31. Bölüm

58 6 1
                                    

Liz 'in onlara telefonunu gösterip 'düğmeye basma vakti ' deyince hepsi öylece ona baktı . Bir kaç saniye sonra ilk konuşan Linda oldu.

"Peki ! Kafanda nasıl bir plan var ? "

"Şöyle ki ; önce telefonu açıyorum . Artık kapalı durmasının bir anlamı yok . Nasılsa savaş başladı  ve "

"Bir dakika "diyerek onun konuşmasını böldü Steave .
"Bu doğru bir hamle değil . Telefonun büyük ihtimalle takiptedir . Onu açınca seni hemen bulurlar  ve tutuklanabilirsin .
Bu çok riskli ,bunu yapmana izin vermem." dedi sinirle .

Liz biraz düşünür gibi yapıp ,sonra da Steave 'e merak ettiği soruyu sordu .

"Peki tamam . O zaman şöyle yapıyoruz " deyip masanın üzerine doğru eğilip Steve'e biraz daha yakın durarak gözlerine baktı .

"Emre'nin arkadaşı mısın ? Ne zamandan beri onu tanıyorsun ?"

Steve nefesini bırakarak soruya cevap verdi .
"Onu tanımıyorum ."
Liz tek kaşını kaldırıp  ' inanmıyorum ' der gibi baktı .

"Yani geçen İstanbul'a gittiğimde tanışana kadar tanımıyordum . Çok uzun zaman önce görmüştüm ,uzaktan . Hakkında bildiklerimin hepsini Jonathan' dan öğrendim ".

"Jonathan mı?"

Steave önce başı ile onayladı .
"Evet . Senin arkadaşın olan ve  aynı zamanda Laura'nın eşi olan Jon."

"Nasıl ? Nerden tanıyorsun ?"

Steave buruk bir gülümseme ile ,
"Okul yıllarından . Ama konumuz bu değil."

Steave okul yılları deyince , Liz başını ellerinin arasına alıp öne eğerek düşünmeye başladı . İşaret parmağını da hafifçe başına vuruyor ,sanki hatırla der gibi .' Eğer Jon 'la tanışıyorlarsa ben niye Steave 'i tanımıyorum ' dedi kendi kendine . Tanımıyordu ama kesinlikle bir yerde gördüğünden emindi . Hafızasını zorlasa da hatırlayamadı . Sonra ellerini çekip başını sağa sola sallayarak kendini toparlamaya çalıştı . Kafası iyice karıştı .

"Bana şunu baştan anlat yani Jon burda  olduğumu biliyormu ? Yada sana bunları neden anlattı .  Kafam karıştı benim ."

"Hayır burda olduğunu bilmiyor ." Deyip  Jon 'la olan arkadaşlığını anlatmaya başladı .

Steave  Jon'la üniversitede aynı bölümde okuduklarını ,ama bir müzik grubuna üye olduğu için  genelde gruptaki arkadaşları ile takıldığını ,fakat Jon'la olan dostluklarının hep devam ettiğini söyledi . Hatta Laura ile Nantucket'e geldiklerini de .

" Bizim grubla Manhattan' da bir barda konser verdikten sonra onu aradım . Bana İstanbul'da olduğunu söyleyince orda buluşmaya karar verdik . Çünkü İstanbul'da da bir barda çıkacaktık . Biz sahnede iken yanında biri ile geldi . Sahne sonrası yanlarına gittiğimde bizi tanıştırdı .

"Arkadaşımın canı sıkkın biraz ,kafası dağılsın diye onu da getirdim dedi . "

Liz ve diğerleri pür dikkat Steve'i dinliyordu.

"Neler olduğunu sorduğumda ; şirketin mali müdürü olan kadının  onu dolandırdığını , ondan habersiz kara para akladığını , deniz aşırı ülkelerde hesapları olduğunu , vergi kaçırdığını falan anlattı ."

Liz daha fazla tutamadı kendini.
"Asağılık herif  " deyip Steve'e devam etmesini söyledi .

"Kadının kim olduğunu sorduğumda Jon senin adını söyledi . Emre de 'benim sevgilim ' dedi . Seni bulması gerektiğini , yoksa hapse gireceğini söyledi bir de seni bulmak için herşeyi yapacakmış . Bende hemen sizi aradım evrakları dediğin yerden alıp savcıya teslim ettim . Bunun için kuzenimin eşine minnettarım . Kendisi avukat ve dediğine göre bu deliller yeterli  olurmuş . Ama , eğer 'itiraf etmem için baskı uyguladı ' derse işler değişebilirmiş .Kaldı ki o kız , Zeynep .Onu şahit tutmuş . Hemde senin en yakın arkadaşın olarak . "

YENI BAŞLANGIÇLARWhere stories live. Discover now