7

700 79 36
                                    

*

Bu gün günlerden cumartesi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu gün günlerden cumartesi. Saat yediyi çeyrek geçiyor. Odamdaki boy aynasının önünde kendimi izliyorum. Üzerimde Defneyle birlikte seçtiğimiz mürdüm bir elbise var. Diz kapağımın hemen üzerinde biten elbise şık olduğu kadar hanım hanımcık da duruyor. Bu aileyle tanışma yemeği için o kadar heyecanlanmıştım ki bir ara iş için aldığım renkli pantolon ceket takımlarından birini giymeyi düşünmüştüm. Ama biricik kardeşim hemen konuya el atmış hazırlanmama yardım etmişti. 

Kısa kollu düz yaka elbisemin özerinde gümüş renk kolyem parlıyor. Defne saçlarımı yarım örgü yapmış salık kalan kısımları saç kremiyle biraz hareketlendirmişti. Doğal durmasıyla ilgili bir ton uyarıda bulunduğum makyajım ince bir eyeliner, elbisemle uyumlu renkte bir far, kirpiklerimi renklendiren rimel ve dudağımı kemirip durduğum için daha evden çıkmadan silinen açık renk bir rujdan oluşuyor. Defne bütün akşam sürekli kızarıp bozaracağımdan dolayı yanaklarımın doğal allık oluşturacağını söyleyip çok hafif bir parlaklık getirmişti sadece elmacık kemiklerime. Ne kadar da vefalı bir kardeş ama değil mi?

Melih'in ailesinden bahsettikleri dışında birde Defne'nin internetten araştırmalarıyla bazı bilgilere ulaşmıştık Dinçer ailesi hakkında. Babası Fatih beyin otoriter bir adam olduğunu biliyorum mesela. Ama o filmlerdeki gibi korkutucu sağa sola bağıran babalardan değil elbette. Sadece çocuklarını zapt etmeye çalışan bir baba otoritesi bu. Ayrıca oldukça kuralcı ve sert bir patron olduğunu da biliyorum. Kendisinin eskilere ne kadar düşkün olduğunu da öğrenmiştim. Nostaljiyi seviyor olması daha tanımadan onu sevmemi sağlamıştı. 

Annesi Leman hanım ise kesinlikle beklediğim gibi değildi. Babasının aksine oldukça sakin ve daha anlayışlı olduğunu söylemişti Melih. Kaynana gazabından korkan ve çeşitli senaryolar üreten zihnimi de böylece susturmuştu. Ya beni köşeye sıkıştırıp 'oğlumun peşini bırakmak için ne kadar istiyorsun' diye sorup çek defterini çıkartsaydı ne yapardım? Sağ ol teyzecim ama oğlun daha fazlasını teklif etti mi diyecektim. Tövbe estağfurullah tövbe Allah'ım çok tövbe. Böyle saçma şeyler yaşamayacağımız için ne kadar mutlu oldum anlatamam. 

Birde kardeşi Meriç var. Melih ondan bahsederken tipik bir ağabey gibiydi. Bana saçma sapan şeyler sorup garip imalarda bulunabileceğini, onu çok dikkate almamam gerektiğini, değişik bir insan olduğunu söylemişti. Akşam yemekte olmazsa hiç şaşırmayacağını düşündüğünü söyledi ancak sonradan sırf kendisinin sinirini bozmak için, dalga geçecek malzeme çıkartmak için bile geleceğini eklemişti. Büyükleri sinir hastası etmek kardeşlere daha doğmadan yüklenen bir özellik olduğu için onu hiç yadırgamıyorum. 

Defne araştırmalarından -açık açık bütün aileyi stalklamıştı ama araştırma deyip gizem yaratmayı seviyor kendisi- Meriç'in ailenin yaramaz çocuğu olduğu öğrenmişti. Magazinin peşinde koştuğu bir adam değil belki ama bulduğunda sıkboğaz etmeden bırakmayacakları birisiymiş. Ayrıca gecelerin aranan ismi olduğunu da eklemişti Defne magazin muhabiri seslendirmesiyle bulduklarını okurken.

Ay Işığı DansıWhere stories live. Discover now