roman yazmaya başladım . Benim romanın , benim mucizem . "

YENI BAŞLANGIÇLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin