ep 3: difficult decisions and awareness

557 78 22
                                    

minho'nun gereken cesareti toplaması, neredeyse bir buçuk ayını almıştı. yapamayacak olduğundan değil, içten içe yapmak istemediğinden her seferinde ertelemişti bu verilmesi zor kararı ancak artık daha fazla uzatamayacağının farkındaydı. bir yanı hâlâ chan'ın belki de sözünü tutmuş olduğuna inanmak istese de bunun doğru olmadığını biliyordu, her ne kadar büyük olan iki ay boyunca duygularını biraz olsun incitecek her türlü davranıştan kaçınmış olsa da bunun arkadaşlıklarının zedelenmemesi için yapılan şeyler olduğunu düşünüyordu.

haftalardır kaçtığı kararı bir anda vermesine sebep olan şey ise, yaklaşık bir saat önce changbin'in kendisine söyledikleriydi. chan'ın fakülte binasının önünde, gergince sarışının dersinin bitmesini beklerken konuşmaları zihninde dönüp duruyordu istemsizce.

"bugün," ağzındaki lokmayı yutmak için cümlesine kısa bir ara verdi küçük olan, gözlerini kocaman açmıştı. "üst sınıflardan bir kız chan'a randevu teklif etti."

minho neredeyse içtiği gazozda boğuluyordu, öksürürken şişeyi bırakıp masanın üzerinden changbin'e doğru eğildi. duyguları karma karışık olmuştu. sinirlenmeli miydi, üzülmeli miydi yoksa endişelenmeli miydi bilemiyordu, hoş, kıskanmaya ya da sinirlenmeye hakkı olup olmadığından da emin değildi.

"kim etti? ne dedi ki?"

changbin, arkadaşının sıradışı merağını tek kaşını kaldırıp sorgularcasına incelese de üzerinde durmamıştı, anlatacağı olayın heyecanı ağır basıyordu. chan pek ilişki insanı değildi ve bunu kolaylıkla anlayabilirdiniz, bu sebepten ondan hoşlananlar genellikle reddedileceklerini bildiklerinden açılmamayı tercih ediyorlardı. bu öğle arasında, arkadaşının yanında kim hinae'yi görmek changbin için de şaşırtıcı olmuştu.

"hinae, şu bayan lee'nin gözdesi olan kız." changbin düşünceli bir tavırla elini çenesine yasladı. "millet chan'a açılmaya bile çekiniyor, bu direkt randevu teklif etti. garip."

"chan ne dedi peki?" sesinin titremesine engel olamamıştı minho, cümlesi biter bitmez alt dudağını çiğnedi gergin bir ifadeyle. Tam anlamıyla bir ilişki sayılmasa da, kendisiyle birlikteyken kızın teklifini kabul etmeyeceğini biliyordu elbette ama yine de rahatsız hissetmekten alamamıştı kendini. tahmin ettiği cevabı changbin'den aldığında çoktan boşalmış olan gazoz şişesinin içindeki pipeti kemirmeye koyularak arkasına yaslandı.

fall on meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin