Merhaba canlarım. Bu bölümü güzel yorumlarıyla beni motive eden whichorideya mihraunalkaya18 kemikle volkanimyapmaz isimli kullanıcılara ithaf ediyorum.
Azer kaşlarını çatmış, karanlık bir geceyi anımsatan siyah hareleriyle gözlerimi arşınlıyordu. Üzerinde gözleri gibi siyah bir smokin vardı, smokinin altına yine her zamanki gibi siyah bir ayakkabı giymişti. Büyük bir özenle yana yatırılmış saçları ayrı bir hava katmıştı karizmasına .
Erkeksi vücut hatları yakışıklılığına yakışıklılık katıyor tepeden tırnağa muazzam görünüyordu. Bu kadar yakışıklı olması tanrının bana yaptığı en büyük haksızlıktı. Beynime sinyaller gönderen mantığımı dinleyerek üzerinde olan bakışlarımı harelerine çıkardım.
Neden beni uyandırdığını merak ettiğimi belli etmek istercesine baktım harelerine. İçime düşen merakı farketmiş olacak ki konuşmaya başladı.
" Bu akşam bir arkadaşım evinde parti düzenliyor. Seni evde yalnız bırakamam , benimle partiye gelmeni istiyorum."
Sözünü ettiği parti, Azadın mekandayken bahsettiği, Burağın partisi olmalıydı. Ailemi kaybettiğimde kendime göre küçük bir yaşta olduğumdan, kayıplarım beni derinden yaralayarak ruhuma derin izler bırakmıştı.
Onları kaybettiğim o acı kokan geceden sonra, kendimi toplumdan soyutlayarak, acıma gömülmüş, acımla baş başa kalmıştım. Çünkü sorumluluğu büyüklerinin yokluğuyla kendi omuzlarına kalan bir kızdım. Kendi sorumluluğumu üstlenmiş, kendime yetebilmek için büyük çaba sarfetmiştim.
Hayata tırnaklarımı geçirerek yaşammücadelesi vermiştim. Kendime karnımı doyuracak , abimden bir sürede olsa uzakta kalmamı sağlayacak ve beni abime alkol parası vererek dayak yemekten kurtaracak bir iş bulmuştum.
Şahsıma edilen hakaretleri görmezden gelerek, aşağılanan ruhumu umursamayarak, dört elimle en iyisini yapabilmek için asılmıştım işime. Omuzlarıma kalan sorumluluğum ve verdiğim hayat mücadelesi beni bu tür eğlencelere katılmaktan mahrum etmişti.
" Ben daha önce hiç partiye gitmedim. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. Gelmesem olmaz mı?"
" Olmaz. Partiye birlikte gideceğiz. Elbiseyi giy ve terasa gel. Seni orada bekliyor olacağım. "
Israr edip üstelememe fırsat bırakmayarak yatağımın üzerine kırmızı bir elbise bırakıp odamdan çıktı. Saatlerdir yatmakta olduğum yataktan doğruldum ve bıraktığı elbiseyi elime alarak incelemeye başladım.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Elbisenin çok zarif ve asil bir duruşu vardı. Elbisenin omuzları vatkalıydı. Çok derin bir yırtmacı vardı, diz kapağının bayağı üzerindeydi. Göğüs kısmı fazla abartılı değildi, naif bir dekoltesi vardı. Elbise hoşuma gitmişti, beğenmiştim. Elbiseyi yatağa bırakarak banyoya doğru ilerledim.
