9

542 89 11
                                    


"Shilla Sarayında. Evet çok iyi hatırlıyorum kral ile konuşmaya giderken geçtiğimiz koridorda bu şekiller vardı."

"O zaman Seokjin ve mektubun ne Gibi bir bağlantısı olabilir?

"Seokjin'in buraya sadece bir arkadaşı için gelmedigine eminim. Mektubu kendi bırakmış olmalı."

"Peki ama son bir şey daha var. Seokjin'i birkaç kişi Baekhyun'ın yanında gördüklerini söylüyorlar. Bunu araştırmanı istiyorum"

"Bu kişiler saray görevlileri oluyor demi"

"Evet"

Hoseok hızlıca bulunduğu yerden kalkıp işe koyulmaya gitti. Az kaldığını hissediyordu. Hisleri onu genellikle yanıltmazdı ve şimdi katil olabilecek kişinin bu saraydan biri olduğunu düşünmüyordu. Eger bu saraydan biri olsaydı kısa bir sure içinde kendini ele verebilirdi.

Seok-Jin'in nerede olduğunu öğrenip hızlıca onun yanına doğru gitti. Direk konuya girmeyi düşünüyordu Hoseok. Lafı fazla döndürmek asla hoşuna gitmezdi çünkü.

"Giydiğin kıyafetlere biraz daha dikkat etmelisin sende Seok-Jin. Shilla'lı olduğunu bu kadar belli etmemelisin"

"Saklayacak neyim var?"

"Bunun cevabını ben vereyim o zaman. Sadece arkadaşın için gelmediğini ikimizde çok iyi biliyoruz. Çoğu kişi seni Prens Baekhyun'ın yanında gördüğünü söylüyor. Dur tahmin edeyim onun emrinde çalışıyorsun değil mi? Shilla'ya gideceğimizi Prens Sehun'a haber veren de sendin değil mi?"

"Zekiymissin baya Hoseok. Ben bunları hic bir zaman saklamadım ki Hoseok. Kendin bulmuşsun zaten. Peki bana karışmayıp kendi görevini yapmaya ne dersin Jung?"

"Bana sakın bir daha soyadım ile seslenme Seok-Jin. Ve ikincisi siz ne zaman adaletli davranırsanız, hile yapmadan işinize bakarsanız o zaman kendi işime bakarım"

"Kolay gelsin Hoseok"

Seok-Jin Hoseok'un yanından ayrılıp ilk önce odasına doğru yürüdü. Evet Hoseok düşündüğünden daha zeki çıkmıştı. Dediklerini kimsenin haberi olmadan yapmaya çalışmıştı.

Odasına doğru giderken birden yönünü değiştirip Prens Baekhyun'ın yanına doğru gitmeye karar verdi. Hızlıca kapısını çalıp içeri girdi.

"Küçük bir sorunumuz olabilir."

"Ne gibi?"

"Jung Hoseok, burada bulunma amacımı gizlice yaptığımız her şeyin farkına varmış."

"Ne demek farkına varmış! Hani kimsenin haberi olmayacaktı"

"Her şeyi dikkatlice yapmıştım. Ama o düşündüğümüzden daha zeki çıktı efendim."

"O zaman yapacak tek bir şey var. Jung Hoseok'u ortadan kaldırmak"

"Onu öldürecek miyiz. Ama bu çok belli olur"

"Hayır hayır Seok-Jin. Küçük bir oyun oynayacağız. Bu bize zaman kazandıracak ve o istediğim tahta sahip olacağım."

"Şimdi ne yapayım."

"Emrimi bekle"

"Tamam efendim."

.......

Hoseok istediğini almıştı. Mektubun oraya sırf dikkat cekmek için ve bütün ilgiyi oraya toplayıp gerçeklerden uzaklaştırmak için konulduğunu anlamıştı. Sadece onların farketmesi zaten her şeyi açıklıyordu.

Hoseok Seok-Jin gittikten sonra biraz orada durup dinlendi. Kendisine Soyadı ile seslenmesine neden bu kadar kızmıştı. Hâlbuki Yoongi ona her zaman Soyadı ile sesleniyordu. Özel bir neden veya bir sebep mi vardı?

Oturduğu yerden kalkıp odasına doğru gitti.





Aşırı kısa bir bölüm oldu

Bu kitabı fazla uzatmak istemiyorm cünku fikir gelmiyor iste nyese

Yorumlarinizi bekliyorwm

Okumayanlar Love Line'a bakmayı unutmasın<3

İyi geceler sopefull🕺🏻

KİNGDOM | SOPEOn viuen les histories. Descobreix ara