0.3 | Water : The Southern Air Temple

722 79 200
                                    

Gökyüzünde Bir Yerlerde

Harry gözlerini açtığında, ilk gördüğü şey mavi gökyüzü ve beyaz bulutlar oldu. Hızla yerinde doğrulup etrafına bakındı. Son hatırladığı şey gemiden aşağı, denize düştüğüydü. Ondan sonrasını pek hatırlayamıyordu. Kalbi endişeyle gümbürderken, görüş açısına Hermione girdi. Bir kaç kez gözlerini kırpıştırıp ona baktı ve kafasını çevirdi. Ron da Appa'nın boyun kısmına oturmuş, onu yönlendiriyordu.

"Uyandın sonunda." dedi, Hermione, gülümseyerek. "Bir anda o kadar güç harcadığın için bayıldın."

"Ne zamandır uyuyorum?"

"Çok değil. Bir kaç saattir."

"Neler oldu peki? Draco ve Ateş Ulusu askerlerine?"

"Bayılmadan önce sudan muazzam bir hortum yaptın." dedi, Hermione, gözleri parıldayarak. "Daha önce hiç öyle bir şey görmemiştim. Gözlerin ve okların da parlıyordu."

"Avatar haline geçmiş olmalıyım." dedi, Harry. "Peki sonra ne oldu?"

"Draco ve Ateş Ulusu askerlerine bir zarar verdiğini düşünmüyorum. Sadece biraz ıslattın onları ama kaçmamız için yeterliydi." Sonra eline bir şey alıp havaya kaldırdı. "Planörünü de almayı başarabildik."

Harry gülümsedi. "Teşekkür ederim."

"Seni onların eline bırakamazdık." dedi, Ron. "Özellikle kız kardeşim seni kurtarmak için can atıyordu. Ben de ondan farksız değildim tabii. Başta deli olduğunu düşünsem de, dostum, sen Avatar'sın. Dünyanın tek umudunu kurtarmayacaktık de ne yapacaktık?"

"Teşekkür ederim tekrardan, çocuklar." dedi, Harry. "Siz olmasaydınız yine yakalanırdım büyük ihtimalle."

"Eh, pek öyle durmuyordu." dedi, Hermione. "O suyla yaptığın numara muazzamdı."

"Bunu demeyi kesmeyeceksin, değil mi?" diye sordu, Ron. "Sen uyanmadan önce bu konu hakkında konuşmayı kesmedi."

"Ben de ilk defa yaptım." dedi, Harry. "Daha önce su bükmemiştim. Avatar halindeyken bilinçsizce yaptığım bir şeydi."

Hermione hayal kırıklığı ile ona baktı. "Nasıl yapıldığını bilmiyor musun yani?"

"Üzgünüm." dedi, Harry, destek olmak istercesine onun omzuna elini koyarak. "Bilseydim kesinlikle sana öğretirdim. Bir su bükücünün yeteneğinde ustalaşmak istemesi çok normal. Sana öğretecek birileri yoktu, değil mi?"

Hermione kafasını iki yana salladı. "Güney Su Kabilesi'ndeki son su bükücüye bakıyorsun."

"Kuzey Su Kabilesi peki? Orası da aynı burası gibi mi?"

"Bilmiyoruz." dedi, Ron. "Savaş başladığından beri oradaki kabileyle iletişimimiz kesildi."

"Oraya gidebiliriz." dedi, Harry. Sonra hemen ekledi. "Tabii isterseniz."

"Orası dünyanın diğer ucunda ama." dedi, Hermione, üzgünce. "Nasıl gideceğiz ki?"

"Appa ile tabiiki de." dedi, Harry. Sonra Ron'a döndü. "Uçabiliyor ya hani."

Ron onun imasını anlayıp dudak büzdü. "İlla bunun dalgasını çevireceksin değil mi?"

Harry sırıttı. "Tabiiki de."

"Neyse," diye konuyu değiştirmeye çalıştı Ron. "Appa ile gitmek bile zor olabilir ancak senin de su, toprak ve ateş bükme öğrenmen gerekiyor, değil mi? Oraya gidip kendinize bir öğretmen bulabilirsiniz."

The Last Airbender | Drarry Where stories live. Discover now