1

381 26 2
                                    

"Thomas, buradayım."

"Thomas?"

"Labirent'ten çıkmanın bir yolu var."

"Öldürdüğün Izdırap Veren'in kolu senin pusulan."

"Sadece onu takip et Thomas."

Thomas'ın Labirent'e geçirdiği son gecede gördüğü rüyaydı bu. Nefes nefese kalmıştı. Teresa olduğunu zannetse de, sesi benzemiyordu. Ertesi gün o garip sesin dediğini uyguladı nedense ve işe yaramıştı. Kurtuldular. Thomas bunu kimseye anlatmadı. Ta ki Newt'ın ölümüne dek.

*

Minho ile birlikte yaktıkları ateşin önünde oturuyorlardı. Thomas bir iç çekip endişeli bir şekilde Minho'ya baktı. "Sana anlatmamın vakti geldi sanırım,"

Minho, şaşkınlıkla başını ona doğru çevirirken Thomas anlatmaya koyuldu. "Labirent'ten kaçacağımız günü hatırlıyorsundur, işte o gece bir rüya gördüm. Bir kız, büyük ihtimalle İSYAN'dan, bana çıkış yolunu gösterdi. O olmasaydı burada olamazdık Minho. Ve onun kim olduğunu sanırım sadece Ava biliyordu. Tanrım.."

Thomas'ın sırtını sıvazladı Minho. "Bilinçaltın rüyalarınla doğrudan bağlantılıdır Thomas, bence Izdırap Verenin'in kolunun pusula olduğunu kendin çözdün. Takma kafana, sonuçta buradayız ve o sesi birdaha duymadın zaten. Değil mi?"

Başıyla usulca onayladı Thomas. "Haklısın, boşvermeliyim, bir ses sadece. Daha kötü ne olabilir ki.." Minho gülümseyerek yanından kalktı ve hamağa ilerledi. "İyi geceler Thomas."

"İyi geceler Minho." diyebildi Thomas. Ama onun için pek de güzel bir gece olmamıştı.

Yine o ses yankılanmıştı beyninde, o gördüğü rüyadaki ses.

Ama farklı kelimeler dökülmüştü kızın ağzından.

"Kardeşim, bul beni."

hey brother, thomasWhere stories live. Discover now