14. Bölüm: Kalbe Çarpan Rüzgarlar(HD-SN)

Comenzar desde el principio
                                    

Sonra düşündü ve dürüst oldu "Gerçi seninki de hiç bir şey beğenmiyor anam. Yok aşk bu yok aşk şu... Ama dene yine de" onun bile pes ettiği yerde dile getiremediklerini söyledim.

"Gerek yok Handan. Onun yazdıklarımın gerçek olup olmadığı ikilemine girdiğini düşünmek bile soğutuyor beni açılmaktan." dudaklarımı ıslatıp devam ettim "Kalsın, ben böyle mutluyum"

"Sen bilirsin" deyip telefonuna bakındı. Ben de bizi sakince dinleyen Özüm'ün sessizce konuşmasını dinledim. "Vizeler açıklanmış"

Bu konu hakkında hepimiz susmuştuk. Son yaşananlar hepimizi germişti ve vizelerle ilgilenmemiştik. Daha önceden tuttuğumuz notlar ve gece yarısı yaptığımız tekrarlar ile girmiştik tüm sınavlara.

Çünkü Özüm bizim için daha önemliydi. Onun o halini görmek hepimizi üzmüştü. Onun toparlanması için elimizden geleni yapmak önceliğimizdi.

Hem daha finaller vardı. Hala düzeltme imkanımız vardı kötü notlarımızı.

"Benimle ilgilenirken hiç çalı-"  sinirlenip lafını kestim derhal,

"Özüm bu konu hakkında bir kelime duymak istemiyoruz" dedim hızlıca. "Zaten çalışacağımız kadar çalışmıştık önceden." Gözlerime bakan Handan beni destekledi,

"Tabi kızım, ben zaten çalışmıyordum takma kafana." Ortamı yumuşatırken devam etti,

"Hem birbirimize destek olmayacaksak ne güne arkadaşız diyoruz kendimize?"

"İyi ki varsınız"

"Ay en sevdiğim, sarılmalı sahneler."

Özüm kırık bir tebessümle battaniyesinin altından çıktı. "Bari noodle yiyelim?"

O mutfağa girip su ısıtırken bende telefondan notlarıma baktım.

Gerçekten kötüydü. İlk girdiğim sınavlardan geçmiştim lakin sonradan girdiğim sınavda notlarımı düşürmüştüm. Bazılarından kıl payı geçmiştim.

Yine de sadece iki tanesinden kalmıştım ve bunlar düzeltilebilirdi. Hepsi düzeltilirdi. Daha finaller vardı.

Dediğimiz gibi, önemli olan Özüm'dü.

Ben radyoyu açıp yayının başlamasını beklerken bir yandan da bardakları ve içecekleri getirmiş salonda sofranın kurulmasına yardım etmiştik.

Nihayetinde yemeğe başlamıştık ve sadece bir eksik vardı.

Yayını Mete açmış konuşmaya başlamıştı bile. Ama benim 'KAAN'IM' hala yoktu.

Hüzünle yemeğimi yerken yayına dahil olan isimle sevindim. Gelmişti canımın en içi...

"Biz de bu günün konusunu konuşuyorduk. Sen iyi misin Kaan?" dedi Mete.

Bir dakika neyin vardı? "Hasta mı acaba?" dedim korku ile. Handan alttan alttan bakarken açıkladı sesine hayran olduğum adam,

"İyiyim. Eee, konumuz ne?" Kaşığımı kâseye bırakıp tedirginlikle kızlara sordum "Sesi titriyor, iyi değil galiba?" Bunu söylerken korku ile dizlerimi aşağı yukarı hızlıca sallamaya başladım.

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora