9. Bölüm: Karahindiba Mezarlığı (O)

En başından başla
                                    

Bunun üzerine yaramaz çocuk heyecanlanıp "Tabi anne!" diye bağırınca annesi bir hemşire edasıyla "şşşşt" diye onu sessizleştirince devam etti.

"Bak oğlum, bu tohumlar sen onu üflediğinde farklı yerlere dağılır ve yeni yerinde büyür ve seni bekler. Sen onları her üzüldüğünde görüp bir daha üfleye bil diye. Şimdi buna üfleyelim. Bakalım karahindibalarımız ne zaman ve nerede çıkacak? Unutma, bunlar bizim karahindibalarımız."

"Peki anne" dedi ve anne oğul karahindibayı üfleyip ardından da üzgün bir anılarında bu tohumların kendilerine şifa olarak geri dönmesini beklemeye koyuldular. Gelecekte araya girecek ayrılıklardan habersiz bir şekilde.

Tohumlar etrafa saçıldıktan sonra bir kaç dakika sonra olacaklardan habersiz olan çocuk hoşuna giden bir kaç çiçeği toplayıp bir buket haline getirdi ve annesine teslim etti.

Her şeyin çok güzel gittiği o sırada elinde silahla o adam geldi.

Bu güzel masalı sonlandırmaya...

Rüyama giren bu kötü anının devamını düşünmek istemedim. Kan çanağına dönmüş gözlerimi yere sabitlediği halıdan kaldırıp aydınlanmış havaya baktım pencereden.

Ayağa kalkıp masada ki telefonumu cebime koyup ve biraz hava almak için dışarı çıktım.

Stresin verdiği hal ile sebepsizce hızlı bir şekilde yürümeye başladım. Denizde benim gibi asice rüzgarla dalgalanırken yakında ki bir kırtasiyeye girdim.

Kumru'nun yanına gidecektim. Uzun zamandır planladığım bazı şeyler vardı ve onu görmeye eli boş gitmek de istemiyordu. Geçen sefer aldığım boyama kitabını çok beğenen minik tüm sayfaları bitirmişti. Bu yüzden ona yeni bir boyama kitabı almak istiyordum.

Geçen sefer içinde rastgele resimlerle dolu olan bir boyama kitabı almıştım. Bu sefer daha farklı bir şey almak istiyordum.

Elime gelen bir kaç boyama kitabını inceledim. Hayvan temalı boyama kitapları, karışık bir temaya sahip boyama kitapları, yiyecek resimleri olan boyama kitapları, tek boynuzlu midillilerin olduğu boyama kitapları ve çiçekli boyama kitapları...

Elime gelen son boyama kitabını incelerken sinir ile kitaba baktım. Ben rüyamdan kurtulmak isterken elime gelen çiçekli boyama kitabına baktım ve onu bir köşeye atıp tek boynuzlu midillilerin olduğu boyama kitabını da aldıktan sonra bulunduğu reyondan uzaklaştım.

Alabileceğim başka bir şey var mı diye bakınırken sabahın erken saatleri olmasından dolayı dükkanına gelen yeni malzemeleri yerleştiren dükkan sahibine baktım.

Dergileri yerleştiriyordu.

Geçen haftayı anımsadım. Şiddetli yağmur dolayısıyla girdiğim bu kırtasiyeden hem şemsiye hem boyama kitabı almış aynı zamanda yeni bir dergiyi alıp okuma fırsatı bulmuştum.

Şimdi aynı derginin yeni sayısı yayımlanmıştı.

Dergilerden birisini alıp kapağını inceledim. Kapakta bu bölümde yazmış olan bazı yazarların adı geçiyordu. Hale Toprak, Ekin Kaya, Allium Kızı...

√61+2x≠-4y [MAZRUB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin